GEÇMİŞ ZAMAN OLUR Kİ
Depremde Keçilerini Kaybeden Kadını Teselli Ederken Gözleri Nemlenen Vali
Tarih 27 Haziran 1998. Adana-Ceyhan 6.2 büyüklüğünde depremle 145 can kaybetmiş, bin 500'den fazla kişi yaralanmış, binlerce ev ve işyeri enkaza dönüşmüş onbinlerce ev hasar görmüştü. Adana'yı tepeden yöneten Vali Oğuz Kağan Köksal, ilk saatlerden itibaren kentin tozlu yollarına düşmüş, gitmediği ilçe, belde ve köy bırakmamıştı.
-Vali Köksal Yaraları Sarmak İçin Yollarda-
Vali Oğuz Kağan Köksal, deprem felaketzadelerinin yaralarını sarmak için günlerce, haftalarca arkasından bir gazeteci ordusu ile birlikte Adana'yı karış karış dolaşıyor.
Aladağ'ın bir dağ köyüne güçlükle ulaştık. Yollar dar ve bozuk, araçlarla güçlükle çıkılıyor.
-Yıkık Evin Önünde Bir Kadın Ağıt Yakıyor-
Köyde 1 kişi yaşamını yitirmiş, kerpiç ve taştan yapılmış tek katlı evlerin çoğu yıkılmış ve ağır hasarlı. Evinin tavanı çökmüş, duvarları ayakta duran 50 yaşlarında bir kadın ağıt yakıyordu.
Vali Köksal, kadının yanına gelerek, "geçmiş olsun" dedi. Kimi kaybettiğini sordu. Köy muhtarı da "Efendim, çok şükür bu evde can kaybı yok ama mal kaybı var. Keçileri telef oldu" deyince, Vali Köksal önce "şükürler olsun" dedi ardından da derin bir nefes alarak, "Mal da canın yongasıdır. Kadın hellak olmuş" dedi. Kadına da "Merak etme devlet yanında. Bak hepimiz buradayız. Artık ağlama yaralarınızı sarmaya geldik" derken duygulanarak gözlerinin nemlendiğini fark ettik. Vali, gazeteciler deklanşöre basmasın diye işaret etti ve sağ elini başına doğru götürdü.
Aladağ'a dönerek ilçede mola verildi. Vali yorgun ve bitkin. Gözlerinden uyku akıyordu!
Dedim ki, "Sayın vali haftalardır gece gündüz demeden depremzedelerin yaralarını sarmak için yollardasınız. Üzüntülüsünüz ama bugün daha fazla üzgün bir haliniz var. Galiba köylü kadına çok üzüldünüz"
Üzgün haliyle yüzüme baktı şöyle devam etti: "Yoksul insanlar için bir koyun ve keçinin önemi büyük. Yoksul ailenin geçim kaynağıdır. Kadın eşini ya da çocuğunu kaybetmiş gibi ağlıyordu. Hepimiz üzgünüz. Sen üzülmedim mi? Sen de üzüldün. Böyle bir felaketi yaşadık hep birlikte. Allah Adana'mıza başka felaketler yaşatmasın".
Vali Köksal, bu kentin valisiydi. Deprem sürecini çok iyi yönetti. Herkes gibi üzüldü, yaraları sarmaya çalışırken de gözlerinin içi gülüyordu.
O, halktan birisiydi, iyi ve mutlu günlerinde halkla birlikte güler, acı günlerinde yanlarında olurdu. Bazen de duygulanarak gözleri nemlenirdi.
Bu kentte o dönemde gazetecilik yapan meslektaşlarımın Vali Sayın Oğuz Kağan Köksal ile ilgili pek çok anısı vardır. Umarım değerli meslektaşlarım da anılarını bir gün paylaşmak isterler.
-Türkiye'de En Uzun Valilik Yapan Bürokrattı-
Dönemin Valisi Köksal, aynı zamanda Türkiye’de en uzun süre valilik yapan bürokratlardan birisi. 20 yıllık valilik dönemini İzmir’de kapadıktan sonra dört yıl da Emniyet Genel Müdürlüğü yaptı. Ardından AKP’den Kırıkkale milletvekili seçildi.
Şimdi ise Başkent Ankara'da siyasi miadını tamamlamış, sakin bir hayat sürdürüyor. Fırsat buldukça Adana'ya geliyor. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesinde Öğretim Üyesi kızı ve torunlarıyla hasret gideriyor. Adana'ya her gelişinde sabah yürüyüşünü Şehitler Parkı'nda yapıyor. Tanıdık tanımadık bayan bay herkese "Günaydın" demeyi de ihmal etmiyor. Kendilerine sağlıklı ömür diliyorum selam ve saygılarımı sunuyorum.