Unutursa ne olur, seçmen günü geldiğinde kendisini hatırlatır. O gün sandığa gittiği gündür. Bu bağlamda ister Cumhurbaşkanı ister Bakan, ister milletvekilli ol, ister belediye başkanı, isterse belediye meclisi üyesi, ister il başkanı ol ister delege. İsterse mahalle ve köy muhtarı.
Özellikle yerel anlamda, halkın ayağına giden belediye başkanı saygınlık ve itibar kazanır. Halkla güçlü iletişim kuran belediye başkanı hizmetlerin rasyonel yürütülmesi noktasında daha etkin kararlar alır. Halkın talep, istek ve dileklerini dikkate alarak hizmet ağını genişletir. Uygulamaya koyduğu her projeye halkın desteği kaçınılmaz olur.
Adana'yı yöneten Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın halkı makamına çağırarak görüşlerini öğrenmektense ekibiyle birlikte özellikle kırsal yörelere giderek sorunları yerinde görüyor. Halkla konuşarak fikirlerini alıyor, hangi projelere öncelik verdiklerini anlatiyor. Halkla bagdas kurarak sofralarına oturuyor. Söz konusu iletişim, belediye başkanı ile halk arasında güçlü bir bağ oluşturuyor. Böylece halkın belediye başkanına olan güveni tescillenmiş oluyor.
Adana Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar, gittigi mahallelerde çiçeklerle ve sevgi gösterileriyle karşılanıyor. Başkan Karalar kentin en ücra köylerinde halkla buluşuyor sorun dinliyor. Önceliklerini belirleyerek buna göre hizmet yelpazesini genişletiyor. Ayrıca sohbet etmeyi ve halkın arasında olmayı kararlılıkla sürdürüyor.
Nitekim halkla birlikte olmak, halkla kucaklaşmak, omuz omuza yürümek, dertlerini dinlemek, sorunlarına çözüm bulmak belediye başkanları için bir "iltifat" değil, "mecburiyet"tir. Sayın Karalar'ın bunun ulvi bir sorumluluk olduğu anlayışı ile hareket ediyor. Bu davranışı halktan da fazlasıyla karşılık buluyor.
Zeydan Karalar, "halkın umudu" olma yolunda ilerlerken, siyasi ayrıcalık yapmıyor. İnsanları ayrıştırmıyor, kutuplaştırmıyor, ötekileştirmiyor aksine bütünleştirmeyi hedefliyor. Güler yüz ve samimi davranışlarıyla halkın gönlünde taht kuruyor.
Adana Anakent Belediye Başkanı Zeydan Karalar, gittiği mahalle ve köylerde “Seçimden seçime gelen" isim değil, her fırsatta "oy hesabı" yapmadan halkın arasında olacağının sözünü veriyor. Bu da siyasi gelecegi açısından kendisine puan kazandırıyor.
Karalar, gezi ve incelemelerinde köylü kadınların sorunlarını dinlemekle yetinmiyor, bürokratlarına not tutturuyor, sorunlarının takipçisi olacağının sözünü veriyor. Her kesime eşit ve adil hizmet götüreceğinin altını da çiziyor. Belediyenin rutin hizmetlerinin yanı sıra sosyal belediyecilik kavramının içini doldurulacağını dile getiriyor.
Başkan Karalar, doğup büyüdüğü kentle ilgili hayalini dile getirirken bakınız ne diyor:
"Adana bugünlerde, hiçbir zaman olmadığı kadar güzellikleriyle ve sıcak insanlarıyla konuşuluyor. Artık Adana’ya gelen şehrimize aşık oluyor, bir kez daha geliyor."
Kent açısından bu umut verici gelişmelerin artarak devam edeceğinin inancını taşıyor.
Başkan Zeydan Karalar'ın alışılmışın dışında bir siyaset anlayışı ve siyasetçi profili ile kentte hizmet ettiği dikkatlerden kaçmıyor. Karalar, Adana'nın değerlerine sahip çıkma konusunda da azimli görünüyor.
Demem o ki, Sayın Karalar, halkı oturduğu makam koltuğunda dinleyen değil, bizzat halkın ayağına giderek sorunları yerinde görüp çözüm üreten bir politika izliyor. Adana'nın kırsalına büyük önem veriyor. Hizmetlerin kırsaldan başlayarak kentte yaygınlaştırmak sürdürülmesini istiyor. Bu tür hizmet anlayışı Başkan Zeydan Karalar’ın halk nezdindeki kredisini artırıyor.