Köklü bir geçmişe sahip, üyesi olmaktan onur duyduğum Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nin kuruluşunun 50. yılını kutladık. Dile kolay yarım asırlık kamu yararına hizmetleriyle kıvanç duyduğumuz saygın bir kuruluş. Ulu bir çınar. 

***

Mesleki sorunlarımızı dile getirerek çözüm odaklı çalışmalara hep birlikte kafa yorduğumuz, çaba harcadığımız, emek verdiğimiz, huzur ve mutluluğu aradığımız güven duyduğumuz, sesimizin gür çıkmasına dayanak olan Cemiyetimiz 50 yıllık onurlu geçmişine çok şey sızdırdığını Adana'ya yeterince anlatamadık anlaşılan!

***

Cemiyetimizin bugünlere gelmesinde emeği geçen meslek büyüklerime ne kadar saygı duysam, teşekkür etsem azdır. Bu anlamlı yolculukta Çukurova Gazeteciler Cemiyeti, sadece mesleki konuların tartışılması, toplumu bilgilendirme ve demokratik değerleri savunma adına ciddi sorumluluklar üstlenmede, kentin her anlamda gelişmesininim de itici gücü oldu.

***

Yönetim kademelerinde görev alan, ellerini taşın altına koyan, yarım asırlık dönemde zor koşullara rağmen, bir yandan üyelerinin hak ve hukukunu koruyan, öte yandan Cemiyetin misyon ve vizyonuna uygun verimli ve etkin hizmetleri yaşama geçiren, önemli projelere imza atan kıymetli meslek büyüklerimize de minnet borçluyuz.

***

ÇGC’nin 50. kuruluş yıldönümü nedeniyle önce Atatürk Anıtı'na ardından Basın Anıtı’na çelenk konularak saygı duruşunda bulunuldu. ÇGC Başkanı Sayın Cafer Esendemir Yönetim Kurulu adına bir açıklamada bulundu.

***

Törenlere katılan kıymetli meslektaşlarımın ne kadar mutlu.. ne kadar heyecanlı. Ne kadar gurur duyduğunu gözlemledim. Aynı heyecan ve gururu ben de fazlasıyla duymuş olmalıyım ki, dizlerimin titrediğini, nefes alışımın hızlandığını hissettim. Ne mutlu biz gazetecilere bu ulvi çatı altında bir araya geldik, Cemiyetimizin kuruluş gününü hep birlikte kutladık. 

***

Gelinen noktayı, kaydedilen aşamaları, alınan mesafeyi yetersiz bulanları da anlayışla karşılamak gerektiğine inanıyorum.

***

İşte "Ortak Akıl" denilen hafıza tam da bu noktada devreye girmesi gerekir kanımca. 

***

Biz gazeteciler, meslek ilkelerine uygun biçimde kamu yararına olayları haberleştiren gücünü yasa ve yönetmeliklerden alan kutsal bir mesleğin mensuplarıyız. Daha doğrusu halktan birileriyiz. Halkın kendisiyiz. Bu uğurda "Ateşten Gömlek" giymiş insanlarız. Her türlü olumsuz koşullarda görev yapıyoruz. Toplumun bu konuda gazetecilere saygı duyması yerelde ve ülke bazında iktidar erkini elinde bulunduran seçilmiş ve atanmışların desteğini de arkamızda görmek, isteriz.

***

Biz gazeteciyiz. Sadece görevimizi yapıyoruz, kimseye hasım değiliz. Kastımız da yok olamaz da. Kimse de gazetecileri düşman görmesin. Art niyet düşünen her kimse, bu kötü niyetten vazgeçsin isteriz! 

Daha iyi şartlarda görev yapmak istemek gazetecilerin hakkıdır. Bu hakkın ihlal edilmesine göz yumulmasın, seyirci kalınmasın, tarafsız, ilkeli duruş sergileyen, doğru haber yapan, ülkesini toplumunu düşünen gazetecilerin yoluna dikenden teller örülmesin, çekim yapması görüntü alması olay yerinden canlı yayın yapanlara engel olunmasın istiyoruz. 

***

Bu talebimizi de Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nin kuruluşunun 50. yıl dönümünde bir kez daha haykırıyoruz.

***

Demem o ki, toplumun doğru bilgilendirilmesi, kamuoyunun sağlıklı şekilde yönlendirilmesi ve demokrasinin güçlenmesi basının üstlendiği sorumluluğu en üst seviyede yerine getirmesiyle mümkündür. 

***

Unutmayalım ki gazeteciler, evrensel basın ilkeleri doğrultusunda objektif, tarafsız ve sorumlu yayıncılık anlayışıyla hareket ederek toplumun gelişmesine öncülük yapan bir mesleğin mensuplarıdır. Sorumlulukları vardır, sorumlu davranmak zorundadır. 

***

Bu özveriyi gösteren gazeteciler, görevini yaparken daha fazla engellerle karşılaşmamak için sadece kamu kurum ve kuruluşları ve güvenlik güçlerinden değil, toplumun her kesiminden anlayış beklemektedir. 

***

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti bu anlamda kurulduğu ilk günden bu yana, üstlendiği sorumluluğu hakkıyla yerine getirdiğine inananlardanım. Çukurova Gazeteciler Cemiyeti tarafsız ve ilkeli haberciliği desteklerken, Adana'nın dolayısıyla Çukurova'nın tanıtımına, sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimine de katkı sunmanın dinamosu olduğunu unutmayalım. Nitekim ÇGC'nin daha da güçlenmesi için hepimizin çaba harcaması gerekir. 

-Üzüldüğüm şeylerde oldu bugün-

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti, 50. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla sadece mesleki kuruluş olan gazete ve televizyonlarda görev yapan üyelerine yönelik çağrıda bulundu. Kent Protokolü dahil hiçbir kamu kurum, kuruluş, Oda, sivil inisiyatif, sendika, siyasi parti, dernek, üniversite, özel sektör temsilcilerine davet göndermedi. Bu nedenle kuruluş yıldönümü etkinliği sakın geçti. Kimse de Cemiyetimizin kapısını aralayarak kuruluş yıldönümünü tebrik etmedi. 

***

Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Yönetimi, bu anlamlı günü sadece üyeleriyle kutlamak istedi. Bu bir tercihtir. Öyle uygun görülmüş demek ki! Bu görüşü beğenen olduğu kadar eleştirenler de olabilir. Anlayışla karşılamak gerekir. 

***

Ancak isterdim ki; her yere davetsiz giden ve bundan hiçbir sakınca görmeyen tüm siyasi partilere mensup milletvekilleri, il ilçe örgütleri, belediye başkanları, belediye meclisi üyeleri, dernek temsilcileri bu anlamlı günde Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret ederek biz gazetecilerle bir araya gelebilseydi. 

***

Sorunlarımızı Seyhan Nehrine nazır güzide kurumun çatısı altında dinleme sabrını gösterebilseydi. Ama bu nezaketi gösteren tek bir siyasi figür ya da kent dinamiği veya dernek yöneticisini göremedik, üzüntüm ondan olsa gerek!

***

Bir konuda açıklama yaptıklarında, bir kurumu ya da sektörü ziyaret ettiklerinde veya açılışlarda gazetecileri yanında görmek isteyen siyasi aktörlerin bizleri bugün neden yalnız bıraktıklarına aklım almıyor, anlam da veremiyorum!

***

Köklü bir geçmişe sahip Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nin kuruluşunun 50. yıldönümü etkinliklerinde kimseyi yanımızda göremedik. Biz gazetecileri böyle anlamlı bir günde yalnız bırakan anlayışlara derim ki, "Sahi neredeydiniz, yoksa Adana'yı da mı terk ettiniz?