Ali Alkan…Ailece asker. En büyük ağabeyi jandarma subayı, yarbay. Diğer ağabeyi deniz astsubayı. Kendisi 2001 yılında girdiği Kara Harp Okulu’ndan, 2005 yılında Jandarma Teğmen olarak mezun oldu.
Sonra, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans yaptı. 2015 yılında Açık Öğretim Fakültesi Adalet Meslek Yüksek Okulunu bitirdi.
2015 yılında PKK’lı teröristler tarafından Şırnak’ta jandarma karakoluna yapılan saldırıda şehit oldu. Ateş düştüğü yeri yaktı. Büyük ağabey Yarbay Mehmet Alkan, kardeşinin Türk Bayrağına sarılı tabutuna kapanarak, "Sizden hakkımı almadan ve helak olduğunuzu görmeden ölmeyeceğim," diye feryat etti.
"Buradaki vatan evladı daha 32 yaşında. Vatanına, sevdiklerine doyamadı. Bunun katili kim? Bunun sebebi kim? Düne kadar çözüm diyenler ne oldu da sonradan savaş diyor," diye suçluyu gösterdi.
Ölmek değildi ağırına giden. Asker ölümden korkar mı? Ama bu fuzuli bir ölümdü. “Biz kanımızı canımızı vermeyelim demiyoruz, veriyoruz zaten. Bundan bir çekincemiz yok. Bunu da herkes görüyor, mezarlıklar, şehitlikler de bunun şahidi. Peki nereye kadar?”
İki yüzlülüktü canını acıtan. Olimpos’un tepesinde oturanların, yönetenlerin iki yüzlülüğü, hiçbir eyleminin söylemlerine uymayışı, hizmet etmeye ve gerektiğinde uğrunda ölmeye ant içtiği devletinin üç maymunu oynayışıydı. Feryadına, "Bir taraftan ’terörle mücadele ediyoruz diyorlar, diğer taraftan teröristler yıllardır. koca koca belediyeleri yönetiyorlar, devletin tüm imkanları ellerinde. Bu nasıl mücadeledir? Doğruları söylemek ülkemizde suç maalesef,” diyerek devam ediyordu.
“Sus,” dediler. “Bu kadar konuşma,” dediler, araya girenler. “Reis özür bekliyor,” dediler. O ise susmamaya, doğruları söylemeye, askerce konuşmayı sürdürmeye kararlıydı. Sonu nereye varırsa varsın. "Dağdaki terörü şehre indirenler, bu akan kanların sorumlusudur," dedi.
Baktılar ki susmuyor. Bir gece yarısı KHK ile meslekten ihraç ettiler. Sustu mu? Hayır. Daha geniş kitleler ulaşabilmek için kitap yazdı. Kardeşinin adı yaşatmak için vakıf kurdu.
Belli ki, biz Şehit Ali Alkan’ın adının yaşadığını göreceğiz. Ağabey Mehmet Alkan’ın sesini de daha çok işiteceğiz. Ya da benim gönlüm öyle arzu ediyor.
AMA SÖYLER MİSİNİZ,
O AİLEYE ATEŞ DÜŞTÜ, BİZE NASIL BİR GÖREV DÜŞÜYOR ACABA?