13 yıl süren bir Çukurova uluslararası havaalanı inşaatı 10 Ağustos’ta açılıyor deniyor. Hal böyle olunca, “bizim dostlar alışverişte görsün vekillerimiz” birden harekete geçtiler Kapanmasın diye. İş işten geçtikten sonra kıyameti koparsan ne yazar? Bu konu Adana, Mersin arasında polemik konusunda olmuştu. Mersin halkı çok mutlu, Adanalı içi buruk şekilde 3 Milyona yaklaşan nüfusu olan bir ilde Nasıl havaalanı kaldırılır diye mırıldanıyor. Sonrası daha düşündürücü, gelen tepkiler mi, yoksa başka bir şeyimi bilemem Adana’ya konteyner Liman verildi. Dengeler mi gelir bakımından? bütçeye bakacağız Adana ne kadar gelir elde edecek?
Burada vahim olan olay, Adana’nın birçok STK lar, Milletvekilleri veya omuzu kabarık bir dolu insanı bunu engelleyemedi!… Hiçbir şekilde vekillerin partisi bakımından ayırt etmiyorum bu başarısızlık tümünün. Bir düşündürücü olay daha var aslında, bu olay top yekûn bir mücadeleyi gerektiren bir olaydı, mesela Medya görevini yaptı mı, yapmayı bırakın Gazeteciler cemiyeti havaalanını yapan firmaya ödül verdi. Bakın bir tartışma ortamı yarattım sosyal medyada vatandaş neler yazmış, neler. Keşke Adana vekillerinin hepsinin yerine Antep, Konya, Kayseri, Karadeniz vekilleri ile değişsek bakalım o zaman böyle olur muydu, maalesef bizimkiler her zaman olduğu gibi kendilerinden başka bir şeye yaramayan, sadece yer kaplayan Adana ve milletin üstünde yükler.
Bir başka yorum,
Adana Kültürünü sadece Kebap ve Şırdana indirgerseniz daha çok şey başımıza gelir.
Evet sorunların kaynağını vatandaş bizden iyi biliyor! Mesela liyakatsiz siyasetçiler kentin başına getirmedikleri kalmadı.
Asıl en büyük sorun bir yorumcunun yazdığı gibi, Adana kültürünün sadece kebap ve şırdan olduğunu her gün gündeme getirmek o kentin asıl değerlerinin baş köşede olmasını engelliyor ve hafif bir kent konumu Ankara’ya bir fotoğraf gibi gidiyor.
Şimdiye kadar Adana’dan başka kentlere giden değerlere bakarsak çok düşündürücü bir durumun tam ortasında kendinizi bulursunuz. Nedir onlar? Havaalanı, DDY atölye şefliği, TRT, Tarım Borsası, Tapu dairesi merkezi, bir ara, istinat mahkemeleri gitmişti yani anlayacağınız Adana’dan giden gidene! yetmişli yılların edebiyat, sanat, Tarımın başkenti olan Adana’da kala, kala elimizde Kebap ve Şırdan kültürü kalmış. Ye Memed’im ye!…
Demem o ki, şehirli kültürü olarak eğitim, sanat ve kültür bakımından ya da Turizm değerlerimizi öne çıkarmalıyız. Birde siyasetçinin liyakat lısını, siyasi partilerde eş, dost veya para ile bir yere gelenleri diskalifiye etmeliyiz. Artık sadece kebap ve şırdan kültürünü her gün pompalamaktan vaz geçelim