Pandemi süreci ve doğal felaketler nedeniyle ülke ve dünya ekonomisinde sıkıntılar yaşandığını söyleyen Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, “Ülke ekonomisine olumsuz etki yapan etkenler yok edilmeli, ürünü zarar gören tüm üreticilerin zararları somut şekilde giderilmelidir.” dedi.
Adana Ticaret Borsası (ATB) Mayıs ayı Olağan Meclis Toplantısı ‘Koronavirüs (Covid-19) Pandemisinden Korunma Tedbirleri’ kapsamında video konferans ile gerçekleştirildi.
Aşırı sıcakların bazı erkenci narenciye çeşitlerinde büyük zararlara yol açtığını, olgunlaşma dönemindeki buğdayları daha erken kuruttuğunu, bununda verim ve kalite kaybına neden olduğunu ifade eden Adana Ticaret Borsası (ATB) Meclis Başkanı Osman Bağış, “Çok sert esen poyraz; İmamoğlu – Kozan bölgesinde hasadı gelen buğdayın yaklaşık yüzde yirmi dökülmesine yol açmıştır. Buğdayda açıklanan taban fiyatına sevinen çiftçi, hasat öncesi yaşanan bu zararlardan sevinci yarıda kalmıştır. Bu anlamda çiftçilerimize geçmiş olsun diyorum. Her zaman ülkesi ve milleti için üretim yapan çiftçilerimizin zararlarının devlet destekli tarım sigortası tarafından, risk kapsamında değerlendirilerek, sonuçlandırılması gerekmektedir. Bölgemizde devam eden buğday hasadının üreticilerimize, tüccarlara, sanayicilere ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, pandemi nedeniyle Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizin de zorlu bir süreçten geçtiğini ifade ederek şöyle konuştu:
“Son 50-60 yılın en sıcak günlerini Mayıs ayında bir anda yaşadık. Bu çöl sıcakları bölgemizdeki tarımsal üretimi olumsuz manada ciddi olarak etkiledi. En büyük kaybın erkenci narenciye ürünlerinde olacağını tahmin ediyoruz. Havanın sıcaklığı bir çok üründe dönemine göre fayda sağlarken, zamansız sıcaklar büyük kayıplar meydana getirdi. İlimizde hasat edilen patates ve soğan ilk günlerinde iyi başladı. Ama şuan üretici neredeyse hasadı yapmayıp, ürünü tarlada bırakacak durumda. Tarımda sürdürülebilirliği yürütmek, üretimi aralıksız sağlamak lazım. Bu sağlanamaz ise ülke beslenemez. Ekonomi olumsuz etkilenir. Bu sebeple sıkıntılı günlerde ciddi tedbirlerin alınması lazım. Ekonomik olarak hükümetimizin yerinde tedbirleri var ama bu tedbirler zamanında yapılamazsa yeterli olamıyabiliyor. Her şeyi devletten de beklememek lazım ama böyle günlerde devletimizin her türlü tedbirleri alması gerekmektedir.
Zarar gören üreticilerimizin tespit edilen zararları oranınca mağduriyetlerinin giderilmesi lazım. Adana Ticaret Borsası olarak somut öneriler getirmek istiyorum. Zarar gören üreticilerin sulamada kullanmış olduğu suların parası bir yada iki yıl alınmayabilir. ÇKS Belgesi olan, üreten, göznuru, alınteri döken tarlasını ekip, biçenden tarımsal amaçlı kullanılan elektrik ve mazot vergileri alınmayabilir. Eğer üretenler emeğinin karşılığını alamıyorsa Türkiyenin ekonomisine olumsuz etki yapacaktır. Bu anlamda olumsuz etki yapan etkenler yok edilmelidir. Narenciyede kullanılan ruhsatlı ilaçlar, gübreler var. Bunlara bu afet döneminde destek verilebilir. Ülkemizin zaman zaman yaşadığı bu felaketlerde hızlı hareketle çözüm üretebilmek, üreticinin yarasına anında merhem olmak gerekir. Çünkü ülke bizim ülkemiz, üreticiler bizim insanımız bu kaynakların iyi kullanılması lazım. Bu önerilerimiz dikkate alınırsa üretici rahat eder, verim artar, ülke doyar. Ekonomimiz düzelir. El ele vererek tüm sorunları ülke olarak aşmalıyız.”