Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, “Yenidoğan skandalı, sağlıkta ticarileşmenin korkunç bir sonucudur. Çözüm; herkesin eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti alabileceği ‘Kamucu Sağlık Sistemi’ndedir” dedi.
İstanbul’da çok sayıda bebeğin, aralarında hekimlerin ve sağlık çalışanlarının da bulunduğu bir çete tarafından, tıbbi gereklilik olmadığı halde anlaşma yapılan özel hastanelerin yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yönlendirildiğine dair vahim haberler kamuoyunda yer bulması üzerine açıklama yapana Adana Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Özden Polatöz, şöyle dedi:
“Bu olayda, Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan ve ailelerden haksız gelir elde edilmesinin yanı sıra, bazı bebeklerin yoğun bakım sürecinde hayatını kaybettiği bilgisi Adana Tabip Odası Yönetimi olarak bizleri derinden sarsmıştır. Adana Tabip Odası olarak, Türk Tabipleri Birliği ve yetkili oda olan İstanbul Tabip Odası’nın konuyla ilgili başlattığı incelemeleri titizlikle takip etmekteyiz. Bu sürecin hızlı, şeffaf ve etkili bir şekilde yürütülmesi gerektiğini kamuoyuna duyururuz.”
SİSTEM; İNSANLIK DIŞI UYGULAMALARIN ÖNÜNÜ AÇMIŞTIR
“Olayın ayrıntıları, hekimlik mesleğinin etik değerlerini ve insanlık onurunu ayaklar altına alacak boyutta olup, sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği aşikardır. Özünde yıllardır uyardığımız üzere, sağlığı piyasa koşullarına teslim eden, hastaneleri ticarethane, hastaları ise müşteri olarak gören bu sistem, halk sağlığını tehlikeye atmaktadır. Niteliğe değil, niceliğe önem veren bu anlayış sağlık sistemimizi çürütmüş ve insanlık dışı uygulamaların önünü açmıştır. Adana Tabip Odası Yönetimi olarak, Sağlık Bakanlığı'nı halk sağlığına ve hekimlik değerlerine zarar veren bu politikaları terk etmeye çağırıyoruz”
EŞİT, ULAŞILABİLİR, ÜCRETSİZ VE NİTELİKLİ SAĞLIK HİZMETİ ŞART
“Sağlık sistemi, herkesin eşit, ulaşılabilir, ücretsiz ve nitelikli sağlık hizmeti alabileceği, koruyucu hekimliğin ve birinci basamağın güçlendirildiği bir yapıya kavuşturulmalıdır. Sağlık çalışanlarının güvenli ve güvenceli koşullarda çalıştığı, verilen hizmetin sayısının değil, niteliğinin değerlendirildiği bir sistem hayata geçirilmelidir. Bu doğrultuda, ülkemizin maddi ve insan kaynaklarının bunu sağlayabilecek kapasitede olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz”