Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, ocak ayında üretici ile market arasındaki fiyat farklılıklarını ve girdi fiyatlarında yaşanan değişimleri yaptığı görüntülü basın açıklamasında değerlendirdi.
Bayraktar, ocak ayında üretici ile market arasındaki fiyat farkının en fazla yüzde 248,4 ile elmada görüldüğünü belirterek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Elmadaki fiyat farkını yüzde 223,6 ile kırmızı mercimek, yüzde 218,7 ile pırasa, yüzde 208,9 ile marul, yüzde 196,7 ile limon, yüzde 190 ile kuru üzüm takip etti.
Elma 3,5 kat, kırmızı mercimek ve pırasa 3,2 kat, marul 3,1 kat, limon 3 kat, kuru üzüm ve ıspanak 2,9 kat, portakal 2,8 kat fazlaya tüketiciye satıldı.
Üreticide 5 lira olan elma 17 lira 42 kuruşa, 13 lira 84 kuruş olan kırmızı mercimek 44 lira 79 kuruşa, 4 lira 50 kuruş olan pırasa 14 lira 34 kuruşa, 5 lira 14 kuruş olan marul 15 lira 88 kuruşa, 6 lira olan limon 17 lira 80 kuruşa, 25 lira olan kuru üzüm ise 72 lira 51 kuruşa markette satıldı.”
Market fiyatları
“Ocak ayında markette 42 ürünün 36’sında fiyat artışı, 6’sında ise fiyat azalışı görüldü.
Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 79,8 ile patlıcan oldu. Patlıcandaki fiyat artışını yüzde 46,6 ile yeşil fasulye, yüzde 44 ile kabak, yüzde 42,1 ile salatalık, yüzde 29,1 ile domates takip etti.
Markette fiyatı en fazla azalan ürün ise yüzde 43,4 ile lahana oldu. Lahanadaki fiyat düşüşünü yüzde 11,7 ile pırasa, yüzde 2,4 ile maydanoz, yüzde 1,4 ile ayçiçek yağı izledi.”
Üretici fiyatları
“Ocak ayında üreticide 34 ürünün 21’inde fiyat artışı olurken, 5 üründe ise fiyat düşüşü görüldü. 8 üründe de fiyat değişimi yaşanmadı.
Ocak ayında üreticide fiyatı en fazla düşen ürün yüzde 17 ile pırasa oldu. Pırasadaki fiyat düşüşünü yüzde 14,8 ile karnabahar, yüzde 14,3 ile limon, yüzde 8,7 ile mandalina, yüzde 0,3 ile beyaz lahana izledi.
Üreticide en fazla fiyat artışı yüzde 96,4 ile kabakta görüldü. Kabaktaki fiyat artışını yüzde 53,6 ile salatalık, yüzde 47,2 ile domates ve patlıcan, yüzde 34,3 ile yeşil soğan, yüzde 33,3 ile havuç, yüzde 32,1 ile marul takip etti.”
Fiyat değişimlerinin sebepleri
“Pırasa, karnabahar, limon, mandalina ve lahanadaki fiyat düşüşleri bu ürünlerin arzının artmasından kaynaklandı.
Kabak, salatalık, domates, patlıcan, yeşil soğan, havuç ve marulda görülen fiyat artışları bu ürünlere olan talebin artmasından kaynaklandı.”
Ocak ayı aylık ve yıllık girdi fiyatlarındaki değişim
“Odalarımız aracılığıyla girdi piyasalarından aldığımız fiyat verilerine göre ocak ayında, aralık ayına göre, üre gübresi yüzde 9,4, kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 5,1, DAP gübresi yüzde 4,9, amonyum sülfat gübresi yüzde 4,1 ve 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 3,6 oranında düştü.
Geçen yılın aralık ayına göre ise son bir yılda 20.20.0 kompoze gübresi yüzde 35,7, DAP gübresi yüzde 31,5 ve kalsiyum amonyum nitrat gübresi yüzde 8,6, artarken, amonyum sülfat gübresi yüzde 10,1 ve üre gübresi yüzde 0,5 oranında düştü.
Mazot fiyatı aylık olarak yüzde 5,7 düştü, son bir yıla göre ise yüzde 67,8 oranında arttı.
Besi yemi ocak ayında aralık ayına göre yüzde 3,8, süt yemi yüzde 3, son bir yılda besi yemi yüzde 55, süt yemi ise yüzde 53,8 oranında arttı.
Elektrik fiyatları son bir yılda yüzde 23,9 oranında arttı.
Gübre fiyatlarında son üç ayda düşüş yaşandı. Üretim sezonunda çeşidine göre yüzde 400’leri aşan fiyat artışları, gübre talebinin azalması ve geçen yıla göre baz yılı etkisiyle yıllık bazda yüksek artışlar gerçekleşmedi. Gübre fiyatlarının tekrar bir artışa geçmemesi için tedbirler alınmalı, üreticinin yeni sezonda önünü görebilmesi sağlanmalıdır.
İlaç fiyatlarında artış devam ederken aynı şekilde diğer girdi fiyatlarında da aylık ve yıllık bazda yüksek artışlar görülmüyor.
Ürün maliyetinin artmaması, üreticinin mağdur olmaması, üretime darbe vurulmaması için tüm girdilerde de fiyatların makul seviyelerde tutulması gerekiyor.”
“Tüketicilerimiz girdikleri marketlerdeki fiyatları sorgulamalı”
“Daha önce de ifade ettiğimiz gibi aynı ürünün değişik marketlerde çok farklı fiyatlardan satıldığına şahit oluyoruz. Marketleri dolaştığımızda bu durumu gördüğümüz gibi, oturduğumuz yerden de internet ortamında bile bu bilgilere ulaşabiliyoruz. Tüketicilerimiz fahiş fiyattan ürün sattığını tespit ettikleri marketlerden alışveriş yapmamalı, ürün fiyatlarına bu yolla müdahale ederek bu marketleri cezalandırmalıdır. Tüketicilerimizin ayak alışkanlığı ile girdikleri marketlerde fiyatları sorgulamayarak alışveriş yapmaları aile bütçelerine zarar veriyor. Kaldı ki normal fiyatların bile tüketicilerimizi zorladığını düşündüğümüzde fahiş fiyatlara dayanma gücünün olmadığını da görüyoruz. Yine tüketicilerimiz semt pazarlarından özellikle meyve ve sebzesini daha uygun fiyatlardan temin edebilir.”