Üretimde ve İhracatta Dünya’da Bir Numarayız

19.06.2015 14:57:58

Üretimde ve İhracatta Dünya’da Bir Numarayız

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar,  2005 yılında 6 bin 400 ton olan kekik üretiminin 2014’de 11 bin 752 tona yükseldiğini açıkladı.

Türkiye'de kekik üretiminin yüzde 90’ının Denizli’de kültüre alınarak üretildiğini ve önemli bir kısmının ihraç edildiğini vurgulayan Bayraktar,  şunları kaydetti:

“Çok yıllık bir bitki olan kekiğin ömrü 7-10 yıldır. Ülkemizde kekik üretimi sulu ve kuru tarım şeklinde gerçekleştirilmektedir. Ege bölgesinde sulu tarım yapılan bölgelerde kekik hasadı Mayıs ayı sonu, Ağustos ayı ortası ve Kasım ayı sonu şeklinde üç defa yapılıyor. Kekik üretiminde sulu tarımda dekara 450-500 kilogram ürün elde edilmektedir. Ege bölgesinde kuru tarım yapılan bölgelerde kekik hasadı rakıma göre bir defa yapılmakta ve 15 Haziran’da başlayıp 30 Temmuz’a kadar devam etmektedir. Kuru tarımda dekara 125 ile 200 kilogram arasında kekik elde edilmektedir.”

ÜRETİMDE VE İHRACATTA DÜNYA BİRİNCİSİ

Bayraktar, Türkiye’nin kekik üretim ve ihracatında dünyada lider ülke konumunda olduğuna dikkat çekerek, dünya kekik ticaretinin yaklaşık yüzde 70'inin Denizli ilinde yapılan kekik üretiminden sağlandığının bilgisini verdi.

Türkiye’nin tıbbi ve aromatik bitkiler ihracatından yılda yaklaşık 100 milyon dolar gelir sağlanırken, 2014 yılında bunun yaklaşık 63 milyon dolarının kekikten geldiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti:

“Ülkemizin ihraç ettiği en önemli tıbbi, aromatik ve baharat bitkiler adaçayı, anason, biberiye, çemen, çörek otu, çöven, dağ çayı, defne yaprağı, ıhlamur, kapari, kekik, kırmızıbiber, kimyon, kişniş, mahlep, meyan kökü, nane, oğul otu, rezene, sumak ve bazı soğanlı ve yumrulu bitkilerdir. Bu ürünler arasında kekik, defne yaprağı, anason, kimyon ve rezene yaklaşık yüzde 90 pay alıyor.

İhracatı yapılan kekiğin yaklaşık yüzde 80’den fazlası kültüre alınmış olarak tarla koşullarında üretilmektedir. Türkiye’nin kekik ve ürünleri (işlenmiş, işlenmemiş, yağı) ihracatı içinde en büyük payı 13,6 milyon dolar ile ABD almaktadır. Diğer kekik ihraç ettiğimiz ülkeler ise Almanya, İtalya, Kanada, Polonya, Hollanda, Belçika, Kanada, Güney Afrika Cumhuriyeti, Fransa, Japonya ve Avustralya’dır.”

 KULLANIMI VE SAĞLIĞA KATKISI

Kimya sanayinde de kullanılan kekiğin, yemeklerde sos ve salatalarda yiyecek ve içecek olarak çok yaygın kullanım alanlarına sahip olduğunu belirten Bayraktar, kekiğin daha çok baharat olarak kullanılmakla birlikte uçucu yağının timol ve karvakrol içermesi nedeniyle eczacılık ve parfümeri sanayinde de kullanıldığını bildirdi. Güçlü antimikrobiyal etkisinden dolayı özellikle üst boğaz enfeksiyonlarına ve ağız yaralarına karşı faydalı olduğunu vurgulayan Bayraktar, kekiğin damıtılması sırasında yağın altında biriken kekik suyunun özellikle kanda kolesterol ve kan şekeri seviyesinin düşürülmesinde (antidiyabetik ve antikolestremik), sindirim ve solunum sistemi hastalıklarının tedavisinde, mide-bağırsak rahatsızlıklarında yararlı olduğunun bilindiğine dikkati çekti.

YAPILMASI GEREKENLER

Çok fazla sayıda ülkeye ihracatı yapılan kekikte teşvik tedbirleri alınarak ihracatın daha da arttırılabileceğinin altını çizen Bayraktar, şunları kaydetti:

“Kekik üretimini artırmak ve istenen kalitede ürünü elde edebilmek için; bazı türlerde doğadan toplama ekonomik olsa da doğadan toplanan bitkilerde kaliteli ve standart ürün elde etmenin zor olması, doğadan toplamaların sürdürülebilirlik  ilkesine dayalı floraya zarar vermeden yapılmaması nedeniyle kekiğin kültüre alınarak üretiminin  yapılması önem arz etmektedir.

İyi Tarım Uygulamaları kapsamında 2015 yılında tıbbi aromatik bitkiler teşvik kapsamına alındı. Bu kapsamda üreticilerimiz, dekar başına 100 lira destek alacaklar. Ayrıca hasat sonrası ambalajlama, paketleme ve depolamayı sağlayacak tesislerin kurulması üretimin artmasını sağlayacak.

Türkiye’de kekikte markalaşmaya ve ihracat desteğine önem vermelidir. Ülkemizde Denizli ili kekik üretiminde önemli bir bölgedir. Denizli’de kekik için uluslararası ürün ihtisas borsasının alt yapısı oluşturulmalı, tağşiş ve kontaminasyon (pestisit, aflotoksin, mikotoksin ve ağır metaller) için analiz laboratuvarları güçlendirilmelidir.”

 



1

TGC KADIN GAZETECİLER KOMİSYONU TOPLANTI DÜZENLEDİ

2

TÜRKİYE’DE Kİ ALZHEİMER DERNEKLERİ ADANA’DA BULUŞTU

3

DEMİRÇALI’DAN AKÜLÜ SANDALYE

4

OTOBÜS ŞOFÖRLERİNE KADINA YÖNELİK ŞİDDET EĞİTİMİ

5

ADANA CHP’DE PARTİ PROĞRAMI YENİLEME ÇALIŞTAYI