Aydin SİHAY

Tarih: 18.12.2024 10:18

BİR SOKAK...

Facebook Twitter Linked-in

 

Sokakta yan yana cumbalı iki ev.

Birinde biz otururduk diğerinde Arnavut göçmeni bir aile.

Peruze teyze, renkli gözlü, pembe yüzlü şen şakrak bir kadındı.

Trakya şivesiyle sanki şarkı söyler gibi konuşurdu. 

Ağzım bir karış açık annemin dizinin dibinde oturup onu dinlerdim.

Ve çok güzel pırasalı börek yapardı.

Baba, Mestan Amca TEKEL’de çalışıyordu. 

Hep tütün kokardı ve çok güzel türkü söylerdi.

Atatürk'ün sevdiği türküleri söylerken ağlardı.

Oğulları Aron sınıf arkadaşımdı.

Aynı sırada otururduk. 

Sakin, o da annesi gibi güler yüzlü, bir çocuktu.

Matematiği çok iyiydi. Ben onun resim ödevlerini yapardım o da bana matematik ödevlerinde yardımcı olurdu.

Mühendislik diplomamı alınca onu aramış, senin sayende mühendis oldum deyince nasıl da kahkaha atmıştı.

Adının aydın anlamına geldiğini çok sonradan öğrendiğim Aron NASA' dan çağrılmış ve orada çalışıyordu.

Meksikalı bir balerinle evlenmişti.

Bir trafik kazasında hayatını kaybedince günlerce kendime gelememiştim. 

Kız kardeşi Dilara, bizden bir alt sınıftaydı.

Saçını hep atkuyruğu yapardı.

Öylesine güzel gülümserdi ki.

Gülmek bu ailenin ortak tutkusuydu.

Bir gün yeşil gözlerine bakarak Mona'dan bile güzel gülümsüyorsun demiştim.

Mona kim? demişti.

Zil çalınca sınıfının oraya koşar kapıda beklerdim.

Göz göze gelince kalbim yerinden fırlar giderdi.

Onunki de fırlar mıydı hiçbir zaman öğrenemedim.

Bir doktorla evlendiğini ama mutlu olamadığını ve üç yıl sonra ayrıldığını yıllar sonra öğrendim.

Çok aradım.

Bulsaydım ellerini tutup, gözlerinin içine bakarak yıllar önce söyleyemediğim şeyleri söyleyecektim.

Aydın Sihay

Sabah bu sokaktan geçerken bir an durdum, evlere baktım.

Bunları düşündüm.

Tepebağ / 27038 sok. / Adana


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —