'CIMICIK'

"Bir avuç kaldık farkında mısınız? Teşekkür etmeyi bilen Patavatsızlık yapmayan

"Bir avuç kaldık farkında mısınız?
Teşekkür etmeyi bilen
Patavatsızlık yapmayan
Yapılan iyiliklerin karşılığını vermeye çalışan
Kalp kırmamak için dikkatli konuşan
Güzel söz esirgemeyen
Bir avuç kaldık."

Oysa mutluluk, kocaman hayallerde değil; 'cımıcık'  bir tebessümde, bir dost selamında ya da bir fincan çayda gizliydi...
**
Toplumsal erdemlerin dumura uğradığı bir çağda yaşıyoruz;
Mutluluk, dürüstlük, alçakgönüllülük, işbirliği, sevgi, barış, saygı, sorumluluk, hoşgörü gibi değerler artık yok gibi ve insanoğlu mutsuz ve de umutsuz...
Belki de,
Hayatı ile hayalî arasında mekik dokuyan, ömür harcayan biriyiz. (*)

Sizler nasıl düşünüyorsunuz?
**
Bakınız;
“Mutluluk yaşadığın, hayat tarzında değil, hayata bakış tarzındadır. Her şey sizin istediğiniz gibi olamaz. O zaman burası dünya değil, cennet olurdu. Farklı olmak için değil mutlu olmak için yaşayın. Her girdiğiniz ortamda bir avuç mutluluk almaya bakın.”diyor, Amine Çalışkan (1).
Diyor ki;
Tarzınız değil de bakışınız önemli ve öncelikli olursa mutlu olabilirsiniz.

Eğer, mutluluk sadece bir insana aşık olmak değil de tebessüm edilen bir çiçeğe, bir ağaca, bir yağmura, güneşe hatta bazen fırtınaya bile aşık olabilmekse, ipler elimizde iken düğüm atmak yerine çözelim ve hayatımızın ortasına da bir salıncak kuralım, adı da 'Mutluluk ve huzur salıncağı' olsun ...
Ne dersiniz?
**
Hasan Kar’da önemli bir perspektif ile(2): “Mutlu olmak, mutlu kalmak, hayata pozitif bakmak açısından önemlidir. Ama bunu sağlayacak olan, iletişim halinde olduğunuz kişi ya da kişiler. Hiç kimseye imtiyazlı davranmayın. Hayatın tüm alanında hukukun üstünlüğü geçerlidir. Zor insan hep etrafımızda olacaktır. Hayatta zor seven için bu bir sorun olmaktan çıkar, ama ben uğraşamam diyenler için tek alternatif, kendi hayat kalitenden ödün vermektir. Bence bu yola hiç girmeyin.”diyor.

Evet, mutluluk göreceli bir kavram: 
Kime, neye göre ve elbette ki kişinin maddi durumu, inancı, yaşayışı, hayata bakışı da önemli...
Bob Marley’in “Mutlu  olmak mı istiyorsun? Kimseden bir şey bekleme.” sözü burada cımıcık eksik gibi, mesela bencillik izi var diye düşünüyorum.
**
“Avuç içi kadar mutluluk yeter. Her zaman az veren candan verirmiş. Bana biraz ümit, biraz sevgi ver. Küçük bir çocuğun sevinci gibi, avuç içi kadar mutluluk yeter.”diyor, sanatçı Fatih Erkoç.
Kısaca,
Az olsun öz olsun, diyor.
**
Değerli Okurlar,
Türkiye’de milyonlar, sosyal adaletsizlik, işsizlik, ekonomik krizler, barınma sorunları ile karşı karşıya:
Bir yanda sofraya et koyamayan aileler, diğer yanda her gün lüks tüketimle övünenler…

Böyle bir tabloda mutluluk, elbette herkes için farklı görünüyor olsa da Albert Schweitzer'in, “Mutluluk paylaşıldıkça çoğalır” sözü de anlamlı diye düşünüyorum. Gerçekten Anadolu kültürünün en güzel tarafı;paylaşılan ekmek, paylaşılan dert, paylaşılan sevinç değil miydi?

Ama,fakat,lakin...
Günümüzde bireyselleşmenin ve tüketim kültürünün etkisiyle paylaşmayı unutur hale geldik, artık evlerin de,gönüllerin de kapıları kilitli. Halbuki mutluluk, çoğu kez bir kapı çalındığında ikram edilen bir fincan kahve değil miydi, neden unuttuk?

Neticede olan mı?
Kimi “cımıcık” mutluluklarla görünür,
kimi “milyoncuk”larla övünür halde...

İşte, Mustafa Çetinkaya’nın şiiri bunu açıklar gibi...(3);

"Elleri Öpülesi Büyüklerimiz
Güldürdüler yüzümüzü yine
Elleri öpülesi büyüklerimiz.
İyi ki varlar
Onlarda olmasa ne ederiz ki biz
Sürünürüz, eziliriz, büzülürüz.

Baksanıza
Kooooskaca kuuu - ruş!
Söylerken bile zorlanıyor insan
Okuması yazması bile zor.
Kooos-ko-ca-man bir- kaç kuuu-ruş artırdılar gelirlerimizi.
Kooooskacaman birkaç kuruş!
Harca harca bitmez
Ne yatlar, ne katlar, ne arabalar alırız da
Değeri yitmez.
Haklarını yemeyelim
Baksanıza
Azıcık, azıcık
Liracık, liracık
Milyoncuk, milyoncuk artırmışlar kendilerininkini
Cımıcık cımıcık!
Bizimkini koooskocaman birkaç kuruş
Kooooskocaman birkaç...
Helal olsun onlara
Helal olsun.
Bizim de
Dünyadan haberimiz yok
Anlamadık gitti değerlerini
Körmüyüz, nankör müyüz ne!"

İşte bu şiirde;
Hem sorunlar hem de sorular var 
Hem gizli hem açık cevapları da...

Nietzsche’nin bir sözü de adeta tokat gibidir:
“İnsanın büyüklüğü, acısının büyüklüğü ile ölçülür.”

Acısını gizleyip sahte mutluluk maskeleri takan bir toplum, büyüklüğünü değil, zayıflığını sergiliyor demektir ve  bugün Türkiye’de milyonların payına düşen “cımıcık mutluluk”...

Ülkenin gerçeği bu mudur?

Bir daha hatırlatalım, zor insanlar daima etrafımızda olacak ve dolanacaklar, hayatta zoru seven için bu bir sorun değil ama “ben uğraşamam” diyenler için tek alternatif kalır: Kendi hayat kalitesinden ödün vermek...
"Bu yola hiç girmeyin"diyor Hasan Kar'da...
**
Unutmayın,
"Odanız ne kadar karanlık olursa olsun, perdenin kenarından gelen bir ışık vardır; her zaman mutlu olmanıza yeter.
Aynaya baktığınızda gördüğünüzden mutlu olun. Duruşunuz asil olsun, kararlarınız ve amaçlarınız olsun her daim…"derken Amine Çalışkan haksız mıdır?

Aristo'da, “Mutluluk, ruhun erdeme uygun etkinliğidir” der. Erdemsiz bir mutluluğun geçici heveslerden ibaret olduğunu hatırlatıyor.
**
Bugün sokaklara çıktığımızda, tartışmaların, kavgaların, tahammülsüzlüğün içinde kaybolmuş bir 'toplumsal ruh' görmüyor muyuz?

Çok basit birkaç örnek;
Trafikte en ufak bir hatada kavganın çıkması, market kuyruğundaki o gerilimler, sosyal medyada hakarete varan atışmaların içinde sevgidey, saygıdan, hoşgörüden beslenen bir mutluluğun ne kadar anlamlı ve değerli olduğu belli değil midir?
**
Unutulmamalıdır ki; toplumlar, içindeki iyiliği ve vicdanı korudukça var olurken, yıkımlar daima ahlakta başlamış...
Neden?
Oysa, 'cımıcık' nezaket, paylaşım ve sabır yetiyordu ve bunlar mutsuzluğa saplanmış bir toplumun oradan çıkış reçetesidir.

Biliyor musunuz,
Mutlu umutlu olmak mı, olmamak mı? noktasındaki cevap ben olmaktan çıkıp biz olabilmekte ve kaybolan ama yeşermesini istediğimiz umudu da, mutluluğu da her daim olduğu gibi Atatürk’ümüzde buluyoruz.
O,
“Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.” diyor.
**
O halde;
Mutluluk avuç içi kadar,
Mutluluk bir fincan kahve kadar,
Mutluluk bir bakış, bir söz kadar olabilir.
Ama;
O avuç büyüyebilir, yeter ki vicdanı, sevgiyi ve paylaşmayı umutla çoğaltalım...
Asıl savaşın; cehaletle, adaletsizlikle olduğunu bilelim ve hakikat karşısında susanların da aslında bu mutsuzluğa  ortak olduğunu unutmayalım...

Suat Umutlu/18 Ağustos 2025
**
(*)Suat Umutlu 
(1)Amine Çalışkan 
https://www.hayrendis.com/avuc-ici-kadar-mutluluk/
(2) Hasan Kar 
https://share.google/5tXZfF8a4r0UZhzCp
(3) Mustafa Çetinkaya.Şair.
Burdur- Bucak Uğurlu Köyünde çocukluğu ve ilkokul dönemi...Isparta Gönen ve Edirne Öğretmen Okulu'nda öğrencilik yılları.. Şanlıurfa,Burdur,Diyarbakır,Isparta,Antalya 'da öğretmenlik.Ve Antalya'da devam eden emeklilik...


SUAT UMUTLU

18.08.2025 21:57:00

YAZARLAR


FAHRİ TRAFİK MÜFETTİŞLERİNE UZAKTAN EĞİTİM

AV SEZONUNUN BAŞLAMA TARİHİ AÇIKLANDI

YUMURTALIK’TA GÜVENLİ GIDA VE HİJYEN DENETİMİ

“SAHTE DİPLOMALARLA AFETLERE DAVETİYE ÇIKARILIYOR”

“SADECE YAPI YA DA SADECE ZEMİNİN SAĞLAM OLMASI YETERLİ DEĞİL”

“MİMARLIK İLKELERİNE AYKIRI KENTLEŞMEYE KARŞI MÜCADELEMİZ SÜRECEK”

CUMALİ KARATAŞ’TAN ÇUKUROVA SANATINA TARİHİ BİR ARMAĞAN

ÇUKUROVA ÇİFTÇİSİNİ SICAK VURDU

İbrahim ORTAŞ Yazdı/ YANGINLARI METEOROLOJİK KOŞULLAR DEĞİL, İNSANIN NEDEN OLDUĞU FAALİYETLERİ ÇIKARMAKTADIR

DEMİRSPOR ÇORUM’A 3-0 YENİLDİ

UYKU BOŞANMASININ 5 FAYDASI

ADANA’YA SANATÇI AKINI. 2 AYDA 13 KONSER VE ETKİNLİK

İLACIN YÜZDE 23'Ü 3 İLDE KULLANILIYOR

KADİR AYDAR’A 130 BİN MEKTUP

MISIR TABAN FİYATI 11.30 OLARAK AÇIKLANDI

DEMİRSPOR ÇORUM FK ILE KARŞILAŞIYOR

KONYA, 2026 AVRUPA BİSİKLET BAŞKENTİ OLDU