YALBUZDAĞ: SAĞLIK ÇALIŞANINA ŞİDDET ARTIYOR
Adana Eczacı Odası Başkanı Mürsel Yalbuzdağ, Artık hastaların değil, sağlık çalışanlarının can derdine düştüğü günlerden geçildiğini söyledi.
Adana Eczacı Odası Başkanı Mürsel Yalbuzdağ, Artık hastaların değil, sağlık çalışanlarının can derdine düştüğü günlerden geçildiğini söyledi.
Divan Başkanlığını Ecz. Mustafa Muhittin Zeyneloğlu’nun yaptığı Mali Genel Kurulunda konuşan Eczacı Odası Başkanı Mursel Yalbuzdağ şunları söyledi:
“ Hekime, eczacıya, sağlık çalışanına, kadına, hayvana şiddet artarak devam etmektedir. Masum çocuklar ölmektedir ve failleri cezasız kalmaktadır. Caydırıcı cezalar ve alınacak tedbirlerle kadına şiddet, sağlık çalışanlarına şiddet ve cinayetler sona erdirilmelidir. Huzurlu, adaletli, güvenli, mutlu bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz.
GENÇLER DAHA MUTSUZ
2024 yılı ‘Dünya Mutluluk Endeksi’ne göre Türkiye’nin 98. sırada. Rapor, gençlerin yaşlılara göre daha mutsuz olduğunu gösteriyor. Mutsuzlaşmanın sebepleri arasında yaşanan ekonomik kriz, politik atmosfer, geleceğe dair belirsizlik yer alıyor. Mutluluk seviyesini artırmak için yapılabileceklerin birkaçı yoksulluk ve gelir adaletsizliğinin önüne geçmek için sosyal destek programları geliştirilmesi, sivil katılımın teşvik edilmesi ve hükümete duyulan güvenin artırılması, yolsuzlukların azaltılması olarak göstermektedir. Adalet ve hukuk alanında yaşananlar, yolsuzlukların ve haksızlıkların cezasız kalması sıkıntı yaratmaktadır. Mutsuzluktan kaynaklı yurt dışına beyin göçü yaşanmaktadır.”
SOSYAL DEVLETTEN PİYASACI ANLAYIŞA DOĞRU YOL ALINIYOR
Sağlıkta Dönüşüm’ün artık zarar verdiği; sağlığa ve ilaca erişimin her geçen gün zorlaştığı günleri yaşıyoruz. Sağlığa ayrılan bütçe azalmaya devam ettikçe biz eczacılar sıkıntılı süreçte ayakta kalmaya, hizmeti sürdürmeye çalışıyoruz. İlaç harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla içindeki payı 2023 yılında %0,77 iken 2024 yılı için %0,74 olarak tahmin edilmektedir. Sosyal devletten piyasacı anlayışa doğru yol almaktayız. İlaç erişilebilir, alınabilir olmalıdır. İlaca değer katan, anlam kazandıran eczacının karlılık ya da meslek hakkı olarak emeği ve hakkı verilmek zorundadır. Acilen eczane ekonomileri açısından tedbirler alınmalıdır.”
ECZANELER KEPENK KAPATMA İLE KARŞI KARŞIYA
Bazı ilaç gruplarında, ilaç firmalarının Sosyal Güvenlik Kurumu’nun ödeme vadesinde olmadığını da hatırlatan Başkan Ecz. Yalbuzdağ, bu konuda da şunları söyledi:
“Zaman içerisinde bu grup ilaçları karşılayacak eczane bulunmakta zorluk çekilecektir. Bu konuda da acilen tedbir alınması gerekmektedir. İlaç Fiyat Kararnamesi ve Dönemsel Avro Değerlendirmesi değişmek zorundadır. İlacın ve dolayısıyla sağlığın bu kadar baskılanmasıyla artık ilaç erişilebilir ve bulunabilir olmaktan çıkmaktadır. Sağlık otoritesi bu konu ile ilgili ilaç firmalarına ve ecza depolarına herhangi bir yaptırım uygulamazken, meslektaşlarımız il il, depo depo, eczane eczane hastaların ilaçlarını bulabilmek için uğraşmaktadırlar. Dönemsel Avro Değerlendirmesinde enflasyonun altında alınan düzenlemeler eczane ekonomilerini olumsuz etkilemektedir. Kiraların, eczane çalışanları maaşlarının, elektrik ve su giderlerinin anormal arttığı bu dönemde meslektaşlarımız kepenk kapatma ile karşı karşıyadırlar.”
ECZACI İSTİHDAM SORUNU DAĞ GİBİ BÜYÜMEKTEDİR
“Hekimler ve diş hekimleri ile kıyaslandığında eczacı maaş katsayısı hesaplamalarında uçurum oluşmaktadır, meslektaşlarımızın hak kayıpları düzeltilmelidir. İstihdam sorunu dağ gibi büyümektedir. Özellikle evde bakım hastaları ve geriatri hastalarının ilaç kullanım incelenmesinde eczacılar yer almalıdır. Polifarmasi, ilaç-ilaç etkileşimleri, ilaç-gıda etkileşimleri gibi sıkıntılar eczacıların yer almasıyla sona erecektir.
Sürdürülebilir sağlık finansmanı sorunu, önümüzdeki dönemlerde “verimlilik”, “tasarruf” gibi kavramlarla halkın sağlığa ve ilaca erişimini kısıtlayacaktır. Hastaların doğru bilgilendirmeyi ve danışmanlığı alabileceği koruyucu sağlık hizmetlerinde halkın doğru yönlendirmesiyle hem halkın sağlığı korunacak, hem de zaten kısıtlı olan kaynaklar verimli kullanılacaktır. Sağlığın bir ekip çalışması olduğunu şüphesizdir ki sürdürülebilir bir sağlık sistemi için sürdürülebilir bir eczacılık modelinin olması gerekmektedir. Sorunların merkezileştiği bir ortamda, merkezde güçlü bir örgüt yapısının olması gerekmektedir. Tabandan gücünü alan, sorun ve sıkıntılara anında müdahale edebilecek eczacı odaları ve üyeleri ile her zaman iletişimde olan ortak aklı kullanan Türk Eczacıları Birliği için çalışmaktayız. Eğitimlerimizi meslektaşlarımızın talep ve isteklerine göre, ihtiyaç duyulan güncel konularda yapmaya devam edeceğiz.
Plan ve projelerimizi hep birlikte hayata geçirmeye çalışacağız.”