TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Adana iL Kadın Komisyonu tarafından ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği’konulu konferans düzenlendi.Konferansın açılışında konuşan TMMOB Adana İKK İl Kadın Komisyonu Başkanı Ziraat Mühendisi Ayten Dolançay, TMMOB 40. Dönem Genel Kurulu‘nda kadın üyelerin önergesiyle karar altına alınarak 61 yıllık TMMOB tarihinde ilk kez 2009 yılında “TMMOB I. Kadın Kurultayı” ile birlikte TMMOB Oda ve Şubelerinde Kadın Çalışmalarının aktif olarak başladığına dikkat çekti. Dolançay, şöyle dedi:
'Geçen süre içinde TMMOB Adana Kadın Komisyonu olarak bizler de, örgütlülüğümüzün kadın bakış açısıyla zenginleştirilmesi, özgür, barışçıl ve yaşanabilir bir dünya için mücadeleye katılımı arttırmak, TMMOB’ un beşte birini oluşturan kadın üyelerin dayanışmasını, örgütlenmesini sağlamak, TMMOB içerisinde kadınların daha aktif rol üstlenmelerini sağlayacak zemini arttırmak, TMMOB ve bağlı odalarında kadın üyelerin çalışmalara nitelik ve nicelik olarak daha etkin katılabilmelerini sağlamak, mesleki ve sosyal açıdan kendilerini geliştirerek ifade edebilecekleri mekanizmaları yaratabilmek için çalışmalar yapmaktayız. Kadınlara yönelik her türlü cinsiyet ayrımcılığı ve kadına yönelik şiddete karşı kadın örgütleri ile birlikte çalışmalar yaparak, diğer kadın ve emek örgütleri, üniversiteler ve ayrımcılık karşıtı platformlarla iletişim ve dayanışma içinde çalışmalar yapmaktayız. TMMOB’lu kadınlar olarak, dün olduğu gibi bugün de demokratik ve yaşanabilir dünyada; kadın ve erkeğin eşit bir şekilde, yan yana yaşamın her alanını paylaşması ve omuz omuza mücadele etmesi gerektiğini savunmaya devam ediyoruz.'
İKK Sekreteri Makina Mühendisi Hasan Emir Kavi, ülkemizde de olduğu gibi gelişmemiş, az gelişmiş ülkelerde cinsiyet eşitsizliğinin sorun olarak bile görünmezken bizzat devlet zihniyetinin yansımalarıyla cisimleştiğini kaydetti. Kavi şöyle konuştu:
'Anne karnında başlayan cinsiyetçi yaklaşım, bizim cinsiyete verdiğimiz anlam, yüklediğimiz roller, eğitimde ve çalışma yaşamında ayrımcılıklarla toplumsal cinsiyet algısını oluşturuyor. Toplumsal ilerlemeyi sosyal ve ekonomik yönden geride bırakan alışkanlıklarımız ve doğal karşılanan sınırlamalar.
Modernleşen muhafazakâr söylemlerde, kadın ve erkeğin toplumda yerlerinin farklı olduğuna dair vurguların yapılması, eşitsizliğin kronik bir almasına yol açmakta. Özellikle dinsel temaların kullanılışı özgürlük olarak gösterilerek, bu sayede esas hakların kazanılması bambaşka platformlara çekilmektedir. Türkiye de kadının toplumdaki özgürlüğünün kıstasını başının açık ya da kapalı olmasına indirgemek onu köleleştirmekten öte bir şey değildir. Kadının özgürlük mücadelesinde kat ettiği yol tüm toplumun gelişmişlik ve demokrasi ivmesidir. Topyekûn düzeni karşısına alabilen bir mücadele hattı, ataerkil toplum örgütlenmesini de değiştirecektir. Cinsiyet eşitsizliğinin olmadığı toplumların günümüzde, eşitsizliğin var olduğu toplumlardan daha ileride olduğu gerçektir. Tam katılımlı ekonomik hayatın ülke geleceği için önemi, tüm hakların korunduğu bir yaşamın saadetinin özlemi belki de konunun önemini önemsemeyenlere, neler kaybettiklerini daha iyi açıklayacaktır.'
19 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyes, Doç. Dr. Melda Yaman Öztürk, MMO Adana Şubesi'ndeki 'Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği' konferansında 'Toplumun yeniden üretiminde kadının rolü, Kapitalizm cinsiyet körü mü?, Kapitalizmle ataerkinin mutsuz evliliği, Ataerkil kapitalizm tahakküm altında Kadin emeği, Liberal muhafazakar politikalar ve kadın emeği, Bu dünya erkeklerin mi? ve Başka bir dünya mümkün.' konularında sunum yaptı.