DİN ve İRTİCA

Orhan Hançerlioğlu’na göre din,“İnanca dayanan doğa üstü tasarımlar ve işlemler sistemidir.” Arkeolojik araştırmalar, dinsel tasarımların elli bin yıldan beri var olduğunu kanıtladığına göre, insan yirmi milyon yıl din düşüncesinden uzak yaşamıştır.

Orhan Hançerlioğlu’na göre din,“İnanca dayanan doğa üstü tasarımlar ve işlemler sistemidir.” Arkeolojik araştırmalar, dinsel tasarımların elli bin yıldan beri var olduğunu kanıtladığına göre, insan yirmi milyon yıl din düşüncesinden uzak yaşamıştır.

Din insanın bilemediğinden, çözemediğinden, açıklayamadığından, korkmasıyla ortaya çıkmıştır. Kitaplı dinlere kadar geçen süre içinde doğa olaylarına karşı duyulan korku, Tanrı olarak insanlara egemendir.

Çok tanrılı dönemde iseTanrı insanlardan intikamını, güzelliği, dişiliği, öfkeyi, sevgiyi, tutkuyu, savaşı, aşkı, bereketi, kıskançlığı, kısaca insanoğlunun önüne çıkan her sorunu, kendine benzer tanrılarda simgeleştirip insanların onlara tapmasını, yakarmasını,sağlayarak almıştır.

Din, kaynağını anlayıp açıklayamadığı, ama yazgısına egemen olduğuna inandığı gizli güçlere karşı duyulan ve insana egemen kılan korkudur.

Kitaplı dinler bu olguyu kullanarak, hiçbir şekilde açıklanamayan benzersiz tek Tanrıyı ortaya koymuşlardır. . Bu dinlerde de egemenliğin güç kaynağı, bu tanımlanamayan bilinmeze duyulan korkudur. 

Düzeni sürdürme konusunda birer dahi olan peygamberler, ceza ve ödül, ruhun ölümsüzlüğü, cennet ve cehennem, yazgının şaşmazlığını, bu egemenliği taşıyan kolonlar olarak kullanmıştır.   

Ruhölümsüzdür ve asıl yaşam ruhun yaşamıdır. Kişi dünyadaki yaşam sürecini Tanrının istediği gibi sürdürmezse, ruhun gideceği yer cehennemdir. Dünyadaki kısacık yaşamını kitapta tanımlanan şekilde geçirenler ise, cennette huriler, gılmanlar arasında zengin sofralarla donanmış bahçelerde zevk içindesürdüreceklerdir

Ruhun ölümsüzlüğü olmasa, ceza ve ödül, yani korkulan ile umulan yok olacaktır. Dolayısıyla din etkisizleşecektir.

Hırsın aşiret kavgalarının, ayyaşlığın, fuhuşun, ayyuka çıktığı, bütün ahlaki değerlerin yok olduğu Arap toplumunda Muhammet kendine has sezgi ile şeriatı, yani İslam hukukunu getirip, devletle dini ile bütünleştirmiş,bu da gericiliğin kaynağını oluşturmuş, evrimin yolunu İslam toplumlarına kapatmış, devleti ele geçiren kişiyi, tanrısal gücün tartışılmaz temsilcisi haline getirmiştir. 

Atatürk bir yazgıya dönüşen bu çemberi, laiklik ilkesini  devlete temel yaparak kırmıştır. Karanlık güçlerin laiklik ilkesine saldırışı bundandır. Bilinçli ve uyanık olmamızı gerektiren de işte budur.Atatürk laiklik uygulaması ile İslam Rönesansını başlatmıştır. Maddi egemenliği ele geçiren malum ülkelerin,içimizdeki uzantıları ile yaptıkları işbirliği İslam Rönesansına duyulan korkudandır.

Bakınız Sudanlı din bilgini Prof. Abdullahi Ahmed An-Naim ne diyor: “Mekke’de inen ayetler ahlak, adalet gibi genel kavramları içerir; düşünce özgürlüğü ve dinde zorlama olmaması gerektiğini buyurur. Oysa, kadının ikinci sınıflığı, Müslüman olmayanlara eşit haklar verilmemesi, din için gerektiğinde öldürmek, hep o dönemin kurallarıydı.

 

Şeriat Medine’deki kuralları içermiş, onunla çelişen Mekke ayetlerini geçersiz saymıştı. Oysa o hükümler ebedi değil, tarihsel koşulların ürünüydü. Öyleyse şimdi yapılması gereken bunun tam tersi olmalıdır.”

Kısaca dinde 1.400 yıl evvel bir bedevi kabile devletinin hukuku olan “şeriat” terk edilip, laikliği gerçek anlamda uygulamadıkça, her gün ileri bakarak geri gitmekten kurtulamayacak ve çağdaş bir ülke olamayacağız.

BİLİNMEDİK BİR ŞEY SÖYLEMEDİM. SADECE UNUTULMASIN İSTEDİM


İfral TURGUT

5.08.2024 14:38:00

YAZARLAR


DÜNYA ÇOCUKLARI ADANA’DA BULUŞACAK

TUNCAY DAĞLI’NIN YENİ KİTABI; “SIRILSIKLAM HAYAT”

YÜREĞİR BELEDİYESİNDEN ÜCRETSİZ DİYETİSYEN HİZMETİ

“İSŞİZ VATANDAŞA YASAL TAKİP BAŞLATMAK VİCDANSIZLIK”

YUMURTALIK BELEDİYESİ’NDEN ÖĞRENCİLERE ÜCRETSİZ ÇORBA

ALTIN KOZA TÜRKİYE’NİN MARKASIDIR

1,5 ADANA DERECEYE GİRDİ

AV TURİZMİ İHALELERİNİN İPTALİNİ İSTEDİ

YANGINDAN ETKİLENENLERE PSİKO-SOSYAL DESTEK

HALKÇI BAŞKAN HALKIN ARASINDA

CANNES’DAN BERLİN’E, 2024’ÜN ÖDÜLLÜ FİLMLERİ ADANA ALTIN KOZA’DA

TEKİN: SORUNLARI VE İHTİYAÇLARI YERİNDE TESPİT EDİYORUZ

ADANASPOR’DA HEDEF İLK 7

ÇOCUKLARDA ÇENE PROBLEMİNE DİKKAT…

YALBUZDAĞ: SAĞLIK ÇALIŞANINA ŞİDDET ARTIYOR

4 BİN 555 ADET SAHTE PARFÜME EL KONDU

“İŞ CİNAYETLERİNDE SORUMLULAR YARGILANMIYOR”