CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer “Referandumda halkımız oyları ile geleceğin yönetim şeklini belirleyecektir. Hangi partiden olursa olsun mutlaka Anayasada hangi maddelerde değişimin olduğunu okumalı, görmeli ve vicdanı ile oyunu vermelidir. Bu oy diğer oylardan farklı olarak rejimin oylandığını unutmadan oylarını düşünerek kullanmalıdır. Söz millette mi olacak yoksa tek kişinin iki dudağı arasında kararlara mı bırakılacak bu iyi düşünülmelidir. Yetki millette mi olacak yoksa tek kişiye mi bırakılacak?! ”dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer şöyle konuştu:
“ 23 Nisan 1920’de TBMM Milli Mücadele ile doğdu oluştu. Demokratik Cumhuriyet ile ülkemiz saraydaki yetkiyi halka taşıdı. TBMM’de düzenlenen yeni Anayasa değişikliğinde ise bu kere Milli irade bir kişinin hâkimiyetine teslim ediliyor. Ülkemiz mevcut koşullarla çok ağır sorunlarla karşı karşıyadır. Birlik, beraberlik içinde bu sorunları aşmak gerekir iken Anayasa değişiklik sürecine girildi. OHAL, Terör ve Fırat Kalkanı ile süren savaşın yanında ekonomik sorunlar ciddi boyutlara ermiştir. Yoksulluk artmaktadır. İşsiz sayısı 6 milyona dayanmıştır. Üniversiteli işsizlerden İŞKUR’a başvuranların sayısı 570 bini bulmuştur. Kadın işsiz sayısı da artmaktadır. Dövizde oynaklık sürmektedir. Yatırımlar azalmaktadır. İstihdam yaratılmamaktadır. Hukukun üstünlüğü sıralamalarında 113 ülke içinde ne yazık ki 99. sırada yer almaktayız. Bütün bu yaşadığımız dönem iki yıldır adı konmamış bir tek adam uygulamasının sonucudur. Anayasa değişikliği ile tek adam sürecinin oluşmasının sorunları içinden çıkılmaz duruma taşıması da ihtimaldir. 80 milyonun geleceği bu düzenlemelerle şekillenecektir. Dünyada benzer örnekleri olan ülkelerde yaşananlar, geleceğin, ‘evet’ çıkması halinde nasıl olacağı konusunda da bir fikir verebilir. Tek adam rejimleri sorunlar yaratmakta ve çözümsüzlük acıların kapısını aralamaktadır. Çevremizdeki ülkelerde tek adam rejimlerine baktığımızda gördüklerimiz ülkemiz için ders almamız gereken sorunlar üretmiştir. Öngörülebilirlik yerine istikrarsızlığın ülke gerçeği olması olağanlaşacaktır. Şeffaflık, hesap verebilirlik ortadan kalkacaktır. Kuralsızlık, -özgürlük yerine- baskı olağanlaşacaktır. Kalkınmadan yana özgürlükten yana demokrasiden yana cumhuriyet kazanımlarından yana olanların hayır diyeceklerine inanıyorum. Düzenleme ile Başbakanlık, Bakanlar Kurulu kalkıyor, Güvenoyu yok, Gensoru yok, Mecliste sözlü soru yok, Cumhurbaşkanı parti genel başkanı ama tarafsızlık adına yemin edecek kendisini yargılaması muhtemel Anayasa Mahkemesinin üyelerini seçecek, HSYK seçecek, herkesi tek başına seçecek, Kararnameler ile kararlar alacak. Bütçe Mecliste tıkandığında bütçe yapma yetkisine sahip, Cumhurbaşkanı yardımcılarını halk seçmiyor. Cumhurbaşkanı atıyor ama Cumhurbaşkanına vekâlet edebiliyor yani halkın oyları ile seçmediği yetkililer devri başlıyor kısacası madde madde bakınca rejimin adı milli irade değil bir kişi rejimi oluyor. Bu bilinmeyen gelecek yerine mevcutta düzenlemeler yapıp TBMM yetkilerini artırıp güçlendirmek doğru olandır” dedi.
