EMEKLİLERİN AYLIKLARINI ÖDEYEBİLME TELAŞI…

Toplumun en ezilen/ geçinme sorunu olan katmanı “emekliler”! Yaşamlarının en verimli/ canlı sürecini çalışarak geçirmişler, tanınan “çalışma sürelerini” doldurmuşlar, ilerleyen yaşlarında rahatça yaşayabilmek/

Toplumun en ezilen/ geçinme sorunu olan katmanı “emekliler”! Yaşamlarının en verimli/ canlı sürecini çalışarak geçirmişler, tanınan “çalışma sürelerini” doldurmuşlar, ilerleyen yaşlarında rahatça yaşayabilmek/ geleceklerini güvenceye almak için sosyal güvenlik primlerini zorlanarak da olsa ödemişler, prim sürelerinin dolmasıyla birlikte “emekliliği” hak etmişler…   

Kimseden sadaka, kimseden destek, kimseden hak kazanmadıkları bir “bedel” istemiyorlar; geri kalan yaşamlarını kimseye el açmadan, kuyruklarda beklemeden, markette ucuz/ tağşiş ürün arayışına girmeden, pazarda sona kalmış/ çürük meyve-sebzenin bulunduğu yerleri dolaşmadan geçirmek istiyorlar! Bu istem, “iktidarın” her sıkıştığında “enflasyonun nedenisiniz” çıkışıyla sonuçlanır, bungunlukların “nedeni” olarak gösterilir, daralmalar sırtlarına yüklenmeye çalışılır anlaşılır gibi değil!

***

Neden böyle bir söyleme “haklılık” gerekçeleri aranır, neden sıkça yinelenme gereği duyulur anlayabilmiş değilim! “Emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik” diye başlayan söylevlerinin daha mürekkebi kurumamışken Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın bir soru üzerine verdiği yanıt akılları durduracak boyuttaydı! Bakan Işıkhan, “Biz şu an mevcut aktüeryal dengeyi nasıl sağlayabiliriz, emeklilerimize aylıkları düzenli nasıl ödeyebiliriz, sağlık hizmetlerini sürdürülebilir hale nasıl getirebiliriz, bunun telaşı ve çalışması içerisindeyiz” dedi.

Sözünün başında kullandığı “aktüeryal denge”, çalışan etkin nüfusun çalışmayan edilgen nüfusu karşılama oranı anlamına geliyor. “Etkin nüfus” çalışmakta olan prim ödeyenler, “edilgen nüfus” ise emekliler! Bakanlık olarak, çalışan ile emekliler arasındaki “dengeyi” sağlamayı istiyorlarmış, bu nedenle de “emeklinin aylığını nasıl ödeyebiliriz” telaşı içerisindelermiş! 

***

“Emeklilerin aylıklarını ödeme telaşı içinde” olmak… Bu “nasıl bir telaş” acaba? “Emeklinin” prim borcu bulunmaz; varsa “emekli” olamaz! “İktidara” yakın olan şirketlerin ne kadar borçlarının silindiği belli bile değil! “İktidara” yakın olamayan belediyelerin borcu, SSK’nın alacağının yüzde onu olduğu ileri sürülüyor! Sözüm ona, borcun yüzde doksanı şirketlerin… Bunlar bugüne değin yalanlanmadığına göre, borç şirketlerin, “emekçilerin” değil! Ancak ceza “emeklilere” çektiriliyor!

“Emeklilerin aylıklarını ödeme telaşı içinde” olmak, aslında şirketlere “ödün” vermek olarak da tanımlanabilir! Şirketlerin ya borçları silinsin, ya da görmezden gelinsin, ancak “emeklilere ödenecek aylık” riske girebilsin… 

***

“İktidarın” bu anlayışına “asgari ücret” belirleme sürecinde de tanık olmuştuk! Anımsayın, “patronu üzmeyecek bir düzeyde çalışmalarımız sürüyor” demişlerdi! “Patron” denilenleri parmakla sayabilirsiniz, “belirlenecek ücretle” geçimini sürdüreceklerin sayısı milyonlar, ülke nüfusunun en büyük katmanı! “Emekliler” de öyle değil mi? Nüfusun yüzde yirmisinden çok! Kazandıkları “yasal hak” yok sayılabiliyor, buna karşılık şirketlerin borçları silinebilir…

***

Bundan onbeş/ yirmi yıl önce, “asgari ücretin” üstünde aylık alan “emekli”, bugün devletin kurumu Tüik’in belirlediği “açlık sınırının” altında bir bedelle yaşamını sürdürmeye çalışıyor! Bu da yetmiyor, “iktidarın” sözcüleri zaman zaman “emekliye” verilen “aç kal” aylığının da ödenmesinde zorlandıklarını söylüyor! Bundan çıkarılacak sonuç şu mu? “Emeklilerin aylıklarını ödeyecek durumda değiliz!”

Neden? SSK bitti mi, iflas mı etti? Peki, bu nasıl oldu, kim yaptı, hani Kılıçdaroğlu’nun SSK’da müdür olduğu dönemi alanlarda anlatırken “iflas ettirdi” diyordunuz ya… Sosyal medyadaki “8 Mayıs 1994; ‘Kurban Bayramı öncesi işçi emeklilerine maaş ödeyemeyeceğiz’ Kemal Kılıçdaroğlu-Dönemin SSK Genel Müdürü. AK Parti iktidarında önce bir dönem maaşlarını dahi alamayan milyonlarca emeklimiz, bayram öncesinde ikramiyelerini aldı. Bu bir hatırlatmadır sadece” paylaşımını fırsat buldukça yineliyor, alanlarınızı dolduran kalabalığa “SSK’yı batırdı” diyorsunuz ya; aç bıraktığınız/ enflasyona ezdirdiğiniz “emekliye” vereceğiniz aylıkla oluşan “telaşın” nedenlerini söyleyin! Neden?


Oktay EROL

17.01.2025 22:33:00

YAZARLAR


Aydın SİHAY yazdı/ ŞEHRİN RENKLERİ / Semt Pazarları

ADANA'DA "SOSYAL DEMOKRASİ VE TÜRKİYE" PANELİ

HURSİT GÜNEŞ ADD’DE

ERDOĞAN ADANA İL KONGRESİNE GELİYOR

TGC BAĞIMSIZ GAZETECİLİK KONFERANSI DÜZENLİYOR

‘DEPRESYON YAYGIN BİR RUHSAL SAĞLIK SORUNU’

TURNUVANIN AÇILIŞ HAMLESİ OYA TEKİN’DEN

YÜREĞİR EKOLOJİK DEMO TARIM ALANI AÇILDI

ÇUKUROVA BELEDİYESİ’NİN “KARİYER GÜNLERİ” ‘İŞ’E YARIYOR!

PALANDÖKEN: KAÇAK ALKOL TERÖR KADAR TEHLİKELİ

SUÇ ORANLARININ AZALTILMASINA MASAYA YATIRILDI

KESKİN, ATDSK’DE GÜVEN TAZELEDİ

Aydın SİHAY yazdı/ ADANA'NIN ÌNCÌLERÌ

ÖZDAĞ: ECZACI İFLAS EDERSE, ÜLKE İFLAS EDER

GÜBRE’DE HOLLANDA RÜZGARI

KALAY’DAN “MABED” SERGİSİ

‘BENİ YAZDIKLARIM BÜYÜTTÜ’