İlk yağ, şeker kuyruklarını çocukluğumuzda yaşadık! Kıbrıs’ta bir şeyler oluyordu! O güne değin hiçbir hükümetin yapamadığını gerçekleştiren Ecevit hükümeti vardı. Necmettin Erbakan ortağıydı! Amerika, beklediğinin tersine ödün vermeyen Ecevit hükümetine yaptırımlar uyguluyordu! Adına “ambargo” dedikleri eylemlerinin sonucu olarak yurt içinde alışık olunmayan kuyruklar oluşuyordu! O güne değin sıkıntısı olmayan şeker, yağ gibi temel gereksinmeler nedeniyle oluşan kuyrukları dönemin muhalefeti de kullanıyordu! Akaryakıt, mutfak tüpü gibi dışalımlı ürünlerde de yaşanıyordu kuyruklar! Yurttaş arasında “yokluğun” nedenini anlayandan daha çok, yaşadıklarını/ mutfakta pişmeyen aşlarını, şekersiz çaylarını, yakıtsız araçlarını düşünerek tepki gösterenler vardı!
Yurttaşın alım gücü var, ancak raflar boştu! Yaşananları fırsata çevirip, depolarında olmasına karşın bunu “kara-borsa” satanlar da vardı! Neresinden bakarsanız/ bakın sancılı yıllardı!
***
Geçtiğimiz günlerde, “iktidar” partisinin bir ilçe başkanlığı, seçim aracıyla “bedava ekmek” dağıtmaya başladığında, aracın dört bir yanında birbirini ezercesine saldıranları görünce, çocukluğumda yaşanan günleri anımsadım! İster istemez “nereden/ nereye” geldiğimizi, “eski/ yeni” karşılaştırmasını yaptım!
Aradan tam elli yıl/ yarım yüzyıl geçmiş; o yıllar/ dönemsel yaşanan bungunlukla, günümüzün yaşananlarını düşündüm! Bu ülke “gerçekten” büyüyor mu, gelen yeni gün daha iyi mi, o yıllardan bu yana gerçekleşen çalışmalar ülkeyi ileriye görürmüş mü, “alım gücünü” artırmış mı, “yeni” denilen bu ülkenin yirmibir yılı yurttaşın daha iyi yaşamasını sağlamış mı sorularının yanıtını aradım!
***
Ülkede büyük katmanının yaşadığı “alım gücü” yokluğu, insanları “ucuz” olan ürüne yöneltti! Belediye ekmek büfeleri önünde uzayan kuyrukların, Et Kurumu’nun “ucuz et satıyoruz” demesi nedeniyle geceden sıraya girenlerin oluşturduğu kuyrukların, herhangi bir mağazanın yaptığı “ucuzluk” nedeniyle gerçekleşen kuyrukların, çocukluğumuzda yaşanan kuyrukların uzaktan/ yakından ilgisi yok!
Bugün yaşananlar “iktidarın” ortaya koyduğu beceriksizlik/ umursamazlık nedeniyle olduğunca, o dönemde yaşananlar süper güç ABD’ye boyun eğmemenin/ Kıbrıs’ın yanında yer alanın sonucuydu!
***
“İktidar” partisinin “bedava ekmek” dağıttığı aracın üzerinde “doğru adımlarla yola devam” yazıyordu! İki “özel giyimli” görevli ekmek paketlerini araçtan uzatırken, bekleyenler arasında didişme yaşanıyordu! Kimi el/ kol hareketleri yapıyor, kiminin sesleri yükseliyor, bekleyenler arasında yaşlı kadın/ erkekler yurttaşlar sıralarının gelmesini bekliyordu!
“Yoklukların, ekonomik krizlerin ülkesinden; sanayisiyle ihracatıyla turizmiyle tarımıyla ekonomisi göz dolduran bir Türkiye’ye ulaştık” deniyordu ya; öyle değişmiş demek ki! İki ekmeği “bedava” almak için kuyruğa giren, oradaki karmaşayı göze alacak denli yoksulluk yaşayan yurttaşlar varmış bu ülkede!
İşte bugün içinde bulunulan “yeni” bu; “bedava ekmek” alabilmek için insanlar kuyrukta!
