ADANA'NIN BERBERLERİ

Akşam üzeri Toros Caddesinde baştan aşağı yürüdüm.

 

Akşam üzeri Toros Caddesinde baştan aşağı yürüdüm.

Sağlı-sollu birbirinden şık, gösterişli ve led lambaların çiğ ışıklarının aydınlattığı tıraş dükkanlarının açıldığını gördüm.

Aman sahiplerini üzmeyelim.

Coiffeuer Salonları diyelim.

Daha fiyakalı olsun diye isimleri de ingilizceydi.

Böylesine aşırı süslü, insan sıcaklığından uzak yerlerden pek hoşlanmam.

Beni huzursuz eder.

Gösterişi hiç sevmem.

Biraz bohem ve samimi olmalı.

Resul abi geldi aklıma.

Bundan bir kaç yıl önce biz Adanalıların ''ötegeçe" dediğimiz Seyhan'ın karşı yakasında dolaşırken

Resul Abi'nin berber dükkanıyla karşılaşmıştım.

Şöyle anlatayım.

Berber Resul, henūz coiffeurleşmemiş ve hiçbir zaman coiffeurleşmeyecek bir mahalle berberi.

Ötegeçe'de, (Karşıyaka) mesleği yanında öğrendiği babasından yadigar, aşağıda fotoğrafını gördūğūnūz bu kūçūk dūkkanda uzun yıllardır mahallenin erkeklerini tıraş ediyor.

Farkında olmadan önūnden geçtikten bir kaç adım sonra nedenini anlayamadığım bir dūrtūyle duruverdim.

Dönūp dūkkanın önūne geldim. Kapının önūnde kurumaya bırakılmış renkli havlular, dūkkanın kūçūklūğū, şirinliği, kendi halindeliği galiba beni etkilemişti.

Yūreğime dokunmuştu.

İhtiyacım olmadığı halde içeri girdim.

Keskin bir kolonya kokusuyla birlikte berber Resul'un gūler yūzū karşıladı beni.

"Hoşgeldin beyim" diyerek hayli eskimiş ve derisi yer yer soyulmuş, eliyle buyur ettiği pencere kenarındaki koltuğa oturdum.

"Sakal mı?"

Aynadan gūlūmseyerek bana bakıyordu.

Göz göze geldik.

Gūlūmseyerek "evet" dedim. Dışardan aldığı bir havluyu omuzlarıma koyup çenemin altında birleştirdi.

Bir kez daha aynadan gūlūmsedi bana.

Ìlk kez girdiğim yabancı bir ortamda duyduğum tedirginlik aynadan yayılan bu gūlūmsemeyle dağılıp gitti.

Yıpranmış-ki bu dūkkanda berber Resul abi dahil herşey yıpranmıştı-bir kaba koyduğu sıcak suya fırçasını daldırıp, sabunu köpūrtūp yūzūmde gezdirmeye başlayınca gözlerimi kapatıp çook eskilere, babamın beni ilk kez berbere götūrdūğū o gūne döndūm.

Tıraş makinasının başımda tekdūze sesler çıkararak gidip gelmesini aynada şaşkınlıkla izlemiştim.

Bir ara ağlamak istemiş utancımdan ağlayamamıştım.

"Sıhhatler olsun beyim" sesiyle gözlerimi açtım.

Berber Resul abi, sol avucuna döktūğū kolonyayı yūzūmde gezdirdi ve sonra havluyla kuruladı.

Söylediği ūcretin daha fazlasını tezgaha bıraktım.

Şaşkınlıkla baktı.

Şu gittikçe mekanikleşen, dijitalleşen, çirkinleşen, ruhunu yitiren hayatta biraz önce yaşadığım mutluluğun karşılığını parayla ödeyemezdim.

Ìçtenlikle gūlūmseyip elini sıktım.

Kapıdan çıkarken Resul Abi'nin coşkulu sesi arkamdan geldi.

"Bereket versin beyim"

Aydın Sihay yazdı

Okuyanların gönlü ve tıraşı güzel olsun.

----------------------------------------------

Adana / Karşıyaka


Aydin SİHAY

29.12.2024 21:54:00

YAZARLAR


“MİMARLIK ÜNVANINI MİMARLAR KULLANABİLİR!”

KADINLARDA VAN 100. YIL, ERKEKLERDE Ç.Ü ŞAMPİYON OLDU

DÜNYA’DA 175, TÜRKİYE’DE 15. SIRADA

ADANA’DA MESLEKİ EĞİTİM KONFERANSI

“UYGULAMA ÇİFTLİĞİ YAŞAMALIDIR”

SEYHAN BELEDİYESİNDE MAAŞ BLOKESİ KALDIRILDI

İbrahim ORTAŞ yazdı KENTSEL TOPRAKLARDA KİRLİLİK VE EKOLOJİK BOZULMALAR

DİJİTAL DİŞ HEKİMLİĞİNDE YENİ DÖNEM

KATARAKTAMELİYATI BUNAMA RİSKİNİ AZALTABİLİR...

HER HAFTA BİR CAMİ VE BİR MAHALLE ZİYARETİ

"TÜRKİYE’DE TARIM ALARM VERİYOR"

Ergül HALİSÇELİK Yazdı / SIKI PARA POLİTİKASININ GÖLGESİNDE BİRİKEN KIRILGANLIKLAR: PARLAK MAKRO TABLOYA RAĞMEN GÖRÜNMEYEN MALİYETLER

ÖLÜ TAVUKLAR VATANDAŞLARA YEDİRİLECEKTİ

15 ARALIK’TA UYGULAMA BAŞLIYOR

Adnan GÜMÜŞ Yazdı/ AKP’NİN BAŞARISIZLIKLARI 'İNSANLAR YALNIZ', 'MAHPUS GİBİ EVLERDE', 'NÜFUSTA YÜKSEK ALARM'

Nazım ALPMAN Yazdı/ KİTAP OKYANUSU!

İNSAN HAKLARI DERNEĞİNİN DAYANIŞMA YEMEĞİ