Cumhuriyet’in 2’nci yüzyılının 1’nci yılını kutluyoruz. Cumhuriyet ve demokrasiye inanmayanların yönetiminde 2’nci yüzyılına başladık. Her seferinde bir bahane bulup Cumhuriyet ve Ulusal Bayramlarımızı değersizleştiren, 15 Temmuz ve benzeri alternatif bayramlar üretip, ulusal günleri değersizleştirenlere karşın, bayramımızı kutluyor, alanları, salonları dolduruyor, evlerimizi, işyerlerimizi bayraklarla süslüyor, Cumhuriyeti’nin 2’nc yüzyılını gururla kutluyoruz.

CUMHURİYET KARŞITLARI KUTLAMALARI SULANDIRIYOR

2’nci yüz yılının 1’nci yılına girdiğimiz Cumhuriyeti içine sindiremeyenler; 'Türkiye Yüzyılı' demek suretiyle Cumhuriyet’in 101’ci yılı kutlamalarını değersizleştirmeye çalışıyorlar. Cumhuriyet Dönemi yatırımlarını, değerlerini tek tek ortadan kaldırmaya çalışıyorlar.

CUMHURİYETİN İLK YILLARI ÇAĞDAŞ DEVRİMLERİ

Devrim, bir toplumun yaşamında önemli işlevi olan kurumların hızlı ve geniş kapsamlı bir biçimde tamamen değiştirilmesi ya da yenileştirilmesi, yeniden biçimlendirilmesi ya da belli bir alanda birdenbire gerçekleşen kökten değişiklikler demektir.

Cumhuriyet Devrimleri ise; çağın gereksinimlerine ve Ülke gerçekleri ile Dünyadaki gelişmelere, uygar dünyaya uyum gösterme düzenlemeleridir.

Bu düzenlemeleri de milletin iradesinin tecelli ettiği TBMM’de çıkartılan kanunlarla yapılmıştır.

Kurum ve kuralları çağa uygun olmayan bir toplumun fertleri de gelişmelere ayak uyduramaz. Eğitimsiz, yoksul ve çağın değerleri ile tanıştırılmayan bir halktan ilerleme beklenmez.

Devimlerin başarıya ulaşması için onlara engel olacak bazı düzenlemelerin de yapılması gerekliydi. En başta iki başlılığın ortadan kaldırılması için Saltanatın Kaldırılmalıydı.

20 Nisan 1920 göreve başlayan TBMM 1 Kasım 2022 tarihinde yani daha Cumhuriyet ilan edilmeden önce Saltanat kaldırıldı.

Sevr Antlaşmasını imzalayan, İstanbul’u İşgalcilerle birlikte yöneten, Kurtuluş Savaşı Kahramanlarına idam fermanları çıkartan Saltanat mensuplarının tasfiye edilmesi gerekiyordu ve bu yapıldı.

CUMHURİYET İLANI VE BAKANLAR KURULU OLUŞTURULMASI

Kurtuluş Savaşı’nı TBMM adına yürüten hükümetin bakan ve başbakanları ayrı ayrı TBMM tarafından seçiliyordu. Bu durum yönetimde etkin ve hızlı hizmet üretme önünde engeldi.

Zaten Mustafa Kemal Samsun’a çıktığı günden beri Cumhuriyet yönetimi görüşünü ifade etmekteydi. 28 Ekim gecesi yakın arkadaşları ile cumhuriyet konusunu tartıştı.

İsmet İnönü ile birlikte o gece, Devletin niteliğinin cumhuriyet olduğunu düzenleyen bir Anayasa teklifi hazırlayıp izleyen günde teklif TBMM’ye sunuldu. Teklif oybirliği ile kabul edilerek kanunlaştı. 29 Ekim 1923 günü Hem Cumhuriyet ilan edildi hem de Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı olarak oybirliği ile seçildi.

Cumhuriyetin niteliğine ve Türkiye’nin gelişimi için, Halifeliğin Kaldırılmasına sıra gelmişti. Padişah Vahdettin’in İngiliz gemisiyle yurtta ayrılması ile boşta kalan Halifeliğe Abdülmecit Efendi getirilmişti. Eski düzen temsilcileri ve bizatihi Abdülmecit bundan güç alarak havalara girmişlerdi. Bu işin de halli gerekiyordu. Bu amaçla 3 Mart 1924 tarihinde Saltanattan sonra Halifeliğin de sürekli bir sorun yaratacağı cumhuriyet yönetim biçimi ve laiklikle çelişeceği nedeniyle kaldırıldı ve Atatürk Devrimleri denilen düzenlemeler peşi sıra yapılmaya başlandı. Bunlar kısaca;
* Şapka Ve Kıyafet Kanun’nun çıkartılması,
* Tarikatların Kaldırılması Tekke Ve Zaviyelerin Kapatılması,
* 17 Şubat 1926 Tarihinde Medeni Kanun’un Kabulü,
* Şeriye ve Evkaf Vekaleti'nin kaldırılarak yalnızca din işleriyle uğraşacak Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kurulması,
* Kadın Haklarının Tanınması,
* Takvim, Saat Ve Ölçülerde Değişiklik Yapılması,
* Soyadı Yasasının Kabulü,
* Eğitim ve Öğretim Devrim yapılması,
* Harf Devrimi.
* Dil Devrimi.
* Türk Dili Tarih Tetkik Cemiyeti'ni kurulması, Böylece Türkçe’nin gerçek bir bilim, edebiyat ve sanat dili haline dönüştürülmesi, tarihinin de yeniden anlaşılır hale gelmesi.

Demokrasi ile taçlandırılmış, kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyeti Bayramımız kutlu olsun

sabriarpacymm@gmail.com