Düzgün COŞKUN

Tarih: 19.06.2025 23:42

BANA KÖYE DÖNÜŞ YOLU GÖRÜNDÜ

Facebook Twitter Linked-in

Kendimden bahsetmeyi hiç sevmiyorum. Bu dala basarak, yol kat etmeyi de doğru bulmuyorum. Bana göre etik de değil. Ancak başkalarının övgü ve eleştirilerine büyük saygı duyuyorum. Yapılan övgüler beni şımartmıyor, eleştiriler de canımı sıkmıyor. Söz konusu eleştiriler olası hatalarımı telafi etmeme katkı sunuyor. 

***

Ailemizin çınarı merhum Ali Coşkun'un cenazesi dolayısıyla 5 yıl aradan sonra yine cenaze vesilesiyle gittiğim köyde, 4 gün kaldım. Çevre köylerden taziye için gelen yüzlerce insan ile tanıştım. Köyümün eğitim düzeyinin bu kadar yüksek olduğunu da yakından tespit etme fırsatı buldum. Her aileden iki veya üç üniversite mezunu var. Kültürlü gençlik köye ayrı bir renk katıyor. Genç nesilin barış ve kardeşlik dayanışmasını öne çıkarmanın hayalini kurduğunu gözlemledim.

***

Köyümüzün yanı sıra, çevre köylerde 1996'dan bu yana taşımalı eğitim hâlâ devam ediyor. Köyde okur yazarsız tek bir yaşlı birey de bulunmuyor. Köyde modern evler dikkat çekiyor. İnsanlar arasındaki diyaloğun ne kadar önem arz ettiğine tanık oldum.

***

Köyümden 1966 yılında ayrıldım, ancak tatil dönemlerinde gidip geliyordum. 1971 yılından itibaren çeşitli nedenlerle gidip gelemedim. Ne tatil ne bayram, sadece ölenlere son görevimi yerine getirmek için gidip geldim. Bu nedenle köyümüzde özellikle 1980’li yılarda dünyaya gelen nesili tanıma fırsatını kaçırdım. 

***

Haziran ayının 10'nda köye gittim. Köyüm bana yabancı, ben köyüme yabancı olduğumu anladım. Duygulandım. Zaman zaman sohbet ederken gözlerim nemlendi.

- Evimiz enkaza dönüşmüş-

Hele hele evimizin tek taşının yerinde kalmadığını görünce, sözler boğazımda düğümlendi adeta. Bir kare fotoğraf çekmeye tahammül edemedim. Bağ ve bahçemiz viran olmuş. Tek bir ağaç kalmamış, kışın kesip yakacak olarak kullanılmışlar. Kim mı yaptı, niçin yaptı artık ne önemi var! 

***

Tarlaların hiç tanımadığım ismini ilk kez duyduğum kimseler tarafından ekilip biçildiğini öğrendim. Hatta kiraya veriliyormuş. Bu gidişe son vermenin zamanının geldiği hatta geçtiğinin farkındayım. Bu hata, bu kusur ve bu suçun kimsenin olmadığını da biliyorum. 

-Varsa yoksa hepsi benim-! 

Eğer köye zaman zaman gidip gelebilseydim, bugün böyle bir manzara ile karşılaşmayabilirdim büyük olasılıkla. Oysa kimseyle bir sorunum yoktu. Olmayacaktır da. Dün kimseye küs değildim. Bugün de kimseye küs ya da kırgın değilim. Sadece kendime kızgınım. Nitekim, her şey yerinde diye düşündüm, umursamadım, ihmalkar davrandım, kayıtsız kaldım, hepsi o kadar!

***

Yarım asrı aşkın süredir baba ocağında bacalar tütmüyor, duvarlar yıkık, toprak bile yerinde kalmamış ise bu benim beceriksizliğimin, umursamaz tutumumun bir sonucudur. Kabahati kimseden aramam.

***

Yani müsebbibi benim!

***

Köyümüz gelişerek büyürken, iki ya da üç katlı modern evler inşa edilirken, köy meydanına kilitli parke taşı döşenirken, ben hiçbirisine tanık olmadım. Yine köy sokakları pırıl pırıl temiz tutulurken, belediye haftada iki bazen üç kez çöpleri toplarken, Taziyeevi'nin etrafı park ve dinlenme alanına dönüştürülürken yine yoktum. Baba ocağı evimizin yerinde geceleri baykuşların öttüğünü gözlemleyerek adeta kahroldum. 

***

Köyümüz 1980-1990 yılları arasında çeşitli nedenlerle adete boşaltıldı. Gençler şehirlerde okumaya başladı. Aileler de iş bulmak amacıyla kentlere göç etti. 2006 yılından itibaren dönüşler yeniden başladı. Günümüzde Mastan Köyü'nde sosyal donatılı modern bir yapı dikkat çekiyor.

***

Suyu havası bol. Meşelik alanlar ayrı bir güzellik sunuyor. Bazı tarlalar bağ ve bahçelere dönüştürülmüş. Yeşil doku köyü sarmış. Meyve bahçeleri adeta göz kamaştırıyor. Köylüler tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor. Her evin önünde patoz, traktör biçerdöver, pikap ya da otomobil var. Köylü zengin. Huzurlu bir hayat sürdürüyor. Herkes işinde, gücünde. Akşamları bir araya gelerek çay içiyor, sohbet ediyor, bazen de iç ve dış siyasî gelişmeleri tartışıyor. Girdi fiyatları, yüksek enflasyon, hayat pahalılığından dem vuranlar çoğunlukta. 

***

Mastan(Ortaharman) eski konumunu çoktan geride bırakmış. Köylü tüccar misali ektiğini biçiyor hasattan sonra satıyor. İyi de para kazanıyor. Hayvancılık ülkenin olumsuz gidişatının aksine daha da gelişiyor. Yerli irk hayvan yok. Bir kilo tereyağ 650, çökelek 150-200 liradan alıcı buluyor. Hindi 1.000-1.200, yumakta 8-10 liradan satılıyor. Modern tarım ve hayvancılık adına ne ararsan köyde mevcut. 

***

Bilindiği üzere, Tunceli, 1990'lı yıllarda köy boşaltmaların çok yaşandığı kentlerin başında geliyor.

***

OHAL Valiliğinin Kasım 1997 tarihli raporuna göre, Tunceli'de 1994'te 183 köy, 823 mezra 8 bin 439 hane boşaltıldı, 41 bin 939 kişi yerinden edildi. Ancak 1999 yılında başlatılan "Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi" kapsamında zorunlu göçe tabi tutulan aileler köylerine geri dönmeye başladı. Evini onardı, yeni evler yapıldı Toprağı işledi. Köylünün cebi para gördü. Halk çalışıyor çabalıyor vaktini boşa harcamıyor.

- 'Seni artık aramızda görmek istiyoruz'-

Taziyeye gelen yediden yetmişe her yaştaki köylü yurttaş, bana dedi ki, "Köyüne dön, artık seni aramızda görmek istiyoruz. Bakın, gençlerimiz ismini biliyor ama seni tanımıyor. Nedir bu gurbet hayatı, artık son bulsun. Ecdadın burada yatıyor. Biraz da köyüne hizmet et. Kamu kurum ve kuruluşları ile köyümüz arasındaki diyaloğu güçlendir. Devletin mekanizmasının nasıl işletildigini biliyorsun. Köyümüzün ve halkın sana ihtiyacı var."

- Köyde ev diye bir şey yok enkaz yığını var-

Köyde ev diye bir şey yok. Sadece enkaz yığını var. Bu yığını ortadan kaldırmak, sönen bacayı yarım asır sonra yeniden tutuşturmak gerek. Bu sorumluluk da bana düşer. Hısım akraba ve köylü yurttaşların ısrarına dayanamadığımı sonunda itiraf ettim. Köyümüzün ileri gelenlerine "Merak etmeyin Söz veriyorum önerinizi dikkate alacağım. Bu konudaki düşüncemi Adana'da gözden geçireceğim. Nitekim, en kısa sürede kararımı açıklayabileceğimi umuyorum. Çocuklarımın görüşünü almam lazım" dedim.

***

Adana'ya döner dönmez, Aile Meclisi'ni topladım. Yazın köyde kışın Adana'da kalacak şekilde bir formülü yaşama geçirmek istediğimi ifade ettim. Köyde taş üstüne taş koymanın zamanının geldiğini hatta geçtiğini söyledim. Ailem ve çocuklarımın rızasını aldım. Bu kararımı da ilk kez buradan ilan ediyorum. 

***

Yüce Yaradan beni mahcup etmesin...

***

Haydı hayırlısı...

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —