Bu kelimeleri, kullanan biri değilim. Meslek yaşamım boyunca belki de ilk kez kullanıyorum. Kaldı ki, sevdiğimden değil, bir mecburiyetten dolayı başlık olarak kullandım. Daha farklı başlık aklımdan geçmedi değil, Ancak 10 Ocak'ın gazeteciler açısından tarihi bir gün olduğu kamuoyu tarafından da çok ıyi biliniyor. Bu iki kelimeyi gazeteci ve gazetecilik mesleğinin özgürlük ve tarafsızlık bağlamından nasıl kan kaybettiğinin altını çizmek için kullanmayı yeğledim.

***

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen "Basın Yarışması Ödül Töreni " bugün ( 20 Ocak 2025) Yüreğir Belediyesi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilecek. Ödüle layık görülen değil, ödülü hak eden meslektaşlarımın emeklerinin karşılığı plaketle onurlandırılacak. Ödül alan kıymetli gazetecileri yürekten kutluyorum.

***

Yarışmaya eserleriyle katılıp dereceye giremeyenlere de biraz daha çaba göstermeleri gerektiğini ifade ediyorum. Yarışmak gazeteciye ayrı bir heyecan, ilham, mutluluk ve zenginlik katıyor. Bunun da bilinmesini rica ediyorum.

***

Buradan 10 Ocak tarihine vurgu yapmadan geçemeyeceğim. 10 Ocak 1962'de basın çalışanlarına bazı haklar ve yasal güvence sağlayan kanun yürürlüğe girdi. Bunun üzerine medya patronları bu kanunu boykot etti. İstanbul Gazeteciler Sendikası, patronların boykotu karşısında basın çalışanlarının

elde ettikleri başarıya sahip çıkmak ve üyelerine moral vermek için 10 Ocak 1962'yi "Çalışan Gazeteciler Bayramı" olarak kutlama kararı alır, bu tarihi toplantı Park Otel'de gerçekleşir. 

***

1961'de 212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 10 Ocak günü, 1962-1971 arasında "Çalışan gazeteciler bayramı" adıyla kutlanır. 1971 yılındaki askeri müdahaleden sonra ülkede gazetecilerin bazı haklarının geri alınması üzerine, kutlama gününün adı "Çalışan gazeteciler günü" olarak değiştirilir. 

*** 

Günümüzde ise Çalışan Gazeteciler Mücadele Günü olarak kutlanır. Geçmişte Adana'da ödül töreni 10 Ocak'ta 5 yıldızlı otellerde yapılıyordu.

***

Ekonomik koşullardan dolayı Cemiyetin, bu önemli günü amacına uygun daha görkemli, yüksek katılımlı, kent protokolü ve sivil toplum kuruluş temsilcilerinin de katıldığı bir programla kutlayamadığı anlaşılıyor. Bunu, Cemiyet Yönetiminin başarısızlığı olarak nitelendirmek ne kadar doğrudur açıkçası bilemiyorum. Ben sosyal ve ekonomik koşulların etkisinin olduğunu düşünüyorum. Çünkü koşullar oldukça ağır, her geçen gün daha da ağırlaştığı dikkatlerden kaçmıyor. 

***

Nitekim, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti kamu yararına faaliyet gösteren bir dernektir. Cemiyet üyesi olan ya da olmayan her meslektaşım Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nin kamu yararina faaliyet gösterdiğini misyon ve vizyonunun net cizgiler ve yönetmelikle belirlendiğini bilir. Ancak seviyeyi 5 yıldızlı otellerden Kültür Merkezlerine kadar düşürmemek gerektiğini de belirtmek isterim. Çünkü 10 Ocak'lar yılda bir kez kutlanır. Gazeteciler meslek çatısı altında eşleriyle bir araya gelir. Güçlü bir Dayanışma örneği sergilenir. Bu bağlamda "Nereden Nereye" başlığını kullanmanın uygun olacağını düşündüm. 

***

Ayrıca bu anlamlı gecede gazeteci dostlarımla birlikte olmak o havayı solumak çok isterdim. Belki başka zaman.

***

Sonuç olarak geçmiş yıllar ile ilgili bir anekdot anlatmak istiyorum: 

Adana'da 10 Ocak 5 yıldızlı otellerde düzenlenirdi. Ödüller 10 Ocak gecesi sahiplerini buluyordu. Ajans ve Gazetelerde Çalışan yönetici kadrolar eş ve çalışanlarıyla birlikte ayrı masalar oluşturuyordu. Gazeteciler ve eşleri gece geç saatlere kadar orkestra eşliğinde halaylar çekerek sanatçılara eşlik ediyordu. O yıllarda 10 Ocak başka kutlanırdı. Geçmişten bir kaç fotoğraf karesi ile anılarımızı tazelemek istedim. Bir 10 Ocak gecesinde Anadolu Ajansı Adana Bölge Müdürlüğü Çalışanları ve konuk gazeteciler bir arada.

***

Bu fotoğraf karelerine bakan o yıllarda ödül alan gazetecilerin bazıları bu akşam ki Ödül törenine katılacaktır sanırım. Gazeteci dostlarımın büyük olasılıkla, "Nereden Nereye" dediğini şimdiden duyar gibi oluyorum.