Çağdaş Hukukçular Derneği Adana Şubesi, uluslar arası hukukçu örgütleri tarafından, 1977 yılında, Madrid’de katledilen 4 avukat ve bir sendikacının anısına, 24 Ocak Tehlike’deki avukatlar günü olarak ilan edilmesi nedeniyle destek verdi.Egemenlerin karşısında, haksızlığa ve baskıya uğramış yoksulları, ezilen sınıfları savunmayı iş edinmiş avukatların, tehdit, baskı, gözaltına alınma ve ceza davaları açılarak yargılanma, tutuklanma, saldırı ve öldürmelerle karşı karşıya kaldığı, bu durum hala devam ettiği belirtilen Çağdaş Hukukçular Derneği Adana Şubesi açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Uluslararası hukukçu örgütleri tarafından, 1977 yılında, İspanyol Faşistlerince Madrid’de katledilen 4 avukat ve bir sendikacının anısına, 24 Ocak Tehlike’deki avukatlar günü olarak ilan edilmiş ve her yıl aynı gün, dünyadaki bir ülkenin avukatlarına ithaf edilerek, aynı gün bütün ülkelerdeki avukat örgütlerince o ülkenin büyükelçilikleri önünde protesto gösterileri ve basın açıklamaları yapılmaya başlanmıştır.
Bu yıl, Tehlikedeki Avukatlar Günü’nde, tüm ülkelerden avukat ve diğer hukukçular, Honduraslı avukatlarla dayanışma içinde olacaktır. Çağdaş Hukukçular Derneği olarak, Honduraslı avukatlarla dayanışmak için, Ankara’da Honduras Fahri Konsolusluğu önünde ve diğer illerde de adliye önlerinde yaptığımız bu basın açıklamasıyla, Honduraslı meslektaşlarımızla dayanışmamızı bildiriyoruz..
Şu anda, tüm Avrupa’da veüyesi olduğumuz uluslar arası hukuk örgütlerinin örgütlü bulunduğu diğer dünya ülkelerinde, Honduras Büyükelçilikleri ve Konsolosluklarının önünde protesto gösterileri ve basın açıklamaları yapılmaktadır. Basın açıklaması sonrası, Honduraslı avukatlar ve diğer hukukçular adına Fahri Konsolosluğa ilgili Honduras makamlarına iletilmek üzere bir mektup tevdi edeceğiz.
Amaç, Honduras’ta avukatlara ve hukukçulara yönelik süregelen şiddet dalgasına dikkat çekmektir. Honduras’taki avukatların içinde bulunduğu durum vahimdir: 2010 ve 2015 Mart tarihleri arasındaki 5 yılda, Amerikalılararası İnsan Hakları Komisyonu (IAHRC) kayıtlarına göre, hedef gözetilerek işlenen cinayetlerle 91 avukat katledilmiştir.
Honduras’daki şiddet, yalnızca avukatları ve diğer hukukçuları hedef almamaktadır. Honduraslı bir çok insan, sistemli insan hakları ihlallerine maruz kalmaktadır. Şiddetin temel sebeplerini; yoksulluk, işsizlik, uyuşturucu kaçakçılığı, kadın düşmanlığı ve bu suçların soruşturma ve kovuşturmasındaki muhtelif açıklar oluşturmaktadır. Şiddet suçları; Honduras Hükümetince savunulduğu gibi yalnızca örgütlü gruplar tarafından işlenmemekte, yolsuzluk sebepleri ve suç ortaklığıyla ilgili olarak nüfuz sahibi kamu görevlilerince sık sık üstü örtülmektedir. Şiddet veya Devlet yolsuzluğu davalarıyla uğraşan avukatlar, savcılar ve yargıçlar, meydana gelen şiddet mağdurlarının yüksek riskini kendi üstlerine almaktadırlar.
Kovuşturmalardaki organizasyonel yetersizliklere ve tanıkların sindirilmesine ek olarak; savcılar, yargıçlar ve avukatlar, yolsuzluklarından olduğu kadar, bu suçların büyük oranda cezasız kalmasından da sorumludurlar. Yargıçların bağımsızlığı güvence altına alınmamıştır. Aksine kısıtlayıcı yasalar, yargıçların bağımsızlıklarını korumalarını ve hukukun işlerliğini güvence altına almalarını zorlaştırmaktadır. 2009’da hükümet darbesin protesto eden yargıçlar, 2015’te Amerikalılararası İnsan Hakları Mahkemesince teyit edildiği üzere, yasa dışı bir biçimde görevden alınmıştır. Yargısal sistemdeki bu devlet müdahalesi, hukukun üstünlüğü ilkesinin altını oymaktadır.
Bu durum, BM’nin farklı mekanizmaları tarafından rapor edilmiştir: BM Özel Usuller, İnsan Hakları Sözleşme Organları ve İnsan Hakları Konseyi. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi tarafından yapılan bir çalışmaya göre, 2013’te, Honduras dünya üzerindeki en yüksek cinayet oranına sahiptir. Bu, ayrıca, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme gibi Hükümet Dışı Örgütler tarafından da teyit edilmiştir.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, yıllık raporlarında, şöyle yorum yapmıştır: “Honduras, dizginlenemeyen suç ve insan hakları suistimallerine ilişkin cezasızlığa maruz kalmaktadır”.
Amerikalılararası İnsan Hakları Mahkemesi, Honduras’taki yargıç suikastlerine ve sindirilmelerine dair ihbarlar almıştır. Amerikalılararası İnsan Hakları Mahkemesi, ayrıca, El Progreso, Yoro’daki ilk derece yargıcı Mireya Efigenia Mendoza Pena ve Honduras’taki yargıçları savunmak üzere çalışan bir organizasyon olan Demokrasi için Yargıçlar Derneği Sekreter Yardımcısı suikastine dair bilgiye de ulaşmıştır. Alenen erişilebilir bilgilendirmeye göre, 2014’te, en az 20 yargıç ölüm tehdidi almış veDemokrasi için Yargıçlar Derneği tarafından sağlanan bilgilendirmeye göre, son iki yılda, en az 3 yargıç vahşice katledilmiştir.
İnsan hakları savunucularının durumuyla ilgili BM Özel Raportörü, savcıların,- özellikle de insan hakları ve çevresel meseleler üzerine çalışanların-, ölüm tehditleri aldığı, hatta öldürüldüğü ve durumlarının bilhassa riskli bir hal almış olduğu bilgisine ulaşmıştır. Üstelik, suça karışmış polislerle ilgili davalara bakan savcılar ve yargıçlar, Başsavcılık Makamı dahil, yüksek rütbeli otoritelerin baskısı altında kalmıştır.
Haldane Sosyalist Avukatlar Topluluğu ve ÇHD’nin de üyesi bulunduğu ELDH tespitlerine göre, “Honduras’taki avukatlar, savcılar ve yargıçların mesleki görevlerini tehdit olmaksızın icra etmeleri temin edilmeli ve bilhassa mesleklerini yapmalarının sonucu yaşamları risk altında olduğunda, ihtiyaç duyulan yeterli koruma, sağlanmalıdır ”.
Türkiye’li devrimci demokrat avukatlar, Honduras ve diğer pek çok ülkede, ezilenlerin ve halkın avukatlığını yapan hukukçulara yönelmiş, şiddet, tehdit, gözaltı ve tutuklamalar, işkenceler ve öldürmelere yabancı değildir. Derneğimiz üyesi pek çok avukat arkadaşımız, gözaltına alınıp tutuklanmış, işkencelerden geçmiştir. Üyelerimiz Avukat Faik Candan ve Avukat Fuat Erdoğan bu yöntemlerle katledildiler.
Çok yakın bir zamanda Diyarbakır Barosu Tahir Elçi, bir basın açıklaması sırasında katledilmiştir.
Ezilenlerin sürekli baskı ve şiddet tehdidi altında olduğu, düşünce açıklaması niteliğindeki basın ildirisine imza koyan yüzlerce akademisyenin ceza soruşturması tehdidi altında olduğu ülkemizin hukukçuları, kendilerine yönelen tehdidin sindirme amacını güttüğünün farkındadır ve tehditlere pabuç bırakmayacaktır.
Benzer durumdaki Honduraslı avukatların da direneceğini biliyor ve mücadelelerine koşulsuz desteğimizi ifade ediyoruz.
Yaşasın ezilen halkların devrimci demokratik mücadelesi, yaşasın tehdit altındaki halkların mücadele eden avukatları”
