Tarih: 14.05.2020 15:18

TRUMP: VİRÜSTEN BETER

Facebook Twitter Linked-in


ABD’de Kovid-19 salgınında, son 24 saatte vaka sayısı 1 milyon 317 bin 263’e,hayatını kaybedenlerin sayısı 78 bin 805’e yükseldi. ABD’de halk, sağlık hizmetinin yokluğundan kitlesel bir şekilde ölüyor. Ölümlerin % 60’tan fazlası Latinler, siyahlar, göçmenler gibi en yoksul kesimler arasında gerçekleşiyor. Hastanelerdeki ekipman yetersizliğinden hemşire ve doktorlar yaşamını yitirmeye başladı.





Hollandalı filozof  Hugo Grotius, (1853-1945) “Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir. Bunun yanı sıra halk, sahip olduğu egemenlik hakkını otokratik bir yönetim lehine herhangi bir yöneticiye devretmişse, sonuçlarına katlanmak zorundadır” demiş.





Aslında bu görüş bütün ülkeler, bütün kurumlar ve kişiler için geçerlidir. 





Trump’u seçen ABD halkı diye halkı suçlayamayız. Ama Nazım Hikmet’in ‘Dünyanın En Tuhaf Mahluku’ adlı şiirinin son satırında yazdığı gibi “-demeğe de dilim varmıyor ama -kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!”





Trump sadece kendi halkına kötülük yapmıyor, aynı zamanda bütün dünyaya kötülük yapıyor. İşte örnekleri:





En çok ölümlerin yaşlandığı Amerika’nın başta Küba, Venezuela, İran’a koyduğu ambargolar ise virüsten beter. ABD ambargoları insan haklarının temel ilkeleri ile çelişiyor





İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Endonezya Cumhurbaşkanı Joko Widodo ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'nin İran'a karşı uyguladığı ambargoların insan haklarının temel ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, 'Tüm ülkelerin korona ile mücadele ederken uygulanan bu tür yasa dışı yaptırımlar tehlikelidir' dedi.





Ruhani, ABD'nin İran'a karşı uyguladığı ambargoların insan haklarının temel ilkelerine aykırı olduğunu belirterek, 'Tüm ülkelerin korona ile mücadele ederken uygulanan bu tür yasa dışı yaptırımlar, tehlikelidir' dedi.





İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Abbas Mousavi, ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin Tahran'a silah ambargosunu uzatma çabalarını 'gayrimeşru' olarak nitelendirdi.





Ayrıca İran ve Venezuela gibi ülkelerde rejimleri devirmek için çabalayan ABD emperyalizmi bunun bedelini büyük oranda yoksul emekçi halklara ödetiyor. İran üzerindeki yaptırım, Venezuela açıklarına gönderilen donanma ve Küba’ya gönderilen yardımların engellenmesi, Irak’ta hız kesmeyen silahlanma





Trump, saldırganlığın dozunu arttırırken, emperyalizmin asla acıması olmayacağını bugün insanlık bir kez daha görüyor.Trump yönetimindeki emperyalizmin tek düşündüğü şey, pandeminin derin bir şekilde bunalıma sürüklediği dünyada mümkün olan her saldırı fırsatını kullanmak. Emperyalist düzen halen kaynakları saldırganlık ve silahlanmaya ayırmaya devam ediyor.





Coronavirüs pandemisi altındaki ülkelere en temel ihtiyaçları da içeren ağır ambargolar uygulamak, o ülkelerde haklı ölüme terk etmektir ve planlı bir katliamdan farkı yoktur.





Küba ambargosu, Obama yönetimi sırasında kısa süren ve kısmi gevşemenin ardından Trump’ın Beyaz Saray’a gelişiyle eskisinden daha da sıkı bir hale büründü.





Bu durumun aynısı Venezuela’da da yaşanıyor. Venezuela, tüm geliri petrol ihracına dayanan bir ülke. Maduro’nun iflas etmiş iktidarı altındaki Venezuela, hiperenflasyon, kıtlık, açlık, ABD’nin darbe girişimleri gibi çok yönlü bir krizi aynı anda yaşıyor.





Bir yıl önce emperyalizm, Venezuela’yı ülkenin mevcut sorunlarını ağırlaştıran gıda, ilaç ve diğer temel ihtiyaçların arzını daha da kısıtlayan ekonomik bir abluka ile kuşattı. Öyleki Venezuela halkı açlığın pençesine itildi. Böylece rejimin toplumsal meşruiyetini kırarak ülkeyi Guaido öncülüğündeki emperyalizm destekli darbeye açık hale getirmeyi amaçladılar.





İran, Covid-19 salgının en sert yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Salgının en hayati dönemlerinde ABD ambargosu ile birleşince İran halkı için bu salgın tam bir kırıma dönüştü. İran'da dün itibariyle Kovid-19 salgınında toplam vaka sayısı 106 bin 220, hayatını kaybedenlerin sayısı 6 bin 589 olarak kaydedildi.





Şimdi Kovid-19’u bahane ederek saldırma sırası Çin’e sıra geldi.





Önümüzdeki yıl ABD’de başkanlık seçimleri yapılacak.Ülkeye verecek bir şeyi olmayan misyonsuz, vizyonsuz, projesiz, programsız hırslı kadrolar rodeoculuğa soyunarak sadece atın sırtından yani iktidarın sırtından düşmemek için yapay kavgalar üreterek ayakta kalmaya çalışır.





Son olarak; yazımı Hollandalı düşünür Hugo Grotius’un, “Zorba, zalim hükümdarlarda halkın eseridir. Halk özünü kaybetmişse ona göre insanları seçer ve layık olduğu şekilde yönetilir. Devletin güçlü ya da zayıf olmasını, toplumların ilerlemesi veya gerilemesini, yalnızca yöneticilerin becerisine veya beceriksizliğine bağlayamayız. Devleti yönetenler ister iyi veya kötü ister kahraman veya zalim olsun; hepsi o toplumun içinden çıkmıştır. İşte bu nedenle “Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir” sözüyle bitirmek istiyorum.





Orjinal Habere Git
— HABER SONU —