Çok Uluslu Şirketler af edersiniz yani kısaca (ÇÜŞ)’ler, en az iki ülkede üretim ve hizmet sunan şirket türü olarak tanımlanır. Bu şirketlerin bütçeleri birçok ülkelerin bütçelerinden büyüktür. Dünyanın en büyük 100 ekonomisinin yüzde 51’i bu şirketlere aittir. Olağanüstü ekonomik güçleriyle, büyük finansal kaynaklarıyla faaliyette bulundukları ülkelerin ekonomisi ve siyasetini de dizayn ederler.
BU ŞİRKETLERİN EKONOMİ VE SİYASETE ETKİSİ
Bu şirketlerin gittikleri ülkelerde ekonomiyi yönlendirme ve kendi yararlarını öne çıkarma yanında bir de politik güç kullandıkları da bilinmektedir. Ülke kaynaklarını sömürmek, ekonomilerine müdahale yanında bir de vergi muafiyet ve istisnaları vardır.
ÇÜŞ’lerin yatırımlarını kendi ülkelerine çekmek isteyen hükümetler bazı cüzi faydaları yanında katlanacakları riskleri de gözetmeleri gerekmektedir.
Günümüzde global ölçekte birçok ülkeyi geride bırakacak mali güce ulaşan bu şirketlerin küresel aktör olmaları nedeniyle, ulus devletleri ortadan kaldırmak ya da etkilerini azaltmak gibi etkinlikleri olduğu yakın tarihte örnekleri vardır.
Bu şirketlerin sermaye ve kuruluş olarak bağlı ve bağımlı oldukları ülkeler vardır. Bu ülkelerin politikalarını saptamaları söz konusu olamıyor. Hatta bu ülkelerin yöneticilerinin istemleri doğrultusunda başka ülke ekonomisi ve siyasetini yönlendirmeleri de bilinmektedir.
Darbeyi ABD'nin Merkezî İstihbarat Teşkilatı CIA ile yine ABD’nin telekomünikasyon devi günümüzde California’da faaliyet gösteren Silikon Vadisi’nin öncü kuruluşu ITT Şirketi ile birlikte gerçekleştirmişlerdi.
İşte bu ÇÜŞ’lerin işine gelmeyen yönetimleri her zaman ve zeminde etkileyip işine gelmeyenleri darbelerle devirdikleri yöntemleri hiç değişmemektedir. Neyse biz gelelim güncel konu bunların vergilemesine…
KÜRESEL ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ (KAKV) DÜZENLEMESİ YÜRÜRLÜĞE GİRER Mİ?
Küresel Asgari Kurumlar Vergisi (KAKV) birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de en az yüzde 15 oranında vergilendirmeleri öngörülüyor. Yasalaşacak mı? Göreceğiz!
Bu düzenleme yasalaşırsa, Türkiye’de faaliyet gösteren çok uluslu şirketler ile yurt dışında faaliyet gösteren büyük ölçekli Türk Şirketleri de KAKV’ye tabi olacaktır.
KAKV,G20 ve Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütü ve Gelişme Teşkilatı (OECD) öncülüğünde 2013 Yılında başlatılan Matrah Aşındırma ve Kâr Kaydırma Projesinin (BEPS) iki çıktısından biri sayılmaktadır.
141 ülkenin yer aldığı çalışma grubundan 137 ülkenin kabul ettiği, çok uluslu ve büyük ölçekli şirketlerin kârlarının asgari düzeyde vergilendirilmesi hedeflenmektedir.
Buna göre; ana merkezi Türkiye’de olup yurtdışında faaliyette bulunan ve küresel ölçekte 750 milyon Avro’dan fazla cirosu olan büyük ölçekli Türk şirketleri de bu kapsamda değerlendirilecektir.
Yasalaşırsa gerek yurtiçi gerekse yurtdışı faaliyetlerinden elde ettikleri yıllık toplam cirosu 750 milyon AVRO’yu aşan çok uluslu şirketlerin, iştiraklerinin, şubelerinin faaliyette bulundukları ülkelerde efektif vergi oranının %15’ten az olmaması öngörülmektedir. Buna göre, durumda, dış ülkelerdeki iştirakler veya bağlı şirketler %15’ten daha az bir vergi ile vergilendirilmişse, Gelir İdaresi aradaki farkı Türkiye’de tahsil edecektir.
Bilindiği üzere; KAKV, Avrupa Birliği Ülkelerinde 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Matrah Aşındırma ve Kâr Kaydırma Projesi (BEPS)Litvanya, Letonya, Polonya, Kıbrıs Rum Kesimi, Portekiz ve İspanya gibi altı ülke yükümlülüğünü henüz yerine getirmemiş, Kanada, Japonya, Malezya, Yeni Zelanda, Kore, İsviçre, Birleşik Krallık ve Vietnam uygulamayı hayata geçirmişlerdir. Amerika Birleşik Devletleri’nin ise yakın gelecekte herhangi bir uygulama planı bulunmadığı görülmektedir.
Türkiye’de de bu konuda vergilemek için yapılan etki analizinde 2024 gelirlerine uygulanmak üzere, 2025 yılında verilecek ayrı bir beyanname ile tahmini 40 milyar TL gelir etkisi elde edileceği beklenmektedir. Bakalım İktidar bu konuda istediği yasal düzenlemeyi Meclis’te geçirebilecek midir?
GEÇİCİ HÜKÜMLERLE ÇÜŞ’LER KORUNACAK
Yerel ve küresel asgari tamamlayıcı kurumlar vergisinin uygulamasına yönelik vergileme kurallarıyla ilgili geçiş hükümleri düzenlemeleri karışık ve anlaşılmazdır. Uygulama sırasında verilecek özelgeler ile dava konusu edilmesi halinde yargının vereceği kararlar yerli ve yabancı ÇUŞ’ler lehine olacağını biz buradan peşin peşin söyleyelim.
Sabri Arpaç