Sokakta, pazarda, ekonomide, politikada “at izi it izine” karışınca, “konu” başka yöne gidiyor! Hani anımsarsınız Adana’nın bir havalimanı vardı, adı da Şakirpaşa’ydı, yurt/ yurtdışı yolcuları kullanırdı, komşu il/ilçelerden gelen yolcular için de ulaşımı çok kolaydı… N oldu? “Bunlar yalan söylüyor, havalimanı kapanmayacak, her şey Adanalının istediği gibi olacak” denildi; bugün yaşananları biliyorsunuz! Artık Adana’dan yolcu uçağı kalkmıyor! Yolcular, Adana’dan bir saatlik ötedeki Uluslararası Çukurova Havalimanı’na gidiyor, üstelik daha çok bedel ödeyerek, daha çok zaman yitirerek! Adanalının “bunu” istediği söylenemez, ama “iktidara” göre bu olgu Adana’nın geleceği için tarihsel bir kazanım, yılda beş gün süren Teknofest’in burada yapılmış olması gelecek için fırsat!
***
Hep söze böyle başlanıyor; gelecek için kazanım/ fırsat! Politikacılar bu “sözü” hep kullanır da, Akp “iktidarı” kadar “yaşayanları” bu denli “mutsuzlaştıran” bir başkasına yanık olmadım! Yol yaparlar, köprü yaparlar, baraj yaparlar, kent ortasına kocaman/ geniş bulvarlar yaparlar da; bu denli yaşayan halkı “temel tüketim ürünlerine” erişemez duruma getirmezler! “Bugünü” yaşayan insanların “acılarına/ yokluklarına” sırt dönüp, onların erincini/ gönencini umursamadan “yapılanlar Adana için, gelecek kuşaklar için” demek nasıl bir “iç yansımasıdır” anlamakta zorlananlardanım!
Geçtiğimiz günlerde açılışı yapılan Yavuzlar Köprüsü nedeniyle de benzer bir “anlaşılmazlık” dolandı Adana’da! Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar, açılışta yaptığı konuşmasında “köprüyü Adana için yaptık” dememiş de, “köprüyü halk istedi diye yaptık” demiş! Halk kim ki? “Adana için” yapacaksın, o kadar! Dışarıdan görenler “aaa, bakın Adana’da bu da varmış” desinler! Adana’nın yaşadığı “yoksulluğu” bir yana koyun, havalimanının gidişini unutturmaya çalışın… Teknofest’te kaç “sorti” yaptığını bilmediğim uçuş gösterilerini allayıp/ pullayın! Sonra da “her şey Adana için…”
***
Karalar’ın, ““köprüyü halk istedi diye yaptık” sözü uzun süredir politikacılardan duymaya alışık olunmayan sözler! Politikacılar, “temsilcileri” olduklarını söyledikleri “halk için” çalışırlar! Yaşadıkları kente bir şeyler yapıyorlarsa, ülkede halkın daha iyi doymalarına olanak sağlıyorlarsa, acılarını/ kaygılarını/ sorunlarını çözüyorlarsa “ödevlerini” yapmış sayılırlar! “Gelecek” diye değil!
Şu da unutulmamalı: yapılanlar bugün yaşamlarını sürdürenlerin olduğunca, gelecek kuşakların da yararlanmaları içindir elbet; bizim geçmişte yapılanlardan yararlandığımız gibi, gelecek de bugün yapılanlardan yararlanacak! Köprü yaparsınız, yollar yaparsınız, havalimanları açarsınız; tüm bunlar insanların yaşamlarını sürdürmesinde “kolaylaştırıcı” etmenlerdir! Yapılanları, “bak bunları yaptım, sığınmacılara milyar dolarlar harcadım/ daha da harcarım, siz sabredin/ şükredin/ biat edin, açlığınıza dayanın” dediğinizde hiçbir şeyin anlamı kalmadığı gibi, yapılanların önemi olmaz!
***
Adana için mi, Adanalı için mi? Önce, “her şey insan için”! Her şey, “insan” olduğu sürece önem taşır! İnsanının olmadığı bir yer “kimsesizdir”! Adana, geçmişte Adana’da yaşayanlar, bugün yaşamını sürdürenlerle vardır/ var olabilir! Havalimanının “yolcu uçuşlarına” kapatılması ne Adanalının istencidir ne de “gelecek” adına Adana’ya katkısı olacaktır!
Bu olgu salt Adana için değil; Mersin için de, Hatay için de, İzmir için de, Ordu için de, Bitlis için de aynıdır! Önce, “her şey insan için”!