Yere doğru sarkan dallardan ötürü kamyon, otobüs ve tır güçlükle geçiyor. Tır geçişi sırasında yapraklar dökülüyor dallar kırılıyor. Dalların çıkardığı hışıltı okula giden öğrencileri evlerinin önünde oynayan çocukları ürkütüyor. Aileler de paniğe kapılıyor. 

Geniş gövdeli ağaçlar dalları taşıyamaz halde. Sert rüzgârlar estiği zaman dallar neredeyse kırılacak gibi sağa sola savruluyor. Bulvar üzerindeki sitelerde ikamet eden ve civardaki esnaf, olası bir kazanın yaşanmaması için Anakent Belediyesinin gereken önlemi almasını istiyor. 

-Süper hücre şiddetli yağışta dallar kırılabilir-

Apartman sakinleri ağaçların gövdesinin dalları taşıyamaz olduğunu ifade ederek, tepkilerini şöyle dile getirdiler: 

"20-25 yıl önce dikilen ağaçlar çok büyüdü. Dallar yerlere değecek gibi. Şiddetli rüzgârlar estiğinde her an kökünden devrilir diye endişe ediyoruz. Belediye yetkililerine telefon ediyoruz fakat olumlu sonuç alamıyoruz. Kimse sesimizi duymuyor. Bulvarda her dakikada onlarca araç geçiyor. Olası bir şiddetli fırtınada bu ağaçlar devrilebilir. Allah muhafaza can kaybına yol açabilir. Sağanak yarışlarda yüreğimiz ağzımıza geliyor".

-21 Eylül'de yaşanan olayı unutmayalım-

Adana'da 21 Eylül'de "Süper hücre" şiddetli yağış sonrası cadde ve sokakların göle dönüştüğünü belirten yöre esnafı ise duydukları endişelerini şöyle aktardılar:

"O gün Adana 'da sanki hayat durdu. Onlarca ağaç devrildi. Kentiçi trafik felç oldu. Pek çok araç yollarda kaldı. Yüzlerce ev ve işlerini sular bastı. Duraklarda minibüs ve otobüs bekleyen vatandaşlar perişan oldu. Sağanak yağışın ardından düşen dolu insanların yürümesine imkân vermedi. 

Bu bir meteorolojik olaydır. Bir daha yaşanmaz diyemeyiz. Ahmet Sapmaz Bulvarı üzerinde dükkân ve işyerlerimiz var. Ağaçların devrilmesi iş yerlerimize de zarar veriyor. Özellikle tır geçişi sırasında meydana gelen sürtünme sonucu dallar sanki kökünden kopuyor. Adana Anakent Belediyesinin müdahale etmesini bekliyor ve istiyoruz. Dallar budanırsa araçlar da kolay geçer biz esnaflar da rahat nefes alırız. Kimsenin burnunun kanamasını istemiyoruz. Belediye de istemez. Tek ricamız ağaçlar budansın. Sürücüler de rahat etsin, bizler de huzursuz günler geçirmekten kurtulalım. Yağışlı havalarda öğrenciler okullarına güven içinde gidip gelsinler".