TGC 45. SEDAT SİMAVİ ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) 2021 Sedat Simavi Ödülleri’ne değer görülen gazeteci, sanatçı, karikatür, edebiyat, spor ve bilim insanları 13 Aralık 2021 Pazartesi günü Burhan Felek Konferans Salonu’nda saat 14.00’de Covid-19 salgını nedeniyle sınırlı sayıda katılımla düzenlenen törenle ödüllerini aldılar. Törenin sunuculuğunu TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş yaptı. Tören Atatürk, silah ve çalışma arkadaşlarıyla, haber peşinde koşarken ölen ve öldürülen gazetecilerle, covid 19 nedeniyle ölen gazeteciler, sağlık çalışanları ve yurttaşlar anısına yapılan saygı duruşuyla başladı.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto, konuşmasına Sedat Simavi’nin ilkeli duruşunu hatırlatarak başladı:
“TGC’nin Kurucu Başkanı Sedat Simavi’yiölümünün 68. yılında saygıyla ve özlemle anıyorum. Gazeteciliğin en kötü dönemlerinden birisinin yaşandığı günümüzde Sedat Simavi’yi hatırlamamak mümkün değil. Gazeteciliği, karikatür sanatçılığı ve ilkeli duruşuyla meslek örgütümüze rehber olan Kurucu Başkanımızın adeta bugünlere bir göndermedir şu sözleri: ‘Kalemine efendi kal, uşak olma, zorda kalırsan kır ama sakın satma’.
Yalnız gazetecilik değil, ülkede pek çok kurum ağır baskı altında ve şimdiye kadar rastlanmamış bir çöküş yaşıyor. Gazetecilik de bu durumda giderek büyük kan kaybediyor. Sansür, oto sansür, yalan haber, haberin serbest dolaşımına getirilen yasaklar mesleğin evrensel ilkelerine göre gazetecilik yapılmasını engelliyor. Elbette böyle bir ortamda alanında uzman nitelikli gazeteciler, gazete yazarları çalışacak mecra bulmakta güçlük çekiyorlar. TÜİK rakamlarına göre 12 bine yakın gazeteci işsiz. Bütün bu olumsuz koşullara rağmen yüreğinde gazetecilik heyecanını taşıyan kadınlı erkekli gazeteciler, halkın haber alma hakkına sahip çıkmak için mücadelelerini sürdürüyorlar. Basınımızın en değerli ödüllerinden biri olan Sedat Simavi Ödülleri’ne bu yıl da katılımlarıyla destek veren gazetecilerin, bilim insanlarının, yazarların çokluğunu aydın bir geleceğin müjdesi olarak görüyorum.”
DOKUZ DALDA 21 ÖDÜL VERİLDİ
Genel Sekreter SibelGüneş 11 Aralık 1953’de yaşamını yitiren TGC kurucu Başkanı Sedat Simavi adına ödüllerin 45 yıldan bu yana sürdürüldüğünü belirterek “Ödüller; gazetecilik, radyo, televizyon, karikatür, edebiyat, sosyal bilimler, fen bilimleri, sağlık bilimleri ve spor alanlarında veriliyor. 3500’den fazla kuruluş, fakülte ve yayınevine adayları soruldu. Bu yıl 318 kişi ve eser aday oldu. Sonuçta dokuz dalda 21 ödül verildi. Ödüllere olan ilginin artması özgür gazetecilik yapacağımız günlere dair umudumuzu canlı tutuyor” dedi.
GAZETECİLİK ÖDÜLÜ CANAN COŞKUN’UN
Canan Coşkun diken.com.tr internet haber sitesinde 7-9-10-16-19-21-25 Haziran, 1 Temmuz, 20 Ağustos ve 20 Eylül 2021 tarihlerinde yayınlanan “Valilik ‘Nefes darlığından öldü’ demişti: Kulaklarından ve gözlerinden kan gelmiş” başlıklı haber dizisi nedeniyle ödüle değer görüldü. Ödülünü Seçici Kurul Başkanı Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu verdi. Canan Coşkun duygularını şu sözlerle dile getirdi:
“Umarım ki bu ödül sayesinde Birol Yıldırım’ın ölümünün üstünü kolay kolay kapayamayacaklar. Takdir edilmek, bir dolu saçmalığın yaşandığı günlerde dayanma gücü veriyor. Ben bu güçle haber üretmeye, pes etmemeye devam edeceğim. Haberimi ödüle değer gören seçici kurula çok teşekkür ediyorum.”
GAZETECİLİKTE ÖVGÜ BERKANT GÜLTEKİN’E
Seçici Kurul Birgün Gazetesi internet haber sitesinde 22 Mart- 20 Eylül 2021 tarihleri arasında yayınlanan 'Yeni MB Başkanı’nın doktora tezinde MB raporundan intihal izleri” başlıklı toplam dört haberi ile Berkant Gültekin’i övgüye değer buldu. Berkant Gültekin’e övgü plaketini PEN Yazarlar Derneği ikinci Başkanı Halil İbrahim Özcan verdi. Berkant Gültekin aldığı ödülü gençlere armağan ederek sözlerini sürdürdü:
“Ben intihalin haber değeri olup olmadığını Türkiye'de hala merak ediyordum, neyse ki varmış ve hala övgüye değer bulunabiliyormuş. Bu da ülkemiz açısından sevindirici bir haber. Bizim haber dizimizle gösterdiğimiz şey intihalin sadece bireysel bir eylem olmadığını vurgulamak oldu. Çünkü bu artık Türkiye'de akademi sistematiğinin bir çalışma modeli olmuş gibi görünüyor. Tüm şikayetlere rağmen, tüm ikazlara rağmen üstü rahatlıkla kapanabiliyor. Bununla ilgili hiçbir devlet kurumu da hiçbir şekilde parmağını kıpırdatmıyor. Ben bu ödülü Türkiye'de çalmadan çırpmadan, birilerine sırtını dayamadan, emeğiyle, gayretiyle, hayattaki hedeflerine doğruluktan dürüstlükten yana taviz vermeden ulaşmaya çalışan bu ülkenin güzel gençlerine armağan ediyorum. Diliyorum Türkiye de bir gün gerçekten adil bir ülke haline gelecek.”
RADYO ÖDÜLÜ GÜLAY OKTAR’IN
Seçici Kurul TRT Radyo 1’de 2 Mart 2021 Tarihinde ilk bölümü yayınlanan “Genç Yıllar: 60’lar” adlı radyo programı nedeniyle Gülay Oktar’ı ödüle değer buldu. Gülay Oktar’a ödülünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Vahap Munyar verdi. Törende konuşan Oktar şunları söyledi:
“60'lar tüm zamanların belki de en ilham verici 10 yılı. Dünyanın değişip dönüştüğü, yerleşmiş değer yargılarının yerini yeni fikirlerin aldığı, genç neslin daha güzel, barış dolu bir dünya için başkaldırdığı yıllar. Bu belgeseli hazırladığım süreç yüzümü bugünün karanlığından aydınlığa, umuda çevirdiğim bir sığınak oldu benim için. Bu ödülü 60'lara iz bırakmış tüm o güzel ruhların hatırasına alıyorum.”
RADYODA ÖVGÜ TURGUT ONARIR’IN
Seçici Kurul ayrıca Turgut Onarır’ın Yaşar Üniversitesi İnternet Radyosu radYU’da 7 Temmuz 2021 tarihinde yayınlanan “Bizim Yunus: Aşk ve İrfan İnsanı Yunus Emre” adlı radyo programını, övgüye değer gördü. Turgut Onarır’a ödülünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Saymanı Ahmet Özdemir verdi. Onarır konuşmasında şu görüşlere yer aldı:
“Yıllarca bu yarışmaya başvurmaya hep çekindim. Ama bu yıl zamanın geldiğini düşündüm. İlk kez cesaretimi topladım ve katıldım. Bu ödüle layık görülerek birbirinden değerli isimlerin arasında yer almak oldukça anlamlı ve gurur verici. Ayrıca bu program, Yaşar Üniversitesi Radyosu radYU’da yayınlandı. Sanırım, Sedat Simavi Ödülleri’nde ilk kez bir üniversite radyosunda yayınlanan program ödüle değer bulundu. Bu da benim için ödülü çok daha değerli kılıyor.”
TELEVİZYON HABER ÖDÜLÜ FOX TV’NİN
Seçici Kurul Fox TV’de 30 Ağustos 2021 tarihinde yayınlanan “Alkış Cumhurbaşkanı’na serbest, Mehmetçiğe yasak” adlı ortak haber programı nedeniyle, muhabir Barış Kaya ve kameraman Mehmet Akif Balıkçıoğlu’nu ödüle değer buldu. Kaya ve Balıkçıoğlu’nun ödülünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş verdi. Barış Kaya ve Mehmet Akif Balıkçıoğlu ödüllerini aldıktan sonra habercilikte yaşadıkları zorlukları dile getirdiler:
“Biz gazeteciler, televizyon habercileri bir döneme tanıklık ederken, içinden geçtiğimiz süreçleri tarihe not düşerken, pek çok engelle de karşılaşıyoruz. Sürekli önümüze yeni duvarlar örülüyor. 30 Ağustos’ta biz bu haberi yaparken bile daha çok özgürlük alanına sahiptik. Sonrasında elbette sadece bu haberle ilgili değil ama ‘sorma’ denileni sorduğumuz ‘gösterme’ denileni gösterdiğimiz için akreditasyon iptalleri ile karşılaştık. Bu haber ödül aldıysa, sıkı bir takip yaptığımız, kendi penceremizden baktığımız ve gördüklerimizi saklamadığımız için. Ama yasak koyucular şunu unutuyorlar. Bu mesleğin ruhu, gerçek gazetecilerin mücadelesi o duvarlardan daha büyüktür. Sedat Simavi nasıl özgür, bağımsız bir yayıncılık için mücadele verdiyse, asıl olan bizimde o yolu gösterenlerin yolunda yürümemizdir.”
“Bizim bu salondaki ikinci ödülümüz. Geçtiğimiz 10 Haziran’da Yılın Televizyon Haberciliği ödülünü almıştık. Bu yıl da Sedat Simavi ödülüne layık görüldük. Son derece mutluyum. Biz FOX Haber olarak doğru ve objektif haberin daima yanında olduk ve bu çerçevede haberlerimizi yaptık ve bu şekilde de devam edeceğiz.”
TELEVİZYON HABERDE ÖVGÜ GLOBAL TV’YE
Muhabir Ela Sezen ve kameraman Ünsal Çakin’in Haber Global TV’de 15-16-17 Şubat 2021 tarihlerinde yayınlanan “Bir Kentleşememe Hikayesi: Esenyurt” adlı haberi, övgüye değer görüldü. Sezen ve Çakin’eplaketlerini Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı verdi. Sezen ve Çakin duygularını şöyle dile getirdi:
“Aslında Esenyurt, İstanbul’un 39 ilçesinden biri değil, aldığı düzensiz göçle, çarpık yapılaşması ile ve sürekli artan suç oranıyla Türkiye’nin bir yansıması gibi. Dolayısıyla aslında önce Türkiye’deki bu sorunları çözmek için belki Esenyurt’taki sorunları çözüme ulaştırmak gerekli.”
“Biz Esenyurt haberini yaparken sadece Esenyurt’un değil Türkiye’nin de bir özetini çıkardık. Çünkü betonlaşma sadece Esenyurt’un bir sorunu değil. Bursa’nın göbeğindeki TOKİ konutları, Karadeniz’in yaylalarındaki betonlaşmaları da göstermek istedik. Güvenlik sorunu Türkiye’nin her yerinde var. Bir bakıyorsunuz metroda eli bıçaklı birisi veya bir bakıyorsunuz elinde palayla başkentte birisi çıkabiliyor. Bu sorunların giderildiği, daha güvenli, daha huzurlu, daha yeşil bir doğaya sahip bir ülkede yaşamak istiyoruz.”
TV BELGESEL ÖDÜLÜ MESUT GENGEÇ’İN
Mesut Gengeç, Gain Dijital TV’de 11-18 Mart 2021 tarihlerinde yayınlanan “Covid0N9: İlk Dalga” (2 Bölüm) adlı belgesel programı nedeniyle ödüle değer görüldü. Mesut Gengeç ödülünü TGC Onursal Üyesi Prof. Dr. Turgay Atasü’nün elinden aldı, konuşmasında şunları söyledi:
“2019 yılının Aralık ayında Massachusetts'te HopeCemetery Mezarlığı’nda Amerika’ya göç belgesel çekimini yaparken özel bir anıt gördüm. Anıt; 1918 İspanyol gribinde ölen Müslüman nüfus adına yapılmıştı. Biraz araştırınca, o salgında 50 milyona yakın insanın öldüğünü öğrenmiş; açıkçası çok irkilmiştim. İnsanlık tarih boyunca ölümcül salgınlar yaşadı diye düşünürken; çekimden sadece iki ay sonra hayatımıza korona virüs diye bir gerçek girdi. Hepimiz sarsıldık. Milyonlarca insan yaşamını yitirdi. Gazeteci olarak bazen perde arkasında kalan, az bilinen gerçekleri belgeler ışığında belgesele dönüştürüyoruz. Ama bu belgeseldeki ayrıntılar; hepimizin gözleri önünde yaşandı. Birçok ölüme yol açan Covid 19’u ve yaşadıklarımızı ölümsüzleştirmek; tarihe not düşmek için bu belgeseli çekmeye karar verdik.”
TV BELGESELDE ÖVGÜ GÜLŞAN SARU’NUN
TRT Belgesel kanalında 26 Mayıs/ 8 -16 Haziran 2021 tarihlerinde yayınlanan “İkrar” adlı belgesel programı nedeniyle seçici kurul tarafından övgüye değer görülen GülşanSaru övgü plaketini Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk’ün elinden aldı. GülşanSaru şunları söyledi:
“Geçmişten geleceğe taşınan kültür hazinesine hizmet eden, koruyan, taşıyan ve aktaran tüm çalışmaların yolu açık olsun. Bana destek olan; TRT İç Yapımlar Dairesi Başkanlığına, bütün çalışma arkadaşlarıma, canım ailem ve biricik kızım Elifsu adına bu övgüyü alıyorum.”
KARİKATÜR ÖDÜLÜ HİLAL ÖZCAN’IN
t24.com.tr internet haber sitesinde yayınlanan “Koronavirüsün Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’na etkisi” konulu karikatürü nedeniyle ödüle değer görülen Hilal Özcan’a ödülünü Seçici Kurul Başkanı Behiç Ak verdi. Özcan ödülünü alırken şöyle konuştu:
“Ben doğduğum yıl Melih Cevdet Anday ödül almış. Takip eden yıllarda Uğur Mumcu, İlhan Koman. Benim daha ilkokula başlamama bir sene varken, Turgut Uyar ve Turhan Selçuk ödül almışlar. Okumayı söktüğüm yıl ise Yaşar Kemal. Ben daha ortaokuldayken Gülten Akın. Sonraki yıllarda Muazzez İlmiye Çığ, Tomris Uyar, Erdal Öz ve daha sayamadığım çok kıymetlilerimiz. Sevdiğim tüm bu değerli isimlerle, Sedat Simavi Ödülleri çatısı altında buluşmanın tarifsiz mutluluğunu yaşıyorum.”
EDEBİYAT ÖDÜLÜ ORHAN PAMUK’UN
“Veba Geceleri” adlı romanıyla ödüle değer görülen Orhan Pamuk’a ödülünü Seçici Kurul Başkanı Doğan Hızlan sundu. Orhan Pamuk ödülü aldıktan sonra bir konuşma yaptı:
“Bu ödülün ilk verildiği günü çok iyi hatırlıyorum. Cevdet Bey ve Oğulları’nı, ilk romanımı hevesle yazan, adı sanı duyulmamış, mimarlık eğitimini yarıda bırakmış, romancı olmaya kararlı biriydim. Ödülü Fazıl Hüsnü Dağlarca ile romancı Peride Celal’e bölüştürdüler. İşte bu ödül yalnızca bir kitaba değil bütün bir hayata verilen bir ödüldü. Ben de kendi kendime 1977 yılında ‘40 yıl sonra alırım’ dedim. Tahminim aşağı yukarı doğru çıktı ve pek çok şey geçti aradan. O zamanlar bir de şunu düşünüyordum. Cevdet Bey ve oğullarını yazarken aynı zamanda Sessiz Ev ve Beyaz Kale adlı romanlarda kahramanlar, İstanbul civarındaki veba salgını ile meşgul olurlar. Nasıl bu ödül 44 yıl evvel kurulmuşsa ben de 40 yıl bir vebada geçen bir roman yazmayı düşledim. 40 yıl düşündüğüm romanın da en sonunda yazması beş yıl sürdü. Tam roman biterken malum olduğu üzere bu korkunç pandeminin içine düştük. Romanda yazdıklarım arkadaşlarımın dediği gibi bir anlamda gerçek oldu. Romanı ilk tasarlarken ana fikri takip etmedim. Esasında insanoğlunun ölüm karşısındaki var oluşsal, ruhsal korkularını ele almak istiyordum. Ölüm karşısında nasıl titriyoruz? Daha sonra konu biraz değişti ölüm karşısındaki tepkilerimiz ile ilgilenmeye başladım. Sonra o konudan da caydım. Karantinanın ikilemlerini irdeledim. Karantinaya uyulduğunda esnaf kan ağlıyor. İlkelerden vazgeçildiğinde ise insanlar ölüyor. İnsanlık tarihinde hiçbir zaman bu ikileme, doğru cevap bulunamadı.40 yıldır bu işlerin içindeyim ama asla ülkemin hem siyasi hem de ekonomik olarak bu kadar kötü bir durumda olacağını hayal edemezdim. Allah millete sabır, direnme gücü versin diyorum.”
SOSYAL BİLİMLER ÖDÜLÜ DOÇ. DR. MURAT BURGAÇ’IN
Sosyal Bilimler Seçici Kurulu “Montrö Meydan Muharebesi -Bir Diplomasi Savaşı-” adlı eseri nedeniyle Doç. Dr. Murat Burgaç’ı ödüle değer gördü. Burgaç’a ödülünü Seçici Kurul üyesi Prof. Dr. İlter Turan verdi. Burgaç’ın törende yaptığı konuşmada şu görüşler yer aldı:
“Bilgiye, bilime ve bilim insanına verilen kıymetin her geçen gün azaldığını üzülerek gözlemliyoruz. Liyakatın dillerden düşmeyen fakat varlığını bir türlü hissetmediğimiz bir kavram haline geldiği canım ülkemizde, böylesine önemli bir ödülü almak bir akademisyenin içsel motivasyonunu arttıran en önemli anlardan biri olsa gerektir. Bu vesileyle beni bu ödüle layık gören Sedat Simavi Ödülleri Seçici Kurulu’na, bir tarihçi olarak yetişmemde emeği geçen tüm hocalarıma ve yaşadıkları tüm zorluklara rağmen dişinden tırnağından artırarak beni okutan canım aileme içtenlikle teşekkür ederim. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da aklı, bilimi ve Atatürk’ü rehber alarak çalışmalarıma daha bir gayretle devam edeceğim.”
Seçici Kurul “Dört Duvar Kadına Ne Yapar?” adlı eserleri nedeniyle Prof. Dr. İpek Merçil ve Arş. Gör. Seçil Doğuç Ergin’i övgüye değer buldu. Merçil ve Ergin’in övgü plaketlerini Seçici Kurul üyesi Prof. Dr. İlter Turan sundu. İpek Merçil ve Seçil Doğuç Ergin görüşlerini şöyle paylaştı:
PROF. DR. İPEK MERÇİL: BU SÜREÇTE YARGILANDIK
“Kitabımız 15 yıllık bir saha çalışmasına dayanıyor. Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde sosyolojide zor olarak adlandırdığımız bir alanda gerçekleşti bu çalışmamız. Bu süreçte birçok meslektaşımız gibi Seçil de ben de yargılandık. Cezaevinde görüşme yaptığımız kadınların pek çoğu ataerkil zihniyet ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin çeşitli çileleri ile çok genç yaşlarında karşılaşarak kendilerini cezaevinde bulmuşlardı. Bu araştırma Koç ve Galatasaray Üniversiteleri tarafından finanse edildi. Bu finans desteği olmasa bu araştırmayı bitirmeyebilirdik. Sedat Simavi ödülleri çok özendiğim bir ödüldür. Çünkü ben Nezih Demirkent Cemiyet Başkanıyken birlikte çalışıyordum. Bu ödül bugün nasip oldu. Buradan 5 yıldır sınıflarından öğrencilerinden ayrı kalan Barış akademisyenlerini ve Boğaziçi Üniversitesi'nde direnen meslektaşlarımı sevgi ve saygı ile selamlıyorum.”
ARŞ. GÖR. SEÇİL DOĞUÇ ERGİN: ÖVGÜYÜ HUKUKUN ÖNEMİNİ BANA ÖĞRETEN BABAMA ADIYORUM
“Bu övgüye layık görülmek bizler için büyük bir onur. Bu ödülün ve kitabımızın ceza adaleti sistemi ve özellikle hapishanelerin işleyişindeki can yakıcı sorunlara kamuoyu vicdanının ve politika yapıcıların ilgisini çekmeye vesile olacağını; yaşama, insan haklarına ve insanlık onuruna saygıyı temel yol gösterici edinmiş politika ve pratiklerin benimsenmesine katkıda bulunacağını umuyorum. Bu çalışma, bizlerle deneyimlerini paylaşmayı kabul eden başta kadın mahpuslar ve kurum personeli olmadan gerçekleşemezdi. Övgüyü onlar adına da kabul ediyorum. Son olarak, kazandığımızı söyleyemeden babamı kaybettik. Bu gururu onunla paylaşamamanın derin üzüntüsünü yaşıyorum. Yaşından, konumundan, kimliğinden, düşüncesinden ve cinsiyetinden bağımsız olarak herkese karşı saygı, nezaket ve merhametle davranmayı, hakların ve hukukun önemini kendi örneğiyle bana öğreten babama adıyorum bu onuru.”
FEN BİLİMLERİ ÖDÜLÜ DOÇ. DR. ALPER UZUN’UN
Fen Bilimleri dalında “Bakır nano parçacıklarının boyutu ile MG-Katkılı seryum arasındaki etkileşim kısmi hidrojenasyon performansını ve kararlılığını kontrol eder” adlı çalışması nedeniyle ödüle değer görülen Doç. Dr. Alper Uzun ödülünü Seçici Kurul Üyesi Prof. Dr. Önder Pekcan’dan aldı. Alper Uzun ödülü almaktan duyduğu memnuniyeti katılımcılarla şöyle paylaştı:
DOÇ. DR. ALPER UZUN: ÖDÜLÜ BABAMIN ANISINA ADIYORUM
“Almaktan onur ve gurur duyduğum bu çok değerli ödül için, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ne ve seçici kuruldaki değerli hocalarıma içten teşekkürlerimi iletmek isterim. Bu çalışma, doktora öğrencim YuxinZhao’nun katkıları ile gerçekleşti, ona ve araştırma grubumdaki diğer bütün öğrencilerime de teşekkürlerimi sunarım. İzninizle, bu çok değerli ödülü babamın anısına adıyorum.”
FEN BİLİMLERİNDE ÖVGÜ PROF. DR. HASAN ŞAHİN’İN
Seçici kurul, Prof. Dr. Hasan Şahin’i “Tek Katmanlı GaP ve GaSe'ninva der Waals Tipi Hetero yapılarının Raman ve Optik Özellikleri: Bir İlk Prensip Çalışması” başlıklı eseri nedeniyle övgüye değer buldu. Şahin İstanbul dışında olduğundan törene katılamadı.
SAĞLIK BİLİMLERİ ÖDÜLÜ DOÇ. DR. TUĞBA BAĞCI ÖNDER’İN OLDU
“Traıl’a Dirençli Hücre Modelleri ile Kazanılmış Dirençte Rol Oynayan Farklı Adaptif Mekanizmaların Aydınlatılması” başlıklı çalışması nedeniyle Doç. Dr. Tuğba Bağcı Önder, ödüle değer görüldü. Önder’e ödülünü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Doğan Şentürk verdi.
DOÇ. DR. TUĞBA BAĞCI ÖNDER: ZORLUKLARA RAĞMEN ÖDÜLÜN VERDİĞİ MOTİVASYON ÖYLE BÜYÜK Kİ
“Bilimsel çalışma yapmanın git gide zorlaştığı ve beyin göçünün sıklaştığı şu son günlerde, Koç Üniversitesi bünyesindeki laboratuvarımızda gece gündüz demeden tutkuyla çalışan ekibim ile yaptığımız araştırmanın Sedat Simavi Ödülü’ne layık görülmesi bizleri çok heyecanlandırdı. Toplum olarak fırtınalı bir pandeminin içinden geçerken sadece önemli buluşlara tanık olmakla kalmadık, bilimin hayatımıza kattığı değeri tekrar tekrar kavradık. Bilimsel araştırmalar sayesinde artık kanserin moleküler sırlarını deşifre edebilmekte ve kişiye özgü tedaviler uygulayabilmekteyiz. Nitekim ödül alan bu çalışmamız da kanserde ilaç direnci üzerine olup, ileride klinik uygulamalara ışık tutabilecek niteliktedir. Zorluklara rağmen bilimin ışığında devam etmemiz için bu ödülün verdiği motivasyon öyle büyük ki! Ülkemizin yetiştirdiği bilim insanlarının bu güzel ülkede çalışmalarına devam edebilmesi ve dünya çapında yankı yapan araştırmalara imza atabilmesi için maddi desteklerin yanı sıra böyle yüreklendirici ödüller çok değerli. “
SAĞLIK BİLİMLERİNDE ÖVGÜ PROF. DR. EREN BERBER’E VERİLDİ
Seçici Kurul ayrıca, Prof. Dr. Eren Berber’i “PrimerHiperparatiroidide Yapay Zeka Kullanarak Paratiroid Bezlerinin İntraoperatifOtofloresans Ölçümleri İçin Algoritma Geliştirilmesi” başlıklı çalışması nedeniyle övgüye değer buldu. Eren Berber yurt dışında olduğu için ödülünü kardeşi Prof. Dr. Ergül Berber TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu Başkanı Ayşegül Aydoğan Atakan’dan aldı. Ergül Berber, Eren Berber’in gönderdiği konuşmasını törende okudu:
PROF. DR. EREN BERBER: GELİŞTİRDİĞİMİZ YAPAY ZEKA HİPERPARATİRODİ CERRAHİSİNDE BAŞARI ORANINI ARTIRACAK
“Sedat Simavi Ödülü’ne layık görülmek benim için büyük bir onur. Bunun için teşekkürlerimi sunuyorum. Günümüzde ileri teknolojiler ve yapay zeka, hastalıkların tedavisinde bir çığır açmaktadır. Bu değerli ödüle layık görülen araştırmamız, Cleveland Klinik’te endokrin cerrahisinde kullandığımız ileri teknolojilerin bir örneğidir. Çalışmamızda geliştirdiğimiz yapay zeka modeli, kalsiyum yüksekliğine ve kemik hasarına yol açan hiperparatiroidi hastalığının cerrahisinde başarı oranını önemli ölçüde arttıracaktır. Bu çalışmada emeği geçen diğer meslektaşlarıma da teşekkürlerimi iletmeyi borç bilirim.”
SPOR ÖDÜLÜ METE GAZOZ’A VERİLDİ
Seçici Kurul 2021 yılında gerçekleşen Tokyo 2020 Yaz Olimpiyat Oyunlarında Klasik Yay Bireysel Branşında altın madalya kazanan milli okçumuz Mete Gazoz’u, ödüle değer gördü. Mete Gazoz kampta olduğu için ödülünü babası Metin Gazoz Seçici Kurul Başkanı Şenes Erzik’ten aldı. Metin Gazoz törende şunları söyledi:
METİN GAZOZ: BABA VE ANTRENÖR OLARAK METE İLE GURUR DUYUYORUM
“Olimpiyatlarda yeni branşlarda ödül almak çok zor. Hem işin psikolojik hem de fizyolojik anlamda, teknik malzeme ekipmanın da olduğu bir spor dalında uzun yıllar yatırımın gerektirdiği, çalışmanın gerektirdiği bir spor dalında, bir altın madalya ile bir yol açmanın, bir kapı açmanın arkadan gelecek olan gençlere, sporculara örnek bir davranış sergilediği için baba ve antrenör olarak oğlum Mete ile gurur duyuyorum.”
BUSENAZ SÜRMENELİ SPOR ÖVGÜ ÖDÜLÜ’NE DEĞER BULUNDU
Seçici Kurul BusenazSürmeneli’yi 2021 yılında gerçekleşen Tokyo 2020 Yaz Olimpiyat Oyunları'nda Türkiye'ye boks branşında altın madalya kazandırması nedeniyle övgüye değer buldu. Sürmeneli Milli Takım Kampında olduğu için törene katılamadı.
Dijital Basın’ın sponsorluğuyla yapılan tören toplu fotoğraf çekimi ve ikramla son buldu.