Türkiye Esnaf-Sanatkarları Konfederasyonu’nun, esnafın sorunlarının konuşulduğu buluşmaların üçüncüsü geçtiğimiz hafta Adana’da gerçekleşti. Etkinliğe, komşu illerden gelen Birlik ile Federasyonların yöneticileri de katıldı. Bölgedeki esnafın, sanatkârların sorunlarını belirlemek, çözüm önerilerini ortaya koymak için değerlendirmeler yapıldı. Özellikle son yıllarda yaşanan ekonomik sorunların hem esnafın, hem de sanatkarların işlerini sürdürebilmek için karşı karşıya oldukları kaygıların nasıl çözülebileceği konuşuldu.
TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, salt iş yeri kiralarındaki artışın bile ciddi bir sorun olduğunu dile getirirken, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan da konuşmasında esnafın/ sanatkarın korunması konusunda her zaman ayrı bir önem verildiğini, bu doğrultuda pek çok önlemin yaşama geçirildiğini söyledi. Adana Esnaf- Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Niyazi Göger ise yaptığı konuşmada “Adana, tarımın, sanayinin, ticaretin kalbinde yer alır; tarihi boyunca emeğiyle büyümüş bir şehirdir. Bu topraklarda sadece üretim yapılmaz; dayanışma, komşuluk ve birlikte ayakta durma kültürü de yaşatılır” sözlerine yer verdi.
***
Ne TESK Başkanı Palandöken’in, ne de bakan yardımcısı Gürcan’ın sözlerinin Adana esnafı için, hem de sanatkarı için bir “anlam” taşımadığını söylemek o denli zor değil! Konunun kira ya da diğer masrafların olmadığını, asıl sorunun “esnafın kazanamadığını”, alım gücü olanın AVM’lerden gereksinimlerini karşıladığını, yurttaşın büyük bir katmanının emekli/ ücretli çalışan olduğunu, bunların da enflasyonda en çok zarar görenler olduğunu, “iktidarın” ekonomiyi düzeltmen için dargelirlinin üzerine abandığını bir türlü söylemiyorlar! Palandöken, sürekli medyanın içinde, art arda açıklamalar yapıyor, kaçının çözüldüğünü söylemeli örneğin!
Ya da bakan yardımcısının, “önem” verdiklerini dile getirmesi de ilginç; esnaf/ sanatkar “iktidarın” yanlış kararlarının değil de neyin bunalımını yaşıyor öyleyse? Son yıllarda kapanan işyeri sayısını biliyordur kanımca! “Yaşama geçirilen” kamu bankalarının açtığı “kredi muslukları” sözünü ettiği “önlem” olsa gerek! İş yapamayan esnaf için “kredi” bir başka darboğazdır, bir başka çıkmazdır; bunu özellikle salgın sürecinde “hovardaca” kullandırılan “kredilerden” de biliyoruz!
***
Adana Esnaf- Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Niyazi Göger’in sözleri değerlendirmeye, Adana için önem vermeye değer! Çünkü Adana’nın ekonomisini belirleyen en önemli etmenin esnaf/ sanatkarlar olduğunu söylersek baştan yanılırız! Göger’in “Adana, tarımın, sanayinin, ticaretin kalbinde yer alır” vurgusu onun için önemlidir! Adana’da ekonomik çarkın en önemli dişlisi olan tarımında yaşanan bunalım, esnafın/ sanatkarın yazgısını da belirliyor.
Geçtiğimiz günlerde İş Bankası don destek paketini açıkladı! Banka otuzaltı il açıklamış; hepsinin de dondan zarar gördüğünü, üreticisinin desteğe gereksindiğini düşünüyorum! Ancak nedense içinde Adana yoktu! Adana gerek ülke ekonomisi gerekse dışsatım için önemli ürünlerin yetiştiği bir kent olmasına karşın, aylardır üreticiler “ne yapmalıyız” sorusunu sormalarına karşın listede yok! Bir yandan yüksek enflasyonun getirdiği belirsizlik üreticiyi yalnız bırakırken, küçük işletmeler tarımsal gerilemenin getirdiği zincirleme etkilerle baş başa kalındığı unutuluyor! İnsanların en temel gereksinimi olan buğdayda yaşanan don yıkımının görmezden gelinmesi bile çok acı!
***
“Adana, tarımın, sanayinin, ticaretin kalbinde yer alır!” Bunu unutmayalım başta! Adana’yı, yılda iki verim sağlatan toprağı bir yana atarak düşündüğünüzde olmaz; baştan yanılırsınız! Piyasaya, esnafa, sanatkara, sanayiye bakmadan önce “tarıma” bakmalısınız! Tarımsal ürüne katma değer katacak olan sanayiye bakmalısınız! Üreticinin içinde bulunduğu koşulları sorgulayacaksınız! Ektiği ürünün geliriyle çocuklarının geleceğini belirleyemeyen üretici için kira da, geçim de, temel gereksinimleri de karşılamakta zordur!
Adana’da yer yer yapılan etkinliklerin “yerini bulması” için, başta Adana’yı tanımaları, Adana’nın varsıllıklarını bilmeleri, bu varsıllıkların nasıl kullanıldığını görmeleri gerekiyor! Adana’da doğrudan “kirayı” sorunlaştıramayacağınız gibi, “iktidarımız esnafa her zaman önem vermiştir” diyerek de sorunun çözümünde var olduğunuzu gösteremezsiniz! Adana’da don olayının oluşturduğu yıkımı anlamadan esnafa da sanatkara da yön veremezsiniz!