Bu yazımı iki maç arasında yazıyorum. Biliyorsunuz bugünlerde iki önemli organizasyonu, iki düzenlemeyi takip ediyoruz. Biri Avrupa Futbol Şampiyonası, biri de Uluslar Arası Erkekler Voleybol Şampiyonası. Avrupa Futbol Şampiyonasında Erkek Milli Futbol takımımız adını bir üst tura yazdırdı. Üst turda Avusturya ile karşılaşacağız. Hazırlık karşılaşmasında 6-1 yenildiğimiz Avusturya’ya karşı bu kez bakalım ne yapacağız? Ben yeni bir kavrama sığınarak sorumu yanıtlamak istiyorum. Lamı Cimi Yok bu müsabakayı kazanmalıyız.

Bugün de bir şey öğrendik.

Eskiden kitap okunurken sayfaya notlar alınırmış. “Sual” yerine, kelimenin 

Son harfi olan lam “cevap” yerine de  ilk harfi olan cim konurmuş. Sual ve cevap.

Değer metinde lam ve cim yoksa gayet açık demekmiş. “Lamı cimi yok” bu anlama geliyormuş.

Milli takım oyuncuları ile teknik heyet çok ümitli. Aslında futboldan ve bu konularından anlamasam ümidimi ayakta tutmak istiyorum. Çünkü turnuvanın en genç takımı olan Millilerimizin morallerinin çok iyi olduğunu görüyorum. Yaptıkları konuşmalardan kendilerine güvendiklerini anlıyorum. Ve bu galibiyete, bu yengiye çok ihtiyacımız olduğunu hissediyorum.
Umarım bu karşılaşmadan yengi ile çıkar ve yolumuza devam ederiz.
*****
Öte yandan, Gazze’deki soy kırımın son hızla sürmesi, Ukrayna Rusya arasındaki savaşı tırmandırma girişimleri, Hizbullahın kendini çarpışmaların içine atması, İran’ın tutumu dünyayı bir çıkmaza doğru sürüklüyor. Ba(ğ)zı şom ağızlılar Üçüncü Dünya Savaşı’ndan söz etmeye başladılar. Umarım şom ağızlı çığırtkanların istekleri boğazlarında kalır ve akl-ı selim ön plana çıkar…
*****
Bu arada, ülkemizin sorunları aynen sürüyor. Tüm “Normalleşme” ya da “Yumuşama” isteklerine karşın ittifaklar aynen sürüyor ve hiç kimse elini taşın altına koymuyor. Bu da herkesin “Anormal”i istediği gibi bir durumu ortaya çıkarıyor ki halkımızın bunu istediğini sanmıyorum. Bu yüzden yazımı bir fıkra ile sonlandırmak istiyorum:
Bir İngiliz, bir Fransız ve bizim temel bir yağlıboya resmin önünde konuşuyorlarmış:
Tablo klasik bir Cennet tablosu! Resimde Adem ile Havva var ve Havva yılanın verdiği Elma’yı almak üzere!
İngiliz: Şu asalete, şu saç renklerine bak. Bunlar kesinlikle İngiliz olmalı… 
Fransız lafın altında kalır mı? O da diyor: Hayır beyefendi olsa olsa Fransız olmalılar. Çünkü sizin asalet dediğiniz şey bizim ırkımızın özelliği…
Temel hemen atılıyor: Hadi canım sizde diyor. Bunlar olsa olsa biz oralı, çünkü üstte  yok başta yok, kendilerini Cennet’te sanıyorlar...
Sanıyorum hislerimi ve ülkemizin durumunu anlatabildim. Daha da anlamadıysanız, benim yapabileceğim bir şey yok.