Ankara Ekin Tiyatrosu 'Söz Meclisten İçeri' adlı oyunu 6 Ocak'ta Adana'da sahneleyecek. Ankara Ekin Tiyatrosu yapımı olan, Uğur Mumcu'nun kitaplarından ve hayatından sahneye uyarlanan oyun saat: 18.00 ve 20.30'da Adana Devlet Tiyatrosu H.Ö.Sabancı Kültür Merkezi Sahnesi'nde perde açacak. Murat Atak'ın yönettiği oyunun, dekor kostüm tasarımı Başak Özdoğan, besteleri Kemal Günüç, koreografisi İhsan Bengier, ışık tasarımı Osman Koçak'a ait. Oyunda başlıca rolleri Murat Atak, Koray Ergun, Tuncay Yığcı, Bilal Güldere, İhsan Ustaoğlu, Hamit Demir, Adnan Çelik, Selim Kalıç, Elif Canbolat, Kamil Ersergin, Sinan Akdoğan paylaşıyor. 25 TL olan oyun biletleri Adana Devlet Tiyatrosu merkez gişesinde satışa sunuldu.
Adaletin üç ayağı vardır. Bu üç ayağın birincisi yargıç, ikincisi savcı, üçüncüsü avukattır. Adaletin bu üç ayağından biri zedelenirse, adaleti ayakta tutmaya olanak yoktur. Bunun içindir ki hukuk devleti, yargı bağımsızlığına ve özgür barolara dayanır. Yargıç bağımsız değilse, savcı bağımsız değilse, avukat her gün çeşitli baskılarla karşı karşıya ise bundan adalet duygusu zarar görür, dolayısıyla bütün toplum bu zararın yükünü taşımak zorunda kalır...
16 Şubat 1981
Ortadoğu siyasetinde kimin kiminle, ne zaman dost, ne zaman düşman olacağı bilinmez. Çünkü Ortadoğu, kum ve petrolden oluşan bir çamurdur!
26 Nisan 1991
Hangi iktidar din sömürüsüne dayanmış, mutlaka yıkılmıştır. Demokrat parti 1957 yılında Said-i Nursi'nin cübbesini bayrak yaptı ne oldu, yıkıldı...
Süleyman Demirel 1960'ların ortasında nurcuların, tarikatların, Süleymancıların sakallarını okşadı ne oldu, yıkıldı...Hac seferleri düzenleyen Anap ne oldu, %20 ye indi...
Her kim ki din sömürüsünü kullanır, bir süre yararlı olur belki... Ama sonunda mutlaka seçim sandığında yenilgiye uğrar. Halk af etmiyor... halk din sömürüsünü af etmiyor...
Bu gün türban, yarın cilbab, öbür gün fes...
Çağdaş uygarlık yolunda çarşaf ve türbanla 'güzel güzel ilerliyoruz!'
6 Aralık 1988
Kafalarında seçim sandığı taşıyan siyasetçiler unutulacak. Aydınlara, sanatçılara en acımasız cezalar verenler unutulacak. Beyinlere dikenli teller dolayanlar unutulacak. Kırmızı plakalara tırmanmış bakanlar, başbakanlar, devlet başkanları unutulacak. Ama resimleri ile Dinolar, Arbaşlar; romanları ve yazıları ile Yaşar Kemaller, Rıfat Ilgazlar, Sebahattin Aliler; Şiirleri ile: Nazım Hikmetler, Ceyhun Atuflar, Hasan Hüseyinler, Ahmet Arifler hep yaşayacaklar. Yasak üstüne yasak konsa da yaşayacaklar. İsimleri okul kitapların da çıkarılsa da yaşayacaklar. Şiirlerinden, yapıtlarından devlet televizyonunda, radyosunda tek sözcük bile olsun edilmese de yaşayacaklar.
Sol ortada yok. Solun adı bile duyulmuyor. Oysa işçiler, köylüler, dar gelirli memurlar, ilerici aydınlar, sendikacılar, kooperatifçiler, solun gür sesini bekliyorlar. Halk sahipsiz, işçiler öksüz, köylüler yetim...
25 Ağustos 1987
Uğur MUMCU