Zaman zaman geçerim bu duvarın önünden.
Boyası solmuş, sıvası dökülmüş bir duvar.
Ve duvarda bir zamanlar burada yaşayanlara göz olmuş iki pencere.
Yorgun düşmüş iki pencere...
Bu sabah da önünden geçip giderken birden duruverdim.
Neden durdum anlayamadım.
Geri dönüp duvarın önüne geçtim.
Bir süre anlamsızca baktım ve sonra fotoğrafını çektim.
Tuhaf duygular içindeydim.
Bir anlam bulmaya çalışıyordum.
Uzun zaman duvara baktım.
Yoksa o zorlu dönemlerde çoğumuzun önüne örülen ve aşmakta hayli zorlandığımız, yıprandığımız duvarları mı anımsatmıştı bana?
Evet öyleydi sanırım.
Aydın Sihay