DİYANET, TAZİYEDE YEMEK İKRAMI " CAİZ" DEĞİL DİYOR AMA KULAKLAR SAĞIR

Diyanet fetva veriyor. Bu fetva Cuma günlerinde camilerde okutuluyor. Cemaat dinliyor. Cami çıkışında verilen fetva unutuluyor ya da unutulmak isteniyor. Demem o ki garip bir uygulama ama vaz geçilmiyor!

 

Diyanet fetva veriyor. Bu fetva Cuma günlerinde camilerde okutuluyor. Cemaat dinliyor. Cami çıkışında verilen fetva unutuluyor ya da unutulmak isteniyor. Demem o ki garip bir uygulama ama vaz geçilmiyor!

***

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun bu konuda verdiği fetva ortada. Geçmişte bazı Din Alimleri ve İl Müftülerin açıklamaları oldu, olmaya da devam ediyor. Anımsanacağı üzere geçmişte Cuma hutbesinde bu konunun dile getirildiği kamuoyu tarafından biliniyor. Yetmedi dönemin Aksaray Valisi Doc. Dr. Hamza Aydoğdu( şimdiki Erzincan valisi) 27 Ekim 2022 tarihinde yayımladığı genelge ile cenaze sahiplerinin yemek ikramında bulunmasını yasakladı. Yine Diyarbakır'daki bir cami imamı cenazelerde taziye yemeği verilmesinin caiz olmadığını söyledi. Yore halkinin bu gelenekten vaz geçmesi gerektigini aktardı. Ama nedense Diyanetin her sözüne riayet eden toplum, bu konuda "yasak" dinlemiyor. "Caiz değil" denilmesine rağmen kulak veren olmuyor.

Bazı müftüler "Garip uygulama" diye nitelendiriyor halk nedense bu uygulamadan israr ediyor, vaz geçmiyor, geçemiyor.

Ülkemizde hemen hemen her bölgede taziye evlerinde yemek veriliyor. Yemek ikramı bazı yörelerde 3, bazılarında 7 gün sürüyor. Cenaze sahipleri ikramdan fırsat bulup acısını yaşayamıyor. Yemek ikramı ortadan kalkarsa cenaze sahipleri de acısını yaşamış olacaktır.

***

Taziye evlerinde yemek ikramı uzun süredir kafamı kurcalıyor. Bu konuda yazı yazıp yazmamakta kararsızdım. Neyse ki fetva veren, sesini yükselten din alimleri var bu ülkede. Her ne kadar Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun fetvası olsa da çekingenliğimin olmadığını söyleyemem. Çünkü bu konuda insanları ikna edebilecek makam Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'dur. Ancak sade yurttaslarinda doğru bildigi konuda fikirlerini açık bir dille ifade etmeleri gerektiğini düşünüyorum. Bu arada kendi görüşümü ifade etmemin onemine de dikkat çekmek istiyorum. Zaman zaman "Yanlış anlaşılırım" diye kaygı duyduğum oluyor! Buna karşın içimden bir ses, " Kamuoyu adına uyarı sorumluluğunu yerine getirmekten imtina etme" dedi. Doğruyu konuşmak her inançlı bireyin görevi olmalı.

Çocukluğum köyde geçti. Köyde cenaze olduğu zaman ölü evine yakınları ve komşular yemek pişirip getirirlerdi. Son yıllarda bu gelenek köylerde de tamamen ortadan kalktı. Günümüzde ölü sahipleri cenazede bulunan ve taziyeye gelenlere yemek ikram ediyor. Dolayısıyla fırsat bulup acısını doyasıya yaşamıyor veya yaşayamıyor.

***

Şehirlerde kurulan taziye çadırlarında üç gün öğle ve akşam yemek veriliyor. Bu uygulama köylerde de aynen sürdürülüyor. Yemek verebilecek kadar halı vakti yerinde olmayan aileler mahçubiyet duymamak adına konudan komşudan borçlanarak ya da bankadan kredi çekerek yemek ikramında bulunuyor.

***

Kısa süre önce Adana'da kenar mahallede oturan bir tanıdığımın

cenaze törenine katıldım. Mezarlıkta cenaze namazı kılınırken 20-30 kişi kadar vardık. Cenaze toprağa verildi. Taziye evine dönüşte verilen yemekte 100-150 kişinin olduğunu gözlemledim. Bunun üçte biri kadın ve çocuklar oluşturuyordu. Önceden sipariş verildiği için bir grup yemek yiyemedi. Yeniden ilgili firmaya yemek siparışı verildi. Ve o insanlar yemek yemek için bekledi durdu. Bu arada erkeklerin oturduğu alanda sohbet kuyulaştı. Sanki taziye çadırında değil kahvehanedelermiş gibi aralarında yüksek sesle konuşmaya başladılar.

***

Bir ara gözüm babasını yeni toprağa vermiş 45 yaşındaki oğluna takıldı. Öfkeliydi, ancak belli etmemeye çalışıyordu. Üzüldüm. Yanına gidip teselli etmeye çalıştım. Neyse ki tepki göstermedi. Yemekler geldi yenildi. Bazıları işinin yoğunluğunu gerekçe göstererek Kur'an-ı Kerim okunmadan başsağlığı dileyerek gitti. Bu duruma üzüldüm. İçimden masadan kalkanları kınadığımı ifade etmeye çalıştım.

***

Kendi kendime, "Madem ki aceleniz vardı neden bir saatti aşkın zamandır yemek bekliyorsunuz? Niçin dua okunmadan kalkıp gidiyorsunuz" diye söyledim. Ama kimsenin huzuru kaçmasın diye belli etmemeye çalıştım. Ayrıca cenaze sahipleri üzülmesin istedim. Lakin bu durumu içime de sindiremedim. Kaldı ki, yemekte bulunanların çoğunu tanıyanlar da yoktu. Sırf karınlarını doyurmak için geldikleri anlaşılıyordu. Üzülerek belirtmem gerekirse ayıpladım.

Nitekim, taziyelerde yemek verme olayı ekonomik durumu iyi olmayanlar için ek külfet demektir. Bu geleneğin ülke bazında kaldırılması gerekir diye düşünüyorum. Her aile bu yükü kaldırmayacağını daha ne zaman anlayacağız acaba!

***

Masada yanımda oturan ileri yaşlı adının Kazım Kara olduğunu öğrendiğim bir kişi üzüldüğümü fark ederek, yumuşak bir ses tonuyla " Üzülmeyin bu gelenek ortadan kalkmadıkça cenaze sahipleri rahat etmez. Bu konuda Cuma fetvasının verildiğini biliyorum.Camiden çıkanlar bile fetvayı unuttu. Müftülük de zaman zaman halkı uyarıyor. Taziye çadırlarına ya da taziye evlerine yazılar astırıyor ama kimse bu yazıları okumuyor. Okuyanlar da gereğini yapmıyor. Bu gelenek ancak bir şartla ortadan kalkar. Diyanet yeniden fetva verir "Ey Müminler yemek vermek caiz değil. Yemek yerine hayır kurumlarına yoksul ve kimsesizlere yardımda bulunun. Bir öğrenciyi okutun" der, inananlar da taziye evlerine yemek yemek icin değil, dua için giderler. Böylece zamanla gelenek kalkmış olur. Tabii ki cenaze sahipleri de üzerlerindeki çekingenligi ve mahçubiyet duygusunu atması gerekir".

***

Yaşlı büyüğümüzün sözlerine ilave edecek bir kelime bulmaktan zorlandım. Zaten "Çok doğru söylüyorsunuz " demekten kendimi alamadım. Bu gelenek özellikle hali vakti yerinde olmayan aileleri perişan ediyor. Daha ne kadar sürecek belli degil. Bilen de yok. Onumuzdeki süreç neyi gösterecek yaşayıp göreceğiz.


Düzgün COŞKUN

13.05.2024 22:26:00

YAZARLAR


ADASO’DA YEŞİL VE DİJİTAL DÖNÜŞÜM DESTEK PROGRAMLARI KONUŞULDU

"ÜRETEN DE, TÜKETEN DE MAĞDUR"

KALP VE DAMAR SAĞLIĞINIZ İÇİN 10 ÖNEMLİ ÖNERİ!

“KALP SAĞLIĞI İÇİN HER YAŞTA HAREKET ŞART”

SEYHAN’I YÜREĞİR’E BAĞLAYAN YAVUZLAR KÖPRÜSÜ AÇILDI

TEKNOFEST ADANA İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI!

ADANA’DA DİL DEVRİMİ KUTLAMASI

ERCAN: ADANA VE MERSİN’DE YUMUŞAK KATA DUR DE!

VETERİNERLERDEN DÜNYA KUDUZ GÜNÜ AÇIKLAMASI

ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ’NDE “ONUR ÖDÜLLERİ” DEMET AKBAĞ VE UĞUR POLAT’A

PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI 4-13 NİSAN 2025 TARİHLERİNDE DÜZENLENECEK

YÜREĞİR’DE MİNİKLERE İTFAİYE EĞİTİMİ

ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ GÖSTERİM VE ETKİNLERİ DEVAM EDİYOR

“TÜRKİYE’NİN MİLLİ SU REZERVLERİ YOK EDİLİYOR”

AKP’NİN EĞİTİME DESTEĞİ 4 LİRA

2025 ADANA’DA HUZURUN VE ESENLİĞİN HAKİM OLDUĞU BİR YIL OLACAK

SEYHAN BELEDİYESPORLU UTKU, SİVASSPOR FUTBOL AKADEMİSİNDE