Zeytin Dikeceksin....

2.12.2014 22:58:43

Zeytin Dikeceksin....

Özellikle son yıllarda sıkça kesilmesi ile gündemden düşmeyen “Zeytin” için ajanda bastırıldı. “Andolsun İnsanın Asırlık Dostuna!” sunumu ile hazırlanan Seytin Ajandası’nda Nazım Hikmet’in şiirine de yer verildi.

Yağıyla beraber yenilen kaç meyve var ki şu hayatta? Meyvesini en erken 15 yılda verebilen kaç ağaç var? Yüzlerce yıl meyve verebilen, dalı en güzel şeyin yani barışın ve ümidin simgesi olan, her mevsim yeşil kalabilen kaç yaprak var?

Homeros'un tasviriyle 'sıvı altın” zeytin için krallara ikram edilen meyve denir. Ham olarak yenmeyen, yenemeyen, sofralarımıza gelebilmek için çekmediği eziyet kalmayan büyülü bir meyve. Çizilir, kırılır, ezilir, üzerine tuz basılır. Lezzetsiz deyip karanlık ortamlarda günlerce hapsedilir: Tüm bu süreç olgunlaşıp insanlığın ağzına layık olabilmek için!

İnsan olmak için bir ömür yetmez diyen Brecht’in zıddına, kaç yüz insan ömrü yaşayan zeytin ağacı kuşaktan kuşağa aktarılan hikâyelerle bizi, geçmişimizle bağlar. Bizi bize bağlar.

Ama gelin görün ki çok değil, kısa bir süre önce Yırca Köyü’nde 6000 zeytin ağacı aslan yürekli köylülerin aylarca verdiği mücadeleye rağmen hepimizin gözleri önünde, bir hiç uğruna katledildi. 15 senede meyve veren zeytin ağaçları, 1 saat içinde kökünden kesildi. Hem de yasa dışı bir şekilde.

Solon’un “Kanunlar örümcek ağlarına benzer: Güçsüz ve hafif şeyler ona yakalanır; daha ağır olanlar ise onu parçalayıp geçer.” sözü maalesef bir kez daha gerçek oldu.

Bize düşen, yapılan onca şeye rağmen yine zeytin dalını uzatmak için yeni fidanlar dikmek ve ağaçların yeşereceği günü ümitle beklemektir.

Yırca’da katledilen 6000’den fazla zeytin ağacına adanmış olan bu ajanda, hep hatırlamak, hiç unutmamak, tekrar tekrar göz önüne gelmek amacıyla, bir grup gönüllü insanın emeği ve aşağıda  isimlerini andığımız duyarlı firmaların desteği ile hayata geçti.

Zeytin Ajandası Kolektifi tüm telif gelirini Yırca’ya bağışlayacaktır.

YIRCA’YI UNUTMA, UNUTTURMA!

 “Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,

  yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,

           hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,

           ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

                                      yaşamak yanı ağır bastığından.”

Nazım Hikmet Ran



1

TÜRK'ÜM VE KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNU EMEKLİ BİR ÖĞRETMENİM...

2

Düzgün COŞKUN yazdı/ "ATOM KARINCA" SEN YÜREKLERDE YAŞIYORSUN

3

TGC: GAZETECİLİĞİ KUŞATMAKTAN VAZGEÇİN!

4

YAPI RUHSATI VERİLEN BİNALARIN YÜZÖLÇÜMÜ %18,9 AZALDI

5

TÜRKİYE’DE AİLELERİN %31'İ ÇOCUKLARININ ÇEVRİMİÇİ YAŞAMI NEDENİYLE TARTIŞMA YAŞIYOR