TGC: “İPEKÇİ CİNAYETİNİN FAİLİ MEÇHUL KALMASI DEMOKRASİ AYIBIDIR'
“Türkiye’de gazeteciliğin evrensel ilkelere uygun bir çalışma düzenine kavuşmasında önemli katkıları olan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önceki Başkan Vekillerinden ve Milliyet Gazetesi önceki Genel Yayın Yönetmenlerinden gazeteci Abdi İpekçi’yi hain bir saldırı sonucu öldürülüşünün 45. yılında 1 Şubat 2024 Perşembe günü saat 11.00’de Zincirlikuyu’daki mezarı başında törenle anacağız.
Yurttaş yararına gazetecilik yapan, halkın haber alma, bilgi edinme hakkına saygı gösteren, Abdi İpekçi Türk basınına getirdiği ilklerle hiç unutulmayacak bir isim oldu. Dürüst habercilik yapan, atlama pahasına da olsa doğrulanamayan hiçbir haberi kullanmayan, siyasi partilere eşit uzaklıkta durmayı beceren bir Genel Yayın Yönetmeni olarak çalıştı. Gazetecilik alanında, gazetecilerin örgütlenmesinde ve basın meslek ilkelerinin yaşama geçirilmesinde örnek olmayı başardı. Türk basınında toplu sözleşmelerin imzalanmasına öncülük etti.
1961 yılında gazetecilerin haklarını güvence altına alan 212 Sayılı Yasa çıktığında ana akım medyada yer alan dokuz gazetenin patronu, üç gün süreyle gazete çıkarmayarak yasayı protesto etmişti. O günlerde Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın toplumu habersiz bırakmamak için çıkardığı Basın Gazetesi’ne de Abdi İpekçi önderlik etmiş, halkın haber alma hakkını engelleyen gazetelerin bu tutumuna karşı çıkmıştı.
Abdi İpekçi cinayetinin ve öldürülen gazetecilerin cinayetlerinin azmettirenlerinin ortaya çıkarılamamasının günümüzde de gazetecilere yönelen tehditlerin, saldırıların sürmesinde önemli rol oynadığını düşünüyoruz. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti olarak azmettirenleri meçhul, gazeteci cinayetleri ile ilgili dosyaların tozlu raflardan indirilmesini ve TBMM’de Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etmeye devam ediyoruz.”
ABDİ İPEKÇİ KİMDİR?
1929 yılında İstanbul'da doğdu. 1948 yılında Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. 1943-1948 yılları arasında Kırmızı-Beyaz ve Şut adlı spor dergilerinde yazı ve karikatürleri yayınlandı. Yeni Sabah (1948-1949) ve Yeni İstanbul (1950) gazetelerinde muhabir ve yazı işleri sekreteri olarak çalıştı. 1951’de İstanbul Ekspres Gazetesi’nde yazı işleri müdürlüğü yaptı. 1954’de yeni bir atılımla biçim ve içerik değiştirerek yayın hayatına giren Milliyet Gazetesi’nde genel yayın müdürü oldu. Aynı gazetede 1959’dan itibaren başyazar olarak da görev aldı.1959’da Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanlığı görevinde bulundu. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin Başkan Vekilliğini üstlendi. Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) 2.Başkanlığına seçildi. “Afrika, İhtilalin İç Yüzü” Liderler Diyor ki, Dünyanın Dört Bucağından” isimli kitapları yayımlandı. 1 Şubat 1979 tarihinde İstanbul Maçka’da evinin yakınlarında bir suikast sonucunda yaşamını yitirdi. Mehmet Ali Ağca, İpekçi suikastından idamla yargılanırken 1979 yılında ülkenin en iyi korunan askeri cezaevlerinden biri olan Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçırıldı. Ağca’ya suikastte yardım edenler de yurt dışına çıktı.13 Mayıs 1981’de bu kez Papa II. Jean Paul’e suikast düzenleyen Mehmet Ali Ağca 22 Mart 1986’da İtalya’da ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.13 Haziran 2000’de ise dönemin İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi’nin affını onaylamasıyla Türkiye'ye iade edildi. Sadece gasp suçundan Türkiye'ye iadesi kararlaştırılan Mehmet Ali Ağca’nın Abdi İpekçi cinayetinden tekrar yargılanmasının mümkün olmadığı açıklanmıştı. Mehmet Ali Ağca’nın iadesinin ardından İpekçi cinayetinden aldığı ölüm cezası 1991 yılında yürürlüğe konulan İnfaz Yasası gereği 10 yıl hapse çevrilmişti. Ağca daha sonra 12 Ocak 2006 tarihinde serbest bırakıldı. Adalet Bakanlığı’nın itirazı üzerine, Yargıtay tahliye kararını oybirliğiyle bozdu. Mehmet Ali Ağca 20 Ocak 2006 tarihinde tekrar tutuklanıp Kartal H Tipi Cezaevi'ne konuldu. 18 Ocak 2010 tarihinde cezasını tamamlayan Ağca hapisten çıktı.