BASTIRILAN “GEREKSİNİMLERLE” ENFLASYONDAN KURTULMAK…

Şunu anlıyoruz; “iktidar”, asgari ücreti açlık sınırının altında tutmak/ emekli aylığını “yetmezlikle” aynı kefeye koymakla “fiyat dengesini” koruyor!

Şunu anlıyoruz; “iktidar”, asgari ücreti açlık sınırının altında tutmak/ emekli aylığını “yetmezlikle” aynı kefeye koymakla “fiyat dengesini” koruyor! Üstelik 2025 yılı için açıklanan asgari ücretin daha ilk ayda yüzde beş erimesi sonucunda “yeniden değerlendirme” yapılmasının çalışanları “mutsuz” edeceği için “zamdan” uzak duruluyor! Enflasyonu aşmak için emekli ile asgari ücretliye verilen aylık düşük tutuluyor!

Bunu söyleyen AKP Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş… Elitaş, yaptığı açıklamasında emekçinin aylığına yapılacak onbin lira artışın, onun birikim yapmasına neden olmayacağını, üstelik önceden eksik gördüğü gereksinmeleri için kullanacağını, bunun da gelecekte mutsuzluk yaşatacağını ileri sürüyor. Asgari ücretin “alım gücü” her ay biraz daha eksilecek, dargelirli bazı gereksinmelerden uzak duracak ki, enflasyon düşsün! Bu düşüş iyileşmeyi getirecek, denge de bozulmamış olacak!

***

Bakış bu! “Enflasyon” düşecek, “denge” sağlanacak, “iktidar” doyasıya soluk alsın diye emekli de asgari ücretli de bakılmakla yükümlü olanlar da gereksinmelerini bastırmak zorunda! Örneğin temel besinlerinin tamamını tüketemeyecekler, rahatça başlarını yastığa koyamayacaklar, gelecek için hayaller kuramayacaklar, kış soğuğunda ısınamayacaklar, uğradıkları ilk marketten alış/ veriş yapamayacaklar, ayda bir kez çocuklarıyla yemeğe çıkamayacaklar, eskiyen giysilerinin yenisini alamayacaklar, pazarda bulunan mevsimsel ürünleri tüketemeyecekler, sinemaya/ tiyatroya gidemeyecekler, bir kitap alıp okuyamayacaklar…

Bastırılan ne kadar “gereksinim” varsa sayabilirsiniz! Yaşamayı, “bastırılmışlıklara” tutsak etmekle kazanım sağlanabileceğini düşünmek kapitalist anlayışın da ötesinde… Ne yapacaksınız? Toplumun büyük bir bölümünü “yoklukla/ açlıkla” sınayarak “mutluluğu” yaşatmak mı? Hangi öğretiler içine alırsanız alın, bunun haklılığını var edemezsiniz! Toplumun azınlıkta olan “varsıl” katmanını/ sisteme yakın duranını sevindirerek, şatafat içinde yaşamasını sağlayarak “erince” kavuşamazsınız!

***

Deniyor ki, “dargelirlinin aylığında artış olursa birikim yapmaz, önceden eksik gördüğü gereksinmeleri için kullanır!” Yıllardır politikanın içinde olanlar, yurttaşın “açlıkla” sınandığını bilmiyor olamaz! Elbette çalışanların “eksikleri” var! Hiçbir şey olmasa bile “protein” eksiği var; iyi beslenemiyor, bağışıklığını koruyucu besinler tüketemiyor, et/ süt/ yumurta alamıyor! İnsanlar bunları tüketmedikçe aptal/ salpa/ cılız yapılarıyla yaşam sürerler! En küçük hava değişiminden etkilenirler, mevsimsel enfeksiyonlara karşı kendilerini koruyamazlar! 

Çalışanın aylığında yapılacak artış, gereksinmelerinin tümüne yetmeyecek olsa da bir bölümünü tüketmelerine yardımcı olacaktır! Ayrıca şu da düşünülmüyor demek ki: Asgari ücret, Tüik verilerine göre “açlık sınırının” da altında! Sözüm ona şu an alınan asgari ücretle çalışanlar zaten “açlık” yaşıyor! Yapılan zam yoksulluk sınırına ulaşmayacak da olsa, açlık sınırını biraz aşmış olacak; hepsi bu! 

***

İnsanın çalışmasının nedeni, yaşamını sürdürmede gerek duyduklarını karşılamaktır; sistemin “açlıkla” sınaması değil! “İktidarlar”, toplumsal kazanımları bir havuzda toplamak, yurttaşlarına eşit biçimde dağıtmakla yükümlüdürler! Çalışandan, dargelirliden kopararak “varsıllar” oluşturmak değildir! Ülkenin kazanımları nasıl eşit biçimde dağıtılması zorunluysa, zorlukları aşmak için de “herkesin” özveride bulunmasını sağlamaktır!

Dargelirli çalışanların eriyen “emeklerinin karşılığı” aylıklarıyla, “enflasyon” çıkmazından kurtuluşu yakın ilişkiler gibi göstermek başta “insanlık” adına yaralayıcı bir bakıştır! Enflasyonun nedeni dargelirliler değildir; çalışanlar hiç değildir! Bunu anlamalılar, sökük neredeyse iğneyi oraya batırmalılar; bastırılmış “gereksinimlerle” enflasyonun önüne geçilemeyeceğini bilmeliler! 


Oktay EROL

20.02.2025 15:18:00

YAZARLAR


YUMURTALIK BELEDİYESİ’NDE TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ

GÜNÜN FOTOĞRAFI/ 1986 YILI ADANA

ADANA MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ PYK TOPLANTISI

Düzgün COŞKUN yazdı/ TEKİN'DEN YENİ BİR YEREL YÖNETİM HAMLESİ

BİRLİK GRUBU DA MALİ MÜŞAVİRLER ODASINA TALİP

FAS’IN 25 TURİZM ACENTASI ADANA’DA

GENÇ İLETİŞİMCİLER YARIŞMASI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

SEYHAN’DA ŞEFFAFLIK VE HESAP VEREBİLİRLİKTE YENİ DÖNEM

ÇUKUROVA BELEDİYESİ PARKINA SALDIRI

“DOĞADAN SANATA EVRENİN RİTMİ” SERGİSİ

TGC BASIN MÜZESİ’NDE ÜÇ YENİ SERGİ BAŞLIYOR

SAİMBEYLİ İÇİN ORTAK AKIL ÇALIŞTAYI

SEYHAN BARAJ GÖLÜNDEKİ İŞGALE SON VERİLİYOR

HERKESİN DEPREM ÇANTASI HAZIRDA BULUNDURULMALI!

SKOLYOZU ÖNLEMEK İÇİN 7 TAVSİYE

“ŞİDDET POLİTİKACILARIN KULLANDIĞI DİL YÜZÜNDEN ARTIYOR!”

9. ULUSLARARASI ADANA LEZZET FESTİVALİ 10-11-12 EKİM’DE