“1980’lere kadar dillerde “CHP” adı yoktu, “Halk Partisi” denirdi.”
ODATV’den Soner Yalçın köşe yazısını CHP’ye ayırdı.
Soner Yalçın, 'Piro Kemal' nereden çıktı? başlıklı yazısında CHP’de neden “Halk Partisi” kullanılmadığını yazdı. İşte o yazıda CHP ve Halk Partisi kavramının nedenleri:
Rahmetli babam üyesi olduğu CHP’den hep “Halk Partisi” diye söz ederdi...
1980’lere kadar dillerde “CHP” adı yoktu, “Halk Partisi” denirdi.
Erdoğan, partisinin adının “AKP” değil, “Ak Parti” olduğu konusunda hayli mücadele verdi. CHP ise partisinin ismi konusunda umursamaz oldu. Niye?
“Halk Partisi” adı ve itibariyle partinin “halkçı” kimliği kim niçin unutturdu?
Bugünlerde bir iki yerde karşıma çıktı; “Ecevit’e ‘Karaoğlan’ denirdi” diye!
Tesadüf değil bu: 1970’lerde geniş kitleler tarafından bilinen ismi “Halkçı Ecevit” idi oysa. CHP’nin halkçı kimliğinin silinmesi gibi bu isim de unutturuldu!
Aslında bu bir ideolojik dönüşüm manevrasıdır.
CHP'nin ideolojik dönüşümü ile halkçılık, ortanın solu anlayışı- söylemi siyasal alandan nasıl silindi? Tek alternatif görülen sağa böylesine büyük savruluş nasıl yaşandı?
CHP kongrelerini takip ediyorum. Ne yazık ki ideolojik tartışma pek yok.
Kafalarda neo-muhafazakârlığa savruluşa dair soru bile yok.
Neoliberalizm, Baykal ve Kılıçdaroğlu’na benimsettiği “Üçüncü Yol” sağcılığı ile “Halk Partisi” ve halkçılığı vs. ortadan kaldırttı.
Öyle ya:
Ne demekti, döviz-kur- gibi kağıt iktisat politikalarına karşı çıkmak!
Ne demekti, üretici olmayan sermayeye karşı çıkmak!
Ne demekti, IMF- Dünya Bankası’na karşı çıkmak!
Ne demekti; adil sosyo-ekonomik düzen inşa etmek!
Halk Partisi, CHP’ye dönüştürülerek çökertildi.
Bugün:
Delegeler “halkçı” bir lideri mi partinin başına taşıyacak? Yoksa “Piro Kemal” mezhepçiliğine mi savrulacak?