Atatürk sadece bir savaş kahramanı, devlet adamı, siyaset dâhisi, diplomat, filozof, gelecek bilimcisi değil, aynı zamanda derin tarih bilgisi olan bir araştırmacı ve düşünce adamıydı.
Bir devlet kurmuş ve ülkenin kökenlerini araştırıyordu. Ortaya “Türk Tarih Tezini” atmış, düşündüklerini de 1930 tarihinde “Türk Tarihinin Ana Hatları” adıyla kitaplaştırmıştı. Tezi özetle şöyleydi:
• Dünyanın en eski ulusu Türk Ulusudur.
• Türk ulusunun bilinen ilk yurdu Orta Asya’dır
• Ari ırktan Türkler Orta Asya’da ilk ileri uygarlığı kurmuşlardır.
• Orta Asya’dan göç etmek zorunda kalan Türkler gittikleri yerlere ileri uygarlıkları götürmüşlerdir.
• Anadolu’ya gelen Türkler Hititleri, Firigleri, Lidyalıları, Mezopotamya’ya göç eden Türkler Sümerleri, Asurluları, Babillileri; Akdeniz’e göç eden Türkler Mısırlıları, ve Avrupa’ya göç eden Türkler Etrüskleri kurmuşlardır.
• Ege’ye göç eden Türkler ise Yunanlılardan çok daha önce ileri bir uygarlık yaratmışlardır.
• Maya, Aztek ve İnka Amerika uygarlıklarını Türkler kurmuştur.
Ve, Türk Tarih Tezini güçlendirmek için 1931 yılında Türk Tarih Kurumu’nu, 1932 yılında Türk Dil Kurumu’nu, 1935 yılında ise, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’ni kurdu.
5 Eylül 1938 Pazartesi sabahı, kendi el yazısıyla bir vasiyetname hazırladı. Bir gün sonra, Beyoğlu Taptaş Handaki İstanbul Altıncı Noter İsmail Kunter’i davet etti. Kapalı zarf içindeki vasiyetini İsmail Kunter’e teslim ederek, “Bu benim vasiyetimdir. İcap ettiği zaman lütfen kanuni muamelesini yaparsınız,” dedi. Yanında Genel Sekreter Hasan Rıza Soyak ve Dr. Neşet İrdelp de vardı.
Vasiyetname, Atatürk’ün ölümünden on gün sonra, 28 Kasım 1938’de Ankara Üçüncü Sulh Hukuk Hâkimliğinde, Adalet Bakanı Hilmi Uran, İçişleri Bakanı ve Cumhuriyet Halk Partisi Genel Sekreteri Doktor Refik Saydam, Dışişleri Bakanı Şükrü Saraçoğlu, Atatürk’ün kız kardeşi Makbule Boysan, Ankara Cumhuriyet Savcı Yardımcısı, bazı milletvekilleri, yargıç ve avukatlar şahitliğinde okundu.
Altı maddelik vasiyetnamenin giriş kısmı şöyleydi: Malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleri ile Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisine atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum.
Ve 6.Madde: “Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya, Türk Tarih ve Dil Kurumlarına tahsis edilecektir.
VE BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, 2021 Yılı Bütçesi tartışılırken, Atatürk’ün mirasından elde edilen 3.5 milyar liralık gelirin, Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarına değil, Hazine’ye aktarıldığı ortaya çıktı. İddiaya cevap veren Kültür ve Turizm Bakanı M. N. Ersoy, gelirin Hazine’ye aktarımını doğrulayarak, bu aktarımın “gelirlere el koyma olarak algılanmaması” gerektiğini savundu. (5 Kasım 2020 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi)
Herkes miras hukukunu bilemez. Ama kimse bakan efendinin, “Gelirlere el koyma olarak algılanmaması” savunmasını yutacak kadar koyun da değil. Nasıl algılayacağımızı sana mı soracağız.
Bana göre bu (başka bir adı yoksa) düpedüz gasptır.
SAYIN ÖRGÜR ÖZEL VE CHP YÖNETİCİLERİ/SORUMLULARI,
• LÜTFEN, HİÇ OLMAZSA DEVRALDIĞINIZ MİRASA SAHİP ÇIKIN.