Gelen, ilkelerini tanımlarken “fazilettir” dediğimiz, Atatürk’ün gururla, “En Büyük Eserim” dediği “Cumhuriyet Bayramı.” Yine şevkle, gururla, heyecanla kutlayacağız. Yine çoğumuz geçmişin şevkini, gururunu, heyecanını toplumun tamamında görememenin hüznünü yaşayacak.
Bu sayfayı takip edenler benim Cumhuriyet Haftası ile, ardından gelecek olan Atatürk Haftasını sunularla, konferanslarla, panellerle, açık oturumlarla geçmesi ve halkın derinlerde kalan heyecanını yeniden yaşatılmasını ve Cumhuriyetin neden fazilet olduğunun geniş kitleler duyurulması dileğimi, bugünler geçip de dişe dokunan hiçbir şey yapılmadığını görünce de kendi dünyamda görevini yapamamış insanların hüznünü nasıl yaşadığımı bilirler.
Hüzünleniyorum çünkü;
- Okullarda Bayram Kutlaması yasak savmak için yapılacak. Veliler çocuklarının bayramı nasıl bir heyecanla kutladığını merak bile etmeyeceği için törenlere gitmeyecek.
- Sinsi bir planla eğitilmekte olan çocuklarımız, Cumhuriyetin ne zaman ilan edildiğini, 23 Nisan’la, 29 Ekim’in farkının ne olduğunu bilmiyor.
- Sakarya Meydan Muharebesi’nin Adapazarı’nda yapıldığını zanneden, bu savaşa neden “Subaylar Savaşı” dendiğini bilmeyen aydınlarımız var.
- “Beyin Göçü” ile “Beyin Naklinin” aynı şey olduğunu zanneden üniversite öğrencilerimiz var.
- Kendini anlatırken, “Benim tek eksiğim kitap okumamak,” diyen profesörlerimiz var.
- Ülkenin geleceğinin hiç okumamış cahillerde olduğunu söyleyen bağnaz rektörlerimiz var.
- Ülke kalkınması için Atatürk’ün “İzmir İktisat Kongresini” neden topladığını hiç bilmediği için, “Nass, var” diyerek Merkez Bankasını bile sıradan bir mali müşavir bürosu seviyesine indiren yönetim anlayışımız var.
- Ömrünü ülkesine hizmet için harcamış, zavallı duruma düşürdükleri emeklileri, berbat ettikleri ekonomiden sorumlu tutarak, “Bir türlü ölmüyorlar ki,” diyen gaflet ve dalalet hatta insanlığa ihanet içinde devlet görevlileri var.
“Ben ne yapabilirim ki, bunları zaten herkes biliyor,” diye diye düşünmeden bir yazı dizisi hazırladım. İçinde bilinmeyen hiçbir şey, ve asla ders vermek gibi bir amacım da yok. Çok okunmayacağını da biliyorum. “O halde niye,” diyeceksiniz. Yeni bir şey yok ama hiç olmazsa unutulanlar hatırlansın istedim.
Yazı Dört Bölüm:
- Doğuşundan Bugüne Cumhuriyet.
- İlk Çağdaş Uygulamalar.
- Cumhuriyete Giden Yol: Kurtuluş Savaşı.
- Cumhuriyet Bizden Ne Bekler.
Dilerim, kendi köşemde bir nebze de olsa, “Görevini Yapmış Olma,” duygusunu yaşarım.