Aydin SİHAY

Tarih: 21.06.2024 23:28

55 NOLU KAPIYLA KONUŞMALARIM

Facebook Twitter Linked-in

Tepebağ'a ne zaman yolum düşse 55 nolu bu kapının önüne gelir ayak üstü sohbet ederim.

Hal hatır sorar gönlünü alırım.

Kısa zaman da olsa yalnızlığını paylaşırım.

Ve her seferinde mutlu olduğunu hissederim.

Bugün de öyle oldu.

Havanın sıcaklığıyla aramızdaki konuşma daha da sıcak geçti.

İçinde yaşayanlarının kimbilir nerelere savrulduğu ve çatısı çöküp kullanılmaz hale gelen evin, tüm darbelere ve aldığı yaralara rağmen dimdik ayakta durup zamana direnen bu kapısına hayranlık duyarım.

Her konuşmamda hayata dair ondan bir şeyler öğrenirim.

PEKİ ONCA YIL SIKILMADIN MI EVIN ÖNÜNDE ÖYLECE BEKLEMEKTEN?

Hemen yanıtlamadı. Derin bir soluk alıp yavaşca verdi. Anlatmaya başladı..

Sesi titriyordu.

Hayır, aksine çok mutluydum.

Neşeli bir sokaktı. Sabahın erken saatinde curcuna başlardı.

"Balcan, banadura'' diye bağıran sebzeci Hüseyin efendi, bunca yıldır ne dediğini anlamadığım simitci Kadir, "pambık attıran" diye bağıran hallaçlar, kalaycılar, çocukların dondurmacı dedesi Cemal amca, öğrenciler, işe gidenler, vardiyadan dönenler, ellerindeki güğümlerle sütçüler, bohçacı kadınlar, mahallenin yeni yetme kızları ve gülerek onları takip eden oğlanlar önümden geçip giderlerdi.

Onları keyifle seyrederdim.

Sokak hiç bitmeyen bir film gibiydi.

Terden cımcılık olup annelerinden azar işitinceye kadar top peşinde koşan cocukları neşeyle izlerdim.

Birbirine çarpan gullelerin şakırtısını dinlerdim.

Komşu kadınlar beylerini işe gönderdikten sonra sabah kahvesine gelirlerdi.

İçlerinde en çok Hafize Abla'yı severdim.

Tokmağı öylesine ahenkle vururdu ki.

Kalbim pır pır ederdi.

Okuldan dönen çocuklar kanadımı hızla çektiklerinde başım dönerdi.

Akşama doğru gelen evin beyi Cabbar Ağa, anahtarıyla beni açar ve usulca kapatırdı. İyi adamdı rahmetli.

Üzerine yıldızlar yağsın.

Aydın Sihay

-----------------------------------------------------

Adana / Tepebağ


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —