Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) bugünden (4 Eylül 2024) itibaren dört gün süreyle “Tüzük Kurultayı” için Ankara’da toplanıyor. Tüzük kurultayları iktidara yürümek isteyen bir parti için çok önemlidir.
Atatürk’ün kurduğu CHP 12 Eylül’de (1980) “Atatürkçü” (!) olduğunu söyleyen generaller tarafından kapatıldı. Sonrasında da ülkede sol partilerin nefes almalarına izin verilmedi.
CHP, bu taarruzdan “sağcılaşarak” korunacağını sanan liderlerin olamadık gafletleri altında yıllarını ve yollarını kaybetti.
Şimdi CHP’nin 1970’lerdeki yükselme yıllarına bakarak kendine gelme dönemi olabilir. Tüzük Kurultayı bu bakımdan önemlidir.
31 Mart 2024’te yapılan Yerel Seçimlerde CHP ülke genelinde 1. Parti haline geldi. Ama yeni seçilen CHP’li belediye başkanları ideolojik olarak AKP’nin etkisi altında davranmayı “itidalli” politika olarak görüyorlar:
-Aman AKP’ye malzeme vermeyelim!
Unuttukları bir şey var:
-AKP ve lideri sizi beğenip “aferin” dediği anda siz bitmişsiniz demektir!
CHP, Tayyip Erdoğan’a yaranıp ve takdirlerine şayan olarak İstanbul’u ve Türkiye’yi kazanmadı! Tam tersine onun yaptıklarına karşı çıkarak bunu başardı.
Sözlerimi somutlayacağım!
Temmuz ayında Kerbela, anması ve Muharrem Orucu ile Aşure dağıtımı vardı. Pek çok CHP’li belediye bu anmayı “sade suya trit” etkinliklerle geçiştirdi. CHP’li yeni başkanların çoğu açıklamalarında, konuşmalarında “Alevi” demekten kaçındılar. Kerbela’yı ise telaffuz bile etmediler. Bazıları ayıp olmasın kavlinden “oruç” dediler. Bu şekilde “Alevi-Sünni ayrımı” yapmamış oldular!
Alevi yok, Kerbela yok, Muharrem yok…
Geriye ne kalıyor?
Aşure!
Bol bol aşure dağıttılar!
Sanki büyük acıların yaşandığı tarihi acı bir olayın anması değil de “gastronomi festivali” yapıldı!
Bu kadar ürkeklikle bir sonraki seçimlerde belediyeleri sağ partilere devretmek istemiyorlarsa, AKP’ye göre değil CHP’li gibi davranmalılar.
Nasıl mı?
Türkiye’nin en büyük belediye başkanı Ekrem İmamoğlu’na baksınlar. Onun böylesi günlerdeki metinlerini kopyalasınlar. Kerbela’da bir zulüm yaşandığını, zalimlere karşı mücadele edeceklerini İmamoğlu’ndan kopyalayıp alsınlar!
CHP, Tüzük Kurultay’ında parti vitrininde olanların 1965 yılı 29 Temmuz tarihli Milliyet’te Abdi İpekçi’nin sorusu üzerine İsmet İnönü’nün şu cevabını bağlayıcı hale getirsin:
-CHP ortanın solunda bir partidir!
CHP “Türkiye’nin yüzde 75’si sağcıdır” gibi abuk bir tespitle yıllardır sağa doğru yalpalayıp durdu. Bu zavallı tespitin zirve sonucu 14 Mayıs 2023 Genel Seçimlerinde alındı. AKP birinci parti, Erdoğan üçüncü defa Cumhurbaşkanı oldu.
Oysa doğru tespit şu olmalıydı:
-Türkiye’nin yüzde 75’i fakirdir!
Kalanın bir bölümü karnını doyuruyor. Yüzde 5’inin ise keyfi yerinde… Bankası, borsası, medyası hepsi bunların elinde… Ülkeyi on yıllardır sağcılar yönetiyor. Halka “biz de sağcıyız” diye gitmek yerine farklı bir mesaj vermek gerekmez mi?
-Biz ortanın solundayız!
Tüzük Kurultayı böylesi bir sonuca ulaşmalıdır:
-CHP’nin soldayız demesi lazım!
