Adnan Gümüş

Tarih: 01.11.2024 18:45

CUMHURİYETİN 101. YILINDA RÜYA, YURTTAŞLIK VE ANA DİLLERİNDE EĞİTİM MESELESİ

Facebook Twitter Linked-in

Cumhuriyetin 101. yılına girildi. 101 yıl önce neydi, bugün ne durumda diye sorulursa, cumhuriyetin başında öne çıkanlar arasında

  1. İktiadi ve siyasi bağımsızlık sorunu,
  2. Endüstrileşme ve ticaretin çok düşük düzeyde olması, kalkınma sorunları,
  3. Köy-kent ayrımı, kırsallık sorunu,
  4. Ulaşım ve iletişim imkanlarının çok sınırlı olması, ulaşım ve haberleşme sorunu,
  5. Okullaşma oranlarının çok sınırlı olması, cehalet sorunu,
  6. Bilgi, bilim, teknoloji düzeyinin çok düşük olması, bilim teknoloji sorunu,
  7. Müslim ve gayrimüslim milletler/azınlıklar ayrımı (Rum, Ermeni vb.), ayrıca mezhep ve tarikatlar sorunu,
  8. Farklı dil gruplarının resmi durumu, ana dilleri sorunu (Kürtçe, Arapça ve daha çok sayıda ana dilleri),
  9. Patriyarka, kadın-erkek ayrışması,
  10. Ağalık aşiret toprak bölüşüm sorunları, sınıfsal sorunlar,
  11. Otoriterlik, demokrasi sorunu.

Bu zümre, fırka ve sınıf sorunları modernleşme ve yurttaşlık gibi daha ana başlıklarda toparlanabilir veya çok daha ayrıntılı olarak gruplandırılabilir.

 101 YIL SONRA

Bir kıyaslama yapılırsa 101 yıl içinde üç konuda çok bariz bir farklılaşma gözlemlenmektedir:

  1. Köy-kent ayrımı; kentlerde de yaşam biçimleri değişimi her ne kadar sorunlu olsa da böyle bir ayrışma neredeyse tümden kalkmıştır.
  2. Ulaşım, iletişim imkanları, özellikle toplu ulaşımda çok büyük sorunlar olsa da çok çevreci ve sağlıklı olmasa da çok artmıştır, günümüzde herkes istediği yere ulaşabilmekte veya haberleşebilmektedir.
  3. Okullaşma oranı, nitel düzeyi, bilimsel eğitim gerilese de her kademede okullaşma oranları çok artmıştır.

Şu sorunlar 101 yıl öncesinden bugüne sürmektedir:

  1. İktisadi ve siyasi bağımsızlık sorunu,
  2. Cehalet, bilgi, bilim, teknoloji sorunu,
  3. Ana dilleri sorunu-resmi dil ve ana dillerinin tanımlanışı ve dahil edilebilmesi sorunu,
  4. Yaşam biçimleri, inançlar, dinler, mezhepler, tarikatlar sorunu,
  5. Patriyarka, toplumsal cinsiyet ayrışmaları sorunu,
  6. Sınıfsal farklılaşmaların çok daha keskinleşmesi, sosyal adalet sorunları,
  7. Demokratikleşme, siyasal katılım sorunları.

101.yıl dönümünde bir yandan MHP Başkanı Devlet Bahçeli’nin Öcalan’a çağrısı ve Kürtleri hatırlaması ile, diğer yandan aynı gerekçelerle Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ile Kürtçe ve ana dilleri sorunu toplumsal bir çözüm üretme yerine yine araçsallaştırılmış oldu.

YURTTAŞ OLMA NEDİR? BÖLÜCÜLÜK NEDİR?

Belli bir din mezhep ortaklaşmanın şartı sayılırsa diğer inanç ve yaşam biçimleri ortaklığı bölmekte midir, yoksa belli bir mezhebi dayatmak, çeşitli yaşam biçimlerini dışlamak mı bölücülüktür?

Dil tarih, coğrafya ortak hafızanın, ortaklaşmanın şartı sayılırsa, resmi diller dışında kalan diller, ana dillerinin durumu bir bölücülük müdür, yoksa bir dili dikte ederken çeşitli dillerin dışlanması mı bölücülüktür?

Yanıtı ortaklığın nasıl tanımlandığı ile ilgili bulunuyor. Ortaklık eşitlik ve özgürlük üzerine kurulu dayanışma ise ne yaşam biçimleri ne de diller bir şeyi bölmez aksine birilerini eşit saymamak, özgürlükleri yok saymak bölünmelere yol açar.

DUYGU, HEYECAN VE RÜYADA ÇOK DİLLİLİK: HANGİ DİLLERDE RÜYA GÖRÜLÜYOR, KİM DAHA FAZLA DİLDE RÜYA GÖREBİLİYOR?

Eğitim Sen Anadilleri Araştırma Grubu olarak bir form geliştirilmiş, sendikadan da etkilenmeden görüşler alınabilsin diye görüşmeler bir araştırma şirketine yaptırılmıştı. Bu araştırma kapsamında 15 Nisan-15 Mayıs 2010 tarihleri arasında Türkiye’de 26 sosyoekonomik alt bölgeyi temsil eden Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Adana, Antalya, Gaziantep, Diyarbakır, Edirne, Balıkesir, Muğla, Afyon, Düzce, Konya, Kahramanmaraş, Niğde, Sivas, Zonguldak, Sinop, Çorum, Giresun, Erzincan, Kars, Malatya, Van, Mardin illerinde 18+ yaşta 781 kişi ile görüşülmüştü.

Bu çalışmanın çok ayrıntısı bulunmaktadır. Bunlardan biri de dilin ve ana dillerinin rüya görürkenki durumu ile ilgili idi.

Ne kadar dil biliyorsak rüyamız bile o kadar çeşitleniyordu, tek dil bilen bir dilde rüya görebilirken Kürtçe, Arapça vb. farklı ana dilleri olanlar hem ana dillerinde hem de Türkçe rüya görebiliyordu. Anadolu insanının duygu, heyecan ve rüyaları da çok dilli:

Tablo: (Türkçe dışında bir diliniz varsa) Aşağıdaki durumlarda hangi dili kullanıyorsunuz?

 Sadece TürkçeÇoğu zaman TürkçeBazen Türkçe bazen anadilimiÇoğu zaman anadilimiSadece anadilimi
Yorgun olduğumda17,4210,6134,8521,2115,91
Tedirgin  olduğumda15,9115,1523,4828,7916,67
Kızgın olduğumda15,159,8535,6120,4518,94
Utandığımda18,1812,8830,3021,2117,42
Kavga ederken20,458,3330,3021,9718,94
Hesap yaparken27,2713,6428,0319,7011,36
Acelem olduğunda23,4810,6131,0619,7015,15
Tehlike anında20,458,3330,3025,0015,91
Mutlu olduğumda14,3910,6128,7925,0021,21
Kafam karışık olduğunda21,217,5825,7628,0317,42
Rüyalarımda22,737,5831,8224,2413,64

Yani Türkçenin yanı sıra ana dilleri olanların yüzde  75’inde hem Türkçe hem de ana dili birlikte duygu dilini oluşturuyordu.

ANA DİLLERİNDE EĞİTİM TÜRKİYE’NİN BİR RÜYASI, BİR GERÇEĞİ OLABİLİR Mİ?

Aynı araştırma sonuçları halkın Anadolu’nun ana dillerininin aynı zamanda Türkçe ile birlikte eğitim dili, okul dili, yazı dili olmasına bir direnç göstermiyor, aksine bunun şartlarının sağlanmasının ve gerçekleştirilmesinin daha uygun olacağı fikrindeydi.

Tablo: Türkiye'de Türkçe'nin dışındaki anadillerde eğitim yapılmasına nasıl bakıyorsunuz?

 Sayı%
Herkese gereken bir haktır37548,0
Fikrim yok ya da kararsızım739,3
Karşıyım, ama seçmeli ders olabilir10914,0
Kesinlikle karşıyım21627,7
Diğer81,0
                                              Toplam716100

Ana dillerinin eğitim dili de olmasına kesinlikle karşı çıkanların oranı yüzde  27.7 idi. Doğrudan hak görenlerin oranı ise yüzde  48.

Halkın büyük oranda olumlu bakışına rağmen ana dilinde eğitim sorunu niye çözülmedi, niye çözülemiyor?

Türkiye’de de dünyada da sorunun kaynağı öncelikle yerleşik hegemonyanın; etnisite, dil, inanç, yaşam biçimlerini araçsallaştırmasından kaynaklanıyor.

Resmi ve ana dilleri birbirine karşıt değil. Hiçbir dil bir diğer dilin karşıtı değil. Aksine her dil bir değer, tarih, hafıza ve iletişim imkanı. Her biri yaşamı ve toplum olmayı artırıyor.

Ana dillerinde eğitim, ana dillerinin aynı zamanda bir yazı dili olması, Türkiye’nin bir rüyası olmaktan öte bir gerçeği olmak durumunda, birbirine düşmanlaştırılmadan araçsallaştırılmadan.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —