'TARIM OLMADAN GELECEKTEN SÖZ EDİLEMEZ'
'TARIM OLMADAN GELECEKTEN SÖZ EDİLEMEZ'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Ankara'da TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası'nca düzenlenen 9'uncu Ziraat Mühendisliği Teknik Kongresi'nde konuştu. Kongre kapsamında gerçekleştirilen 'Tarımsal Üretim Planlaması' konulu panelde söz alan Barut, iktidarın yanlış politikalarıyla çökme noktasına getirilen ülke tarımının doğru çözümlerle yeniden ayağa kaldırılabileceğini söyledi. Tarım olmadan geleceğin olmayacağını, geleceğin de tarımsız düşünülemeyeceğini vurgulayan Barut, 'Ulusal tarım politikaları belirlenmeli, üretici ve üretimi merkeze alıp destekleyen model belirlenerek can çekişen tarımımıza taze nefes verilmelidir' dedi.
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) tarafından bu yıl 9'uncusu düzenlenen Ziraat Mühendisliği Teknik Kongresi, büyük ilgi gördü. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde gerçekleştirilen ve 5 gün süren kongreye, ZMO Genel Başkanı Özden Güngör ile Oda temsilcileri ve üyelerinin yanı sıra her biri alanında uzman çok sayıda akademisyen ve tarım sektörünün önemli paydaşları katıldı. Çok sayıda konunun ele alındığı kongrede, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nde görevli Prof. Dr. İlhami Bayramin'in moderatörlüğünde 'Tarımsal Üretim Planlaması' konulu bir panel de yapıldı. Panelde, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Dr. Metin Türker, Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü'nden Prof. Dr. Zeki Bayramoğlu, önceki dönem ZMO Genel Başkanı, CHP PM Üyesi Doç. Dr. Gökhan Günaydın ile CHP Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut konuşmacı olarak yer aldı.
'ULUSAL TARIM POLİTİKASI YOK'
Panelde katılımcılara seslenen Ayhan Barut, 'Her zaman üyesi olmaktan gurur ve onur duyduğum, uzun yıllar şube başkanlığı ve yöneticiliğini yaptığım Ziraat Mühendisleri Odamızın çok anlamlı ve önemli bir kongresinde bulunmaktan dolayı çok mutluyum. Bu kongrenin, can çekişen Türk tarımı, feryat eden çiftçilerimiz, sorunlar yumağında boğuşan meslektaşlarımız ve iflas noktasına gelen sektörümüz açısından oldukça yararlı sonuçlar doğuracağından eminim' diye konuştu. Panelde konu olarak 'Tarımsal üretim planlaması'nın belirlendiğini anımsatan Barut, 'Ama bu konuyu ele alabilmek için elbette siyasal, sosyal ve ekonomik yönleriyle tarım hakkında değerlendirme yapmalıyız. Çünkü ulusal bir tarım politikasının bulunmadığı ülkemizde, tarımsal üretim planlamasından bahsetmek mümkün değil' dedi.
'ÜRETİM DESTEKLENMEDİ, ÇİFTÇİ TARIMDAN UZAKLAŞTIRILDI'
17 yıldan fazla bir süredir ülkeyi yöneten AKP iktidarlarının, 'Milli ekonominin temeli ziraattir' diyen Ulu Önder Atatürk'ün miras bıraktığı 'Üretime ve üreticiye destek' anlayışını katlettiğini belirten Barut, şöyle devam etti:
'AKP hükümetlerinin uyguladığı ithalata dayalı tarım politikası sonucu, 17 yılda ülke tarımı çökme noktasına geldi. Üretim maliyetleri sürekli artarken, üreticinin ürünü para etmedi. Çiftçi borç batağına saplandı, üretimden uzaklaştırıldı. AKP, ülkede üretim için politika üretmek yerine ithalat yapmayı tercih etti. AKP hükümetleri, 2006 yılında çıkardıkları Tarım Yasası'nın öngördüğü 'tarımsal desteklemeler için bütçeden ayrılacak pay milli gelirin yüzde 1'inden az olmayacak' hükmüne uymadı. Türkiye nüfusu her yıl 1 milyona yakın artarken, tarım alanları ve tarımsal üretimi geriledi. 2002'de 2.8 milyon üretici sayısı, 2.1 milyona geriledi.'
'ÜRETİM VE ÜRETİCİYİ DESTEKLEYİN'
AKP iktidarının yanlış politikaları sonucu ülkede tarımın bitirildiğini ancak sorunun çözümsüz olmadığını ifade eden Ayhan Barut, şunları kaydetti:
'Tarımda yaşanan acı gerçekleri ortadan kaldırmak, sahadaki çiftçisinden mühendisine tarımın tüm paydaşlarını mutlu etmek, üretmek ve üretene destek vermek ancak 'Ulusal bir tarım politikası' ile mümkün olacak, başarıya ulaşacaktır. Üreticiden, halktan yana, piyasa gerçeklerine uygun, çözüm odaklı, merkezine üretim ve üreticiyi koyan tarım politikaları ile aşılmayacak engel yoktur. Bu engeli aşmak için ülkemizin yeterli kaynakları, üretim deneyimi ve yetişmiş insan gücü fazlasıyla vardır. Burada eksik olan yalnızca bu doğrultuda adım atacak siyasi iradedir. Tarımsal üretim ve üretici desteklenirse sorun çözülür.'