ABDÜLHAMİD’İN HALKLA İLİŞKİLERİ

Abdülhamid’in kurduğu hafiye teşkilatı kusursuz işleyen bir halkla ilişkiler birimiydi. Tam 33 yıl kendi halkını birbirine takarak kendi koltuğunu güçlendirdi. Bu sistem sayesinde muhaliflerini yakından takip ve kendi safına katılmaya mecbur ediyordu.

Abdülhamid’in kurduğu hafiye teşkilatı kusursuz işleyen bir halkla ilişkiler birimiydi. Tam 33 yıl kendi halkını birbirine takarak kendi koltuğunu güçlendirdi. Bu sistem sayesinde muhaliflerini yakından takip ve kendi safına katılmaya mecbur ediyordu. Bir çoğuna ise kendi yakınında görev veriyor, böylece hem bir düşmandan kurtulmuş oluyor, hem de bir zamanın azılı düşmanı kendisinin kulu, kölesi haline gelip, kendisine bağlı olarak çalışan istihbarat memurlarına dönüştürüyordu.

Mesela, Ebuzziya Tevfik, Jön Türkler içinde önemli bir figürdü. Dönemin en önemli gazetecisi vatan şairi Namık Kemal’in yakın arkadaşıydı. Abdülhamid’e muhalif rolünü çok güzel oynuyordu ama aslında Sultanın maaşlı jurnalcisiydi.  

Görevi Sultan’a muhalefet eden gazetecilerin ağzından laf alarak, öğrendiklerini Sultan’a yetiştirmekti. Konuşan, yazan, düşünen gazetecileri anında Sultan’a bildiriyordu.  Ayrıca muhalif kitap basan matbaaları tespit ve ihbar etmek de görevleri arasındaydı. 

Bu teşkilat yıllarca kusursuz çalıştı. Ama sonunda at izi, it izine karışmaya başladı. Öyle ki, devlet yıkılmanın eşiğine geldi. Neredeyse herkes, herkesin jurnalcisiydi. Kim hafiye, kim devlet çalışanı belli değildi. Sıradan bir vatandaşın gönderdiği jurnal, valinin raporundan daha önemli hale geliyordu. Şeyhülislam, Sadrazam, mebuslar, zabitler, esnaf, papazlar, herkes Sultan’a jurnal yağdırıyordu.

Zaman geldi işler çığırından çıktı. Belli bir süre sonra yazılan jurnaller işin cılkını çıkardı; çünkü baba oğlunu, damat kayın babasını jurnalliyor, devlet dairelerinde memurlar birbirlerinin ayağını kaydırmak için jurnal yazma yarışına giriyordu. İşin garibi bu jurnaller ciddiye alınıyordu.

Hemen hemen her konuda jurnal yazılıyordu. Bunlar mahalle kavgalarından, hırsızlık vakalarına kadar uzanmıştı. Hırsızlık vakaları doğrudan Yıldız Sarayına bildiriliyordu ve Sultan işi gücü bırakmış, bunlarla uğraşıyor, en küçük şeyle bile bizzat ilgileniyordu. Haberi olmadan kupon arsa satılmasına bile izin vermiyordu.

Kâmil Paşa önemli bir devlet adamıydı. Aydın’a vali olarak, sürgüne gönderilmişti. Vali muavini Hasan Bey kendisine büyük bir misafirperverlik göstermiş, ikili iyi dost olmuştu. Oysa, Hasan Bey, Sultan’ın jurnalcisiydi ve günü gününe Kâmil Paşa hakkında jurnaller yazıyordu, tabi çoğu da yalandı. Tertemiz bir insan olan Kâmil Paşa’yı rüşvetçilikle itham ediyordu. Öyle ya, mutlak butlan kararı çıkarsa kendisi vali olabilirdi.

Böyle devlet mi olur? Olmaz tabi. Olmadı da zaten. O adamlarıyla hafiyecilik oynayıp, dünyayı yönettiğini zannederken, bir de baktı ki imparatorluk, 1.592.806 km² toprak kaybetmiş. Türkiye’nin tam iki misli. Gerçi yakın zamanda biz de Ege’de 18 ada kaybettik ama önemli değil. Ada var, adacık var. Bizimkiler adacık.

Yazıyı bitirdikten sonra tekrar okudum. Baktım ki sadece gevezelik etmişim.

CİDDİYE ALMAYIN.


İfral TURGUT

26.06.2025 17:00:00

YAZARLAR


AOSB’DA KAN BAĞIŞI

ERGENLERDE EKRAN SÜRESİ 9 SAATİ BULUYOR!

CHP’Lİ GÜRER: SİMİT PASTANEDE 45, TABLACIDA 15 TL

“DEPREMLER OLACAK, AFETE DÖNÜŞMESİNİ ENGELLEYEBİLİRİZ”

“SEYAHAT ACENTALARI İÇİN TURİZMDE GÜVENLİK EL KİTABI” 

TÜRKİYE’DE ÖZEL GÜVENLİK PAYI 5 MİLYAR EURO

SEYHAN’A 7. GÜNDÜZ BAKIMEVİ VE SOSYAL TESİS

SERA OTB’DE 5 BİN KİŞİ İSTİHDAM EDİLECEK

ODA BAŞKANI KONUŞ VEFAT ETTİ

ADANA’DA ZORUNLULUK KALDIRILDI

ADANA CHP’DE KİM NEREDE?

SELİN NAZ AVRUPA İKİNCİSİ OLDU

VALİ KÖŞGER’DEN DEFTERDARLIĞA ZİYARET

“TARIM SEKTÖRÜ TEHDİT ALTINDA”

CEYHAN’DA MARKETLER DENETİMDE

ÇUKUROVA GİAD’DAN VALİ KÖŞGER’E ZİYARET

SEYHAN BAŞKANVEKİLİ AKKAN’DAN PERSONEL ZİYARETİ