“AAA, ÖZEL AYAĞA KALKTI!”

Bir salonda bulunanlara “sizce politikacı kimdir” diye sorulsa, büyük olasılıkla sanki “birbirine saldıran, hakaret eden, konuşmayan, arkasını dönen, bir araya gelmekten kaçınan, çocukça saldırganlıklar yaşatan” diye tanımlanacak!

Bir salonda bulunanlara “sizce politikacı kimdir” diye sorulsa, büyük olasılıkla sanki “birbirine saldıran, hakaret eden, konuşmayan, arkasını dönen, bir araya gelmekten kaçınan, çocukça saldırganlıklar yaşatan” diye tanımlanacak! Hoşgörü yok, duygudaşlık yok, anlayış yok, düşünce alış/ verişi hiç yok! “Politikacı” denilince bunlar anlaşılması gerekiyorsa, neden “halkın temsilci” adını alıyorlar ki? Eğer halkın sorunlarına çözüm üretmeyeceklerse, “iktidar/ muhalefet” iki ayrı telden konuşacaksa, salt maaş alıp doyurulacaksa “politikacının”yurttaşa ne gereği var ki?

TBMM’nde yeni yasama yılı açılıyor. CHP’de bir grup milletvekili ile Genel Başkan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan salona girerken ayağa kalktı diye “kızgın sacda” yürütülüyor! Özel’in ayakları yanacak, yaptıklarına bin pişman olacak, yine eskisi gibi mecliste “küs gibi” sahneler ortaya çıkacak, birçokları salona girmeyecek, salonda olanlar da masalardan tam/ tam sesleri çıkaracak, birbirlerine “mahalle cazgırlarının” söylemeyeceği sözler söyleyecek! Bu mu gerçekten “yaşanılır” yaşam?

***

Şuna inanmaya başladım; halkı kendiliğine bıraksalar, herkes kendi işini yapsa, yukarıdan gelen “algı” denilen girişimler son bulsa, herkes bildiğince düşünebilse “gerçekten” bundan daha güzel olacak dünya! Milenyum sonrası kuşağı sıkça anımsatıyorum! Yazık ettiler koca kuşağa... Politikacının, kafa kafaya verip de “sorun” tartıştığını görmediler, ülkeyi “birlikte güzelliğe taşıyacağız” dediklerine tanık olmadılar! Gördükleri “tek şey” kavga, “tek şey” karşılıklı ya da arkalardan “hakaret” sayılacak sözler!

Yirmiüç yıldır sorunların üst-üste binmesinin, çözülememesinin, yurttaşın alım gücünün büyümesinin, tüketen toplum olunmasının, emekçinin ekmeğinin küçülmesinin, kapitalist sömürünün can yakmasının, eğitimin/sağlığın/ adaletin gerilemesinin baş nedeni “politikacıların birbirine arkasını dönmesi, konuşmama kararı alması, muhatap saymaması” desem tepki gösteren olur mu bilmiyorum! 

***

Uzun bir aradan sonra TBMM’nde yeni yasama yılı açılıyor. Tüm partilerin Genel Başkanları, milletvekilleri salonda yerlerini alıyor, kimi zaman salon boşalıyor, burada CHP’de bir grup milletvekili ile Genel Başkan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan salona girerken ayağa kalkıyor… Herkesin gözü Özel’in üzerinde… “Aaa, Özel ayağa kalktı!” Sanırsınız ki hepsi “yeni yetme” ya da milenyum gençliği! Böyle bir şeyi ne görmüşler, ne de duymuşlar! Neymiş, “Özel Cumhurbaşkanı Erdoğan gelirken nasıl” ayağa kalkarmış! Ya salonu terk edecekti, ya arkasını dönecekti, ya ayaklarını öne uzatacaktı, ya da yuhalayarak masalara vuracaklardı! 

Bir de ne olmuş biliyor musunuz? Özel, Devlet Bahçeli’yle tokalaşmış! Daha iki gün önce Bahçeli’nin “tehdit, hakaret” içeren konuşmasını unutmuş! Üstelik Bahçeli yalnız Özel’le değil, her konuşmasında “partileri kapatılsın, milletvekillikleri düşürülsün, bütçeden aldıkları destek kesilsin, bunlar vatan hayını/ terörist” dediği Dem Partililerle de tokalaşmış! Sanıyorum şarkılarda ya da son yıllarda pek ilgi görmeyen romanlarda kaldı o satırlar! “Kurşun sıkana karanfil atmalı/ güzelleşmeli dünya!” 

***

Yurttaş yaşamla geçim arasında sıkışıp kaldı! Bizim konuştuğumuz/ tartıştığımız şeylere bakın! Politikacının/ bir başka partili politikacıya arkasını dönmek/ konuşmamak gibi bir seçeneği yoktur! Politikacının, karşısındaki politikacının yaptığı yanlışa/ yanlışla yanıt vermesi diye bir seçenek de yoktur! Herkes kendi duruşundan/ yaptığından/ sözünden sorumludur!

Özel’in şu sözü alıp saklamaya değer: Biz makama saygıdan dolayı gelirken yeminine uygun bir konuşma bekleyerek ayağa kalktık. Konuşma bir siyasi parti lideri konuşmasıydı, giderken kalkmadık.Bu meclise bir saygısızlık olmazsa ve seneye kadar seçim yapılmazsa yine ayağa kalkarız. Normalleşme dediğimiz; Devlet Bey’e DEM ile de el sıkıştırır, emeklinin, çiftçinin, esnafın, işçinin, memurun sorunu konuşulsun diye, ayağa kalktı kalkmadı tartışmalarını bir kenara bırakır milletin derdini konuşturur” 


Oktay EROL

4.10.2024 19:25:00

YAZARLAR


“DEPREM DEĞİL, İHMAL CAN ALIR”

“KURAKLIK NEDENİYLE HUBUBAT EKİMLERİ YAPILAMIYOR”

UZUN SÜRE EKRANA BAKMAK GÖZ KURULUĞU SEBEBİ

CHP’Lİ BARUT’TAN SAĞLIKÇILARA DESTEK

CHP’Lİ ŞEVKİN: ADANA EN FAZLA KAPISINA KİLİT VURULAN İLLERDEN BİRİ

TÜRKİYE’DE EKİM AYINDA 165 BİN 138 KONUT SATILDI

DİYABET HAYATİ ORGANLARA ZARAR VEREBİLİR!

KIVANÇ: ADANA’DA 6 BÖLGEDE 128 BİN DEKAR YENİ YATIRIM ALANI OLUŞTURULDU

VALİ KÖŞGER: 80 AĞAÇ DİKİMİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ

SEYHAN KENT LOKANTALARINDA “ASKIDA YEMEK” UYGULAMASI

BİR ZAMANLAR KÜÇÜKSAAT MEDYANI

ERTAN SÜMER ADANA BÜYÜKŞEHİR BAŞKAN VEKİLİ

ADANA’DA KADINLAR İÇİN MAHALLE ELÇİLERİ PROJESİ

İŞVEREN VE ÇALIŞANLARIN SORUNLARI MASAYA YATIRILDI

DUBAİ ÇİKOLATASI MECLİS GÜNDEMİNDE

4 MİLYON RUHSATLI, 36 MİLYON RUHSATSIZ SİLAH VAR

SPOR TESİSLERİNE İLK YARDIM MALZEMELERİ