DÜNYA’DAKİ VARLIK FONLARINA BENZEMEYE TÜRKİYE VARLIK FONU (TVF)

Bir aile düşünün. Ailenin bütün ihtiyaçlarını gördükten, bütün aile fertlerinin evi, arabası, her türlü ihtiyaçları görüldükten sonra yine de fazla parası var. Ne yapar bu aile? Ailesinin ve çocuklarının geleceği için en iyi gelir getirecek bir yatırıma yatırır.

Bu köşede genel olarak vergi ve ekonomi konularını yazıyorum. Bazen de yaşanan sıcak siyasi gelişmeler nedeniyle siyaset de yazıyorum. Günlük siyasal gelişmelerin hengamesi içinde çok önemli ülke sorunları kaybolup gitmektedir. Bunlardan biri de ‘’Varlık Fonudur.’’ Devletin en önemli ekonomik kuruluşları bir araya toplanmış, denetimsiz ve keyfi olarak yönetilmektedir. Komik olanı da Sayın Cumhurbaşkanı kendisini Cumhurbaşkanı Kararı ile Yönetim Kurulu Başkanlığı’na atayıp hala da göreve devam etmesi! 

VARLIK FONLARI NEDEN KURULUR?

Bir aile düşünün. Ailenin bütün ihtiyaçlarını gördükten, bütün aile fertlerinin evi, arabası, her türlü ihtiyaçları görüldükten sonra yine de fazla parası var. Ne yapar bu aile? Ailesinin ve çocuklarının geleceği için en iyi gelir getirecek bir yatırıma yatırır.

Devletler de aynen böyle yaparlar. Dünyadaki Varlık Fonları da benzer ihtiyaçtan bu şekilde kurulurlar. Devlet bütçesini yapmış, bütün harcama yerlerine para ayırmış, ama yine de fazladan birikimi var. Ne yapacak bu birikimi? Tabi ki değerini koruması için çeşitli finansal araçları kullanarak bunu geleceğe aktaracaktır. Ülkelerin bütçe ve kıymetli madenlerden elde ettiği carı fazlalarını nasıl değerlendireceklerini; Maliye Teftiş Kurulu kökenli Maliye Baş Müfettişliği, Maliyeci, Hazineci ve Bilim insanı önceki dönem Hazine Müsteşarı Sayın Mahfi Eğilmez aşağıdaki gibi özetlemiştir.

‘’Bir ülke eğer bütçe fazlası veriyorsa bu fazlayı 4 şekilde kullanabilir: 

  1. Harcamalarını artırır. 
  2. Mevcut vergi yükünü düşürür. 
  3. Borçlarını erken ödemeye tabi tutabilir. 
  4. Bir varlık fonu kurarak bütçe fazlalarını buraya aktarır ve bu fonla ulusal ya da yabancı bazı finansal varlıkları satın alıp gelirlerini artırmaya çalışarak gelecek kuşaklara refahı aktarma yoluna gidebilir.’’

Yukarıda sayılan bu bütçe fazlalarının ilk üçünü es geçerek konumuz olan 4’ncüyü yani, ‘’varlık fonu kurarak bütçe fazlalarının ulusal ya da yabancı bazı finansal varlıklara yatırım yaparak bu fonları gelecek nesillere fon aktarılması’’ konusunun Dünya ve Türkiye uygulamaları üzerinde duralım.

BU TÜR FONLARIN KURULUŞU VE DÜNYA ÖRNEKLERİ 

Ulusal Varlık Fonları, cari işlemler ve bütçe fazlası veren ülkeler tarafından kurulur. Petrol, çeşitli değerli madenleri nedeniyle zengin olan ülkelerin bütçe gelirlerinin bütçe giderlerinden fazla, ihracatı ithalatından fazla olan ülkeler bu fonları kurarlarBu fonlara bağımsız varlık fonları, ulusal yatırım fonları, ülke yatırım fonları, devlet refah fonları veya kısaca ulusal fonlar adları da verilmektedir.

Bu fonların kökeni; gelişmiş ülkelerde ‘’mal dışı kaynaklar’’ olarak tabir edilen genelde nakit kaynaklarıdır. Diğerleri ise; petrol, bakır, elmas, altın, fosfat ve benzeri doğal kaynaklardan ve kamu arazilerinden oluşur. Dünyada kurulu bu tür fonların büyük bölümü doğal kaynaklardan oluşmaktadır. Dünyada 81 adet fon çeşitli adlarla ve büyüklükte varlık fonu şeklinde kurulmuştur. En büyük 10 tanesi;

  • Norveç’te GBF adıyla 871,1 milyar,
  • Birleşik Arap Emirlik’lerinde ADİA adıyla 792 milyar,
  • Çin’de CIC adıyla 764,7 milyar,
  • Sudi Arabistan’da   SAMA adıyla 598,4 milyar,
  • Kuveyt’te KIA adıyla 592,
  • Çin’de SAFE adıyla 474,
  • Hong Kong’ta HKMA adıyla 442,4,
  • Singapur’da GIC adıyla 344,
  • Türkiye’de TVF adıyla 302,
  • Katar’da QIA adıyla 256,

Milyar Dolarlık varlık fonla olarak kurulmuştur. Türkiye’nin Varlık Fonu dünyadaki gibi mi kurulmuştur. Tabi ki hayır!

TÜRKİYEDEK ÖYLE Mİ? TABİ Kİ HAYIR

Türkiye Varlık fonunun varlıkları yani kaynağı diğer ülkelerden farklı! Bütün dünya fonları genelde doğal hazır değerlerden, bütçe fazlasından ya da cari fazladan kaynaklanırken, Türkiye’de ise tam tersi. Yani bu şekilde  bir varlığa dayanmıyor. Ülkenin en prestijli büyük kuruluşları olan; Borsa İstanbul, Botaş, Çaykur, Eti Maden, Halkbank, İzmir Alsancak Limanı, Kardemir, Kayseri Şeker, Koza İpek Holding, PTT, Turkcell, Türk Hava Yolları, Türk Şeker, Türk Telekom, Türkiye Hayat Emeklilik, Türkiye Katılı Hayat, Türkiye Katılım Sigorta, Türkiye Maden, Türkiye Petrolleri, Türkiye Sigorta, Türkiye Teknoloji Fonu, Türksat, Türk Tarım, Türkiye Varlık Fonu’nun; Alel Elektrik, BT ve İletişim, Enerji, Finansal Yatırımlar, Rafineri ve Petrokimya, Teknoloji Yaırımları, Vakıf Bank, Halk Bank ve Ziraat Bankası gibi kuruluşlarfona devredilerek bir fon oluşturulmuş. 

Türkiye güçlü hammadde ihracatı olmayan, cari açık ve bütçe açığı veren milyarlarca iç ve dış borcu olan bir ülkeyken, hangi varlığı ile varlık fonu kurabilecek! Bektaşi Babai; ‘’Abdestsiz namaz kılınır mı?’’ Sorusuna, ‘’Ben kıldım oldu.’’ Gibi, ‘’Ben yaptım oldu’’ gibi olmuş. 

Türkiye Varlık Fonu dünya örneklerinin tersine, bünyesine aldığı kamu ait ve birçok işletmenin değerlerini bir anlamda teminat göstererek borçlanmak için kurulmuştur. Konu ile ilgili düzenleme sırasında çok eleştiriler yapıldı bunlardan birkaçına değinelim.

  • Önceki dönem ve 7’nci CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Devlet yönetiminde liyakat ve kamu harcamalarında şeffaflık esastır. Devleti yönetenler, vatandaşın her ödediği kuruşun hesabını vermek zorundadır. Bir devlet düşünün! Cumhurbaşkanı kendisini bir kararnameyle Türkiye Varlık Fonu'nun Yönetim Kurulu Başkanlığı'na, damadını da Başkanvekilliğine atıyor… Başkanı olduğu fon, Bütçe dışında… Bu fonu Sayıştay denetleyemiyor, TBMM denetleyemiyor…” ifadelerini kullanmıştı. 
  • Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu son zamanlarda TVF’da yapılan yolsuzluk ve usulsüzlükle ilgili de; ‘’Türkiye Varlık Fonu’nun eski başkan vekili Mehmet Bostan ve iş insanı Bülent Göktuna’nın 25 milyon Dolarlık bir usulsüz komisyona aracılık ederek devleti zarara uğrattıkları iddiasıyla tutuklanmasını ise; Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) ilişkin daha önce TBMM’de kabul edilen bir yasayı da anımsatarak şunları kaydetmişti, “Türkiye Varlık Fonu, saray hükümetinin her türlü denetimden uzak tuttuğu kara kutusudur. Şimdi eski başkanı tutuklanmış. Meclis’ten ‘TMSF’deki yolsuzluklar araştırılamaz’ Kanununu geçiren Erdoğan’a soruyorum; bu kişi rüşvet aldığı için mi tutuklandı, rüşveti paylaşmadığı için mi?” Şeklinde sorduğu soruydu. 
  • Düzenlemenin yapıldığı sıralarda ise, CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, hükümetin kaynak sıkıntısı çekmesi sebebiyle hayırsız mirasyedi gibi davrandığını, “Evde dededen kalan son gümüşler de hükümetin, bütçe disiplini ve Sayıştay denetiminin de dışında tutarak ve hazine birliği ilkesine açıkça aykırı olarak kurduğu, ’Hazine-i Hassa’ya yani özel ’Hazineye’ devretti. Şimdi elde kalan son gümüşleri rehin ederek yeni dış borçlar almaya çalışacak. Tabii bu borçlar ödenmezse de bir sabah uyandığımızda ilk Osmanlı anayasası, Kanunu Esasiyi hazırlayan Mithat Paşa’nın kurduğu Ziraat Bankasının, milli petrol arama şirketimiz TPAO’nun sahip olduğu imtiyazlarla birlikte borç veren yabancılara kaptırıldığını göreceğiz. Osmanlıyı çökerten zihniyet işte budur. Bunun sonu Düyûn-u Umumi’dir.” 
  • CHP PM Üyesi 25-26’ncı dönem Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer’de; Kamuya ait şirketlerin hazineye ait hisselerinin Türkiye Varlık Fonu'na devredilmesine; " Kamuoyu tarafından yakından bilinen şirketler ve bazı firmalar Varlık Fonu'na devredildi. Hükümetin sıfırı tükettiğinin resmidir. Kamu kuruluşlarının Varlık Fonu'na aktarılması hukuk dışı bir uygulamadır. Babalarının çiftliği gibi denetimsiz kullanacaklar" Şeklinde eleştiri ve uyarılarda bulundular.

Sonuç olarak; Türkiye Varlık Fonu, gelecek nesillere kaynak aktaran bir kurum değil. Türkiye’nin en önemli ekonomik kurumlarının değerlerinin yabancılara ipotek edilmesini sağlayacak, denetim dışı, Devlet Hazinesine paralel, Ülke kaynaklarını yabancılara ve yandaşlara aktarmaya uygun, Ülkeyi ileride çok büyük sıkıntılara sokacak bir yapıdır. Osmanlı’nın son dönemlerinde alınan borçlar yani Düyûn-u Umumi gibi; damga, alkolü içki, balık avı, tuz vergi gelirlerinin 10 Yıl boyunca alacaklarına karşı yani Galata Bankerlerine bırakıldı. Alacaklı Batı Devletleri buna itiraz ederek bu kez, yukarıda sayılanlara ek olarak ipek vergisi de eklenerek iç ve dış borçlulara tahsis edilmişti. Aynı duruma düşmemek için bu Fon’un kapatılması ve AKP’nin de iktidardan demokratik yoldan uzaklaştırılması gerekir. 

Sabri Arpaç

sabriarpacymm@gmail.com

 


Sabri ARPAÇ

31.03.2025 10:19:00

YAZARLAR


Hüseyin SUNGUR Yazdı/ NİSAN’DA ADANA GÜZELDİR

EN’LERİN TAKIMI ADANA DEMİRSPOR

ADANASPOR’DA UMUTLAR TÜKENİYOR

KARALAR: MİLLETİN İRADESİNE GEM VURULMAZ

BAYRAMDA EN SIK DÜŞÜLEN 7 HATAYA DİKKAT!

Düzgün COŞKUN Yazdı/BU ETKİNLİK ADANA'YA NEFES ALDIRACAK

KARATAŞ'TA 170 KİLOLUK KÖPEK BALIĞI

ADANA’DA 2-3-4 NİSAN’DA HASTANE POLİKLİNİKLERİ AÇIK

KARAKOL VE HASTANEDE BAYRAMLAŞMA

ADANA VALİLİĞİNDE BAYRAMLAŞMA

PORTAKALÇIÇEĞI KARNAVALI’NDA 200’DEN FAZLA ETKINLIK VAR

"ÇİFTÇİNİN HAKKINI TAKSİTLE DEĞİL PEŞİN ÖDEYİN"

AYDIN SİHAY'DAN “TURP” YAZISI

NİSANDA ADANADA PORTAKAL ÇİÇEĞİ KARNAVALI

DEMİRYOLLARINDAN İLAÇLAMA UYARISI

Ç.Ü YUMURTALIK MYO, KENDİ ENERJİSİNİ KENDİSİ ÜRETECEK

AKSA DOĞALGAZ, BURSAGAZ VE KAYSERİGAZ’I DEVRALDI