BİR KEZ DAHA HATIRLATAYIM

Başöğretmen Atatürk, cumhuriyeti “kimsesizlerin kimsesi” olarak kurmuş, Cumhuriyet de Köy Enstitüleriyle, o güne kadar kimsesiz bırakılan en ücra köyü dahi bilimin meşalesiyle aydınlatmaya başlamıştı.

Yıl,1950. Yer. Londra. “Asyalı öğrenciler Konseyi Toplantısı” yapılıyor. Konuşan UNESCO başkanı. Diyor ki, “Türkiye, Köy Enstitüleriyle asrın eğitim projesine imza atmıştır. Bugün, Köy Enstitüleriyle ilgili birçok belge ve doküman elimizdedir. Köy Enstitüleri tüm dünya ülkelerine örnek olmalıdır.”

Bu büyük projenin kopyalarını alan yabancı eğitimciler döndüler  ülkelerine, hemen işe koyuldular. Hollanda, Danimarka ve İskandinav ülkeleri kalkınma planlarının eğitimle ilgili bölümlerinde Köy Enstitülerinden esinlendiler.

Başöğretmen Atatürk, cumhuriyeti “kimsesizlerin kimsesi” olarak kurmuş, Cumhuriyet de Köy Enstitüleriyle, o güne kadar kimsesiz bırakılan en ücra köyü dahi bilimin meşalesiyle aydınlatmaya başlamıştı.

Duvar ören, tarım yapan, marangozluk, demircilik yapan, aynı zamanda dünya klasiklerini okuyan ve müzikle ruhunu güzelleştiren mutlu insanlar yetişiyordu. Köylerde tiyatro kuruluyor, köy kahvelerinde okuma odaları açılıyordu.

İsmet İnönü, Hasanoğlan'a giderken, yol kenarında koyun güden çocukların heybelerinde ekmek parçasının yanında, dünya klasiklerini görünce, “Aradığımı buldum; gelecekten her zamankinden daha umutluyum,” diyordu.

1940'lı yıllarda üniversitelerin özerkliğinin başlaması ve Köy Enstitülerinin kurulması aynı döneme denk geliyordu. İşte bu dönemde, UNESCO, dünyaya Türk Eğitimini örnek gösteriyordu. Hasan Ali Yücel, Köy Enstitülerini anlatırken, “Biz kimseden almadık, bizden alsınlar,” demişti.

Köy Enstitülerini açıldığı günden beri çok yakından takip eden bir ülke vardı: AMERİKA. Bu model Amerika’yı ürkütmüştü. İstihbaratçılarına detaylı bir rapor hazırlattı. Rapor dehşetti. “Dikkatli olun; Türkler büyük bir eğitim atılımıyla geliyor,” diyordu.

Sonra ortaya Marshal Yardımı çıktı. Bize İkinci Dünya Savaşından kalma süt tozu, peynir falan verdiler.

Reşat Şemsettin Sirer Çıktı. Tonguç Baba’yı suçladı “O köy çocuklarına sıçmayı öğretmeden, okumayı öğretti,” dedi ve kendince yapılması gerekeni de söyledi: ”Sen bunları uyandırıyorsun, ama bunlar ellerine fırsat geçerse bizi keserler, onları karanlıkta bırakacaksın, din afyonu ile uyuşturup, çağdaşlıktan koparacaksın, geri ve ilkel bırakacaksın.”

Tonguç’un felsefesi ise, başkaydı: ”İnsan, halka yararlı bir iş yapmadan ölmeye utanmalıdır.”

Köy ağası Kinyas Kartal çıktı.”Benim köylerimden ikisine Akçadağ Köy Enstitüsü çıkışlı iki öğretmen geldi. Altı ay sonra bu köyler bana biat etmekten çıktılar...Ben sırtına bindiğim atın akıllı olmasını istemem,“dedi.

Demokrat Partiyle pazarlık ettiler.1951’de Tevfik İleri geldi. Köy Enstitülerini İlköğretim Okullarına döndürdü. Ve…

Halka yararlı bir şey yapmadan ölmeye utanmayanlar, ülkeyi karanlığa mahkum etmeye de utanmadılar. Çocuklarımızı koyu bir karanlığa mahkum ettiler. Çocuklarımızla birlikte halkı da din afyonu ile uyuşturup, çağdaşlıktan koparttılar, geri ve ilkel bıraktılar.

İŞTE O GERİ VE İLKEL KAFALILARIN VERDİĞİ OYLAR BENİM YAŞAM BİÇİMİNİZİ BELİRLİYOR.

NOT: Geniş bilgi isteyenler, benim can arkadaşım, Kardeşim Hayal Köksal Hoca’nın “YENİ KUŞAK KÖY ENSTİTÜLERİ” kitaplarını ve diğer çalışmalarını incelesinler.

 


İfral TURGUT

16.02.2025 18:31:00

YAZARLAR


24 MİLYON VATANDAŞ İCRA KISKACINDA

ADANA’YA GASTRONOMİ MÜZESİ

“YANAN ALANLARDA FİDAN DİKİMİNDE ACELE EDİLMEMELİ”

Aydın SİHAY YAzdı / Bir ''EYLÜL HİKAYESİ''

Düzgün COŞKUN Yazdı/"BİZ ÇİFTÇİLER TOPRAĞA KÜSMEDİK TOPRAK ÜLKEYİ YÖNETENLERE KÜSTÜ"

ZEYDAN KARALAR’DAN “AVUKAT” PAYLAŞIMI

Adnan GÜMÜŞ Yazdı/ 12 EYLÜL’ÜN SOPALI OTORİTERLİĞİNE, AKP’NİN MÜTAMAŞERİK DESPOTİKLEŞMESİNE KARŞI ÖZGÜRLÜKÇÜ EŞİTLİKÇİ DEMOKRATİK TOPLUM VE EĞİTİM

CHP SEYHAN SEÇİMİ 4 EKİM’DE

ADANA’DA AÇIK HAVA SİNEMASI

ÖZGÜRLÜK YÜRÜYÜŞÜNE SUAVİ’DEN DESTEK

TUBİTAK’TAN AKDREDİSTASYON SERTİFİKASI ALDI

Ç.Ü’DE PAMUK EĞİTİMİ

ZEYTİNDOSTU COŞKUN, ZEYTİNYAĞINİ KİTAPLAŞTIRDI

3 DERNEK İÇİŞLERİ BAKANLIĞINDAN PROJE DESTEĞİ ALDI

Aydın SİHAY Yazdı/ BANADURA

SEYHAN’A “BEBEK DOSTU BELEDİYE” ÜNVANI

Nurettin Çelmeoğlu yazdı/FASULYE TORBASI VE KİBRİT KUTUSU