TÜRKİYE’DE 4 MİLYONUN ÜZERİNDE OLDUKLARI TAHMİN EDİLİYOR
11.02.2025 00:26:00 0

TÜRKİYE’DE 4 MİLYONUN ÜZERİNDE OLDUKLARI TAHMİN EDİLİYOR

Avrupa birliği ülkelerinde 15-29 yaş grubunda ev genci oranı ortalamada %18 iken, Türkiye’de % 35,6. olarak bildiriliyor

Türkiye’de ne eğitimde ne de istihdamda yer alan ev gençlerinin sayısı hızla artığı ifade ediliyor.  Ekonomik krizler, eğitim sistemindeki aksaklıklar, işsizlik oranlarının yüksekliği ve çeşitli sosyal faktörler bu artışta önemli rol oynadığı belirtiliyor.

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Bölümünden Prof. Dr. Işıl Göğcegöz bu endişe verici yükselişe dikkat çekerek detaylandırdı.

Son zamanlarda ‘’ev genci’’ tanımı ile sık karşılaşır olduk. Ne istihdamda olan ne de eğitimin öğretimin sürecine devam eden gençler ev genci  (NEET,  (Not in Education, Employment, or Training) olarak tanımlanıyor. Türkiye’de 4 milyonun üzerinde oldukları tahmin edilmektedir. Avrupa birliği ülkelerinde 15-29 yaş grubunda ev genci oranı ortalamada %18 iken, Türkiye’de % 35,6. olarak bildirilmektedir. 

Prof. Dr. Göğcegöz, bu gençlerin büyük bir çoğunluğu (yaklaşık % 61) içinde bulundukları bu durumdan memnun olmadıklarını belirtti. ‘’Bu gençler çalışmayı ve / veya eğitim hayatına devam etmeyi istiyor ancak önlerindeki en büyük engeller arasında nasıl ilerleyeceklerini bilememeleri, iş bulamamaları, işin gerektirdiği donanıma sahip olmamaları veya iş bulsalar bile zorlanma, beklentilerinin karşılanmaması gibi nedenlerle devam etmemeleridir.’’ şeklinde konuştu.

ÇÖZÜM İÇİN MULTİDİSİPLİNER BİR YAKLAŞIM ŞART!

Prof. Dr. Işıl Göğcegöz bu konuda yaptığı çalışmalarla ilgili açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

‘’Ülkemizde bu gençlerin sayılarının artmasının en önemli sosyal nedenleri; istihdam sorunu, yetersiz mesleki yönlendirme ve kültürel nedenler ile bu bireylerin aileleri tarafından desteklenmesi (koruyucu kollayıcı ebeveynlik) sayılabilir. Psikolojik nedenleri arasında; bu bireylerin sorumluluk alamamaları ve zorlanmaya karşı hassas olmaları, beklentilerinin yüksek olması, bazı kişilik özellikleri sayılabilir. Ayrıca bu gençlerde depresif bozukluk, anksiyete bozukluğu, oyun, internet, kumar bağımlılığı gibi birçok psikiyatrik hastalıklar daha sık görülebiliyor ve sorunun iyice derinleşmesine zemin hazırlıyor. Özellikle bu gençlerin fark edilmesi ve psikiyatrist, psikolog, sosyoloğunda içinde bulunduğu multidisipliner bir yaklaşımla sorunun sebeplerinin ve çözüm yollarının belirlenmesi gerekmektedir.

 En azında bireysel olarak yapabileceğimizi belirlemenin de bir adım olacağı unutulmamalıdır. Eğitim/öğretim sistemi ve meslek, kültür, sanat alanında politikalarının tekrar gözden geçirilmesi, ailelerin özellikle çocuğun eğitim/ öğretim hayatında ve meslek seçimlerinde nelere dikkat etmeleri gerektiği ile ilgili bilinçlendirilmesi oldukça önemlidir.’’

Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

YAZARLAR

12.4° / 4.2°