TMMOB Makina Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ümit Galip Uncu, “1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla bir kez daha ülkede, bölgede, dünyada barış diyoruz.” dedi.
“Bağımsızlık ve yurtta sulh cihanda sulh” ilkesinin Cumhuriyetin başından 1950’lere kadar ve 1960’lardan itibaren Türkiye dış politikasının temel ilkesi olduğuna dikkat çeken MMO Adana Şube Başkanı Ümit Galip Uncu, 1 Eylül Dünya Barış Günü açıklamasında şöyle dedi:
“NATO’ya üyelik ve 1950’lerde başlayan emperyalizmin taşeronluğu politikası, Özallı yıllar ve bugünkü iktidarla birlikte doruk noktaya ulaşmış, dış politikada önemli bir paradigma değişimi olmuştur. ABD ve İsrail çıkarları doğrultusundaki BOP-GOP/Büyük-Genişletilmiş Ortadoğu Projesinin yürütücülüğünün AKP iktidarı tarafından üstlenildiği hafızalardadır. Bu bağlamda iktidarın İsrail’in Filistin’de uyguladığı soykırıma karşı çıkışı hiç samimi değildir, siyasal İslamcı-mezhepçi saikler de söz konusudur. İktidarın emperyalizmin Afganistan, Irak, Suriye, Libya işgallerine sunduğu açık destek ve şeriatçı örgütlerin desteklenmesinin büyük yıkımlar yarattığı ve ülkemizde önemli sorunlara da yol açtığı kamuoyunca bilinmektedir.
Emperyalizmin taşeronluğu ve savaş ortamlarından fayda sağlama yaklaşımı, ülkemiz toplumsal muhalefetini baskı altında tutma politikasıyla birlikte yürütülmektedir. İç ve dış politikanın emperyalizme bağımlılıkla, militarizmle, milliyetçilikle, ümmetçilik, mezhepçilik, siyasal İslamcılıkla belirlenmesi ve Kürt sorununda sergilenen baskı ve şiddet, ülkemizde toplumsal yarılmalara yol açmaktadır.
Diğer yandan ABD-İngiltere-NATO’nun onlarca yıldır sürdürdüğü yayılma ve Rusya’yı kuşatma siyaseti, Rusya-Ukrayna, bir diğer ifadeyle de Rusya ile ABD-NATO-kolektif emperyalizm arasındaki savaşa yol açmıştır. Tayvan sorunu ve Çin’in yükselişini engellemek için Çin’in kuşatılması da söz konusudur. Ukrayna, Rusya, Filistin, Suriye, Lübnan, İran, Irak, Yemen başta olmak üzere birçok ülke açık savaş alanı halindedir.
Ülkemizdeki çok boyutlu etnik düşmanlıklar, bölgemizdeki işgaller, nükleer ve genel savaş olasılıkları, barışçı politikaların önemini ortaya koymaktadır. Bu koşullarda ülkemizin bağımsızlığı ve başta komşularımız olmak üzere diğer halklarla barışçı ilişkiler kurulması, dış politikanın ülke ve halk çıkarlarına tabi kılınması acil ihtiyaçtır.
Doğru dış politika, iktidarın izlediği emperyalizm ve savaş yanlısı militarist politikaları reddetmeyi gerektiriyor. Ülkede, bölgede, dünyada barışı, halkların kardeşliğini savunmak; savaşlara, işgallere, emperyalist ve her türden yayılmacılığa karşı çıkmak; savaş aygıtı NATO’dan çıkmak, topraklarımızdaki ABD-NATO üslerini kapatmak; başka ülkelerin içişlerine müdahale etmemek ve bağımsızlığımızı tesis etmemiz gerekiyor.
Odamız bu doğrultuda emperyalizme, faşizme, gericiliğe, halkların birbirine kırdırılmasına karşı çıkmaya; barış, eşitlik, özgürlük, laiklik, adalet ve hukukun üstünlüğü temelinde bir arada yaşamın hâkim olacağı demokratik bir Türkiye mücadelesinde yer almaya devam edecektir.”