EMEKLİYE “ÜCRETSİZ” SU…

Öyle düşünüldüğü gibi değil, “emekliler” tarihinin en zorlu dönemini yaşıyor! Evinden dışarı çıkamıyor, faturalarını ödemekte zorlanıyor, doyamıyor, bir konuk ağırlayamıyor, gezecek/ görecek yerlerden uzak kalıyor, varsa torunlarını istediği gibi sevindiremiyor, kışın ısınamıyor, yazın serin yerlerde yayla yapamıyor… Dahası da var; pazarda tadını almak istediği mevsimsel sebze/ meyveyi alamıyor, girdiği ilk marketten alışverişini yapamıyor, yaşıtlarıyla parkta/ bankta otururken bir çay/ bir simit ısmarlayamıyor…

Öyle düşünüldüğü gibi değil, “emekliler” tarihinin en zorlu dönemini yaşıyor! Evinden dışarı çıkamıyor, faturalarını ödemekte zorlanıyor, doyamıyor, bir konuk ağırlayamıyor, gezecek/ görecek yerlerden uzak kalıyor, varsa torunlarını istediği gibi sevindiremiyor, kışın ısınamıyor, yazın serin yerlerde yayla yapamıyor… Dahası da var; pazarda tadını almak istediği mevsimsel sebze/ meyveyi alamıyor, girdiği ilk marketten alışverişini yapamıyor, yaşıtlarıyla parkta/ bankta otururken bir çay/ bir simit ısmarlayamıyor…

Kimse “hep böyleydi” diye algı yapmasın, “yabancıların emeklisi, bizim emeklilerden daha rezil” öyküleri anlatmaya kalkışmasın! Tüm emekliler, bu yurdun emeklilerini de biliyor, dışarıdan gelip ülkemizde ay boyunca dinlence yapan yabancı emeklinin durumunu da… Onların yaşamlarında neler olduğunu da biliyor, biz de neler olduğunu da… Özellikle “iktidar” kanadının “emekliyi enflasyona ezdirmedik” demesinin gerekçesini de biliyor, enflasyonun etkenlerinden birinin de “emekliler” olduğunu söyleyenlerin ülkeyi nereye sürüklediğini de… 

***

Karabük Belediyesi… En son yerel seçimde AKP, MHP, Yeniden Refah partileri ilk üç sırayı almış... AKP’nin adayı Özkan Çetinkaya, üç seçmenden birinin oyunu alarak Belediye Başkanı seçilmiş… Çetinkaya, “iktidar” partisinin göremediği, bilmek de istemediği sorumluğu kentinde uygulamaya koyulmuş! Partisinin, “ezdirmedim” ya da “enflasyonun nedenlerinden biri de sizsiniz” deme yanlışı yerine, Türkiye genelinde milyonlarcasının olduğunu düşünerek; kirada, gıdada, temel fatura giderlerinde zorluk yaşadıklarını düşünerek, 2025 yılında “emekliye ücretsiz su faturası projesini” başlatmış… Şimdi, uygulamanın 2026 yılın için de süreceğini duyurmuş…

Üstelik “emekliden” tapu senedi ya da başka birçok bürokratik belgeler yerine, SSK’dan alınmış emeklilik belgesi, kimlik fotokopisi, bir de başvuru dilekçesi alarak işlemi başlatmış.

***

Karabük Belediyesi’nin bu kararı “nedense” başka kentlerde esin kaynağı olmadı; olmalıydı oysa! Bir eli yağda, diğer eli balda olanlar “suyu” kaç liradan tüketiyorsa, “emekli” de o ücretten tüketmeye terk edildi! Son altı aydır onaltıbin lirayla geçimini sürdürmeye çalışıyor! Kirasını ödüyor, temel gereksinmelerini karşılıyor, elektrik/ su/ doğalgaz/ telefon faturalarını ödüyor… Öyle mi gerçekten? Yaşamın kıyısında “solumasına” izin verilmişler yalnız! 

Onaltıbin lirayı ayın günlerine nasıl bölerseniz/ bölün… Günlük tüketmesi gerekenleri alt alta sıralayın… Bir insanının “nasıl geçinebileceğinin” açıklamasını yapın! Ya çalmasından, ya haksız kazanç sağlamasından, ya aldığını vermemesinden, ya da aç kalmasından başka açıklaması olamaz. Aslında belediyelerin ya da başka kurum/ kuruluşlardan “destek” beklemesi yerine, emeklilerin “insanca yaşayabilmeleri” gereken aylığı almamaları insanlık ayıbıdır; bilinsin!

***

Belediyeler, “sosyal sorumluluk” adı altında bunu yapabilirler, kentte yaşamlarını sürdüren emeklilerin “suyu” ücretsiz kullanmalarını sağlayabilirler... Son yerel seçimde, yurdun büyük bir bölümünün belediyelerini “muhalif” adayların aldığını düşünürsek, “iktidarın” emekliyi daralanda sıkıştırmasına karşılık böyle bir uygulamayla rahatlatılması düşünülebilir, Karabük Belediyesi bir ilk de olsa örnek alınabilir…

Yalnız “suda” değil; elektrikte, doğalgazda, kirada, telefonda benzer uygulamaları yaşama geçirecek projeler düşünülebilir. Ama bir koşulla; emekliyi bayrak gibi ortaya yayarak, faturasından bedel alınmadığının görsellerini masaya koyarak, kentin kalabalık yerlerine yerleştirilen billboardlarında kullanarak, emekliyi onursuzlaştırarak/ kırarak/ el açmasının önündeki değerleri yıkarak değil…

***

Belediyelerin sunduğu bu destekler, sistemsel bir çöküşün de kanıtıdır. Asıl sorun, yaşamını bu yurdun topraklarında çalışarak harcamış yurttaşların belediye kapılarında ya da başka yerlerde "muhtaç" konumuna düşmesidir! Emekliyi ekmeğe, suya, ısınmaya, yaşamaya özlem duyuran anlayış; toprağı küstüren, üretimi bitiren anlayışla aynı kökte can bulurlar...

Salt yerel yönetimler değil, merkezi yönetim de Karabük örneğindeki gibi elini taşın altına koymalı, ancak bunu yaparken emeklinin gururunu siyaset malzemesi yapmamalıdır. Unutulmasın ki; emekliye onurlu bir yaşam sunamayan bir düzen, geleceğini de güvence altına alamaz. Sosyal belediyecilik, bir ayrıcalık değil, “iktidarın” açtığı derin yaraları sarma yükümlülüğüdür. Çözüm bellidir: Emekliye yaşama tutunduracak bir gelir güvencesi ile kimseye el açtırmayan, insan onuruna yaraşır hakça bir paylaşımdır. Bilinmeli… 


Oktay EROL

19.12.2025 12:23:00


SÜMER’İN ZİYARETÇİSİ DAĞLI

KARAMIK: ADANA İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYORUZ

AK PARTİ CEYHAN VE KARATAŞ’A YENİ BAŞKAN

İYİ PARTİ’DE 5 İLÇE BAŞKANI İSTİFA ETTİ

ALZHEİMER’DA KETOJENİK DİYET BEYİN FONKSİYONLARINI OLUMLU ETKİLİYOR

‘OYUN OYNAYAN ÇOCUK HAYATA HAZIRLANIR’

DOĞAL GAZ KULLANIRKEN BUNLARA DİKKAT!

PİRİNÇ İTHALATI EKİM AYINDA 13 KAT ARTTI

“AFETLERE HAZIRLIK KAMUSAL SORUMLULUKLA BAŞLAR”

VALİ KÖŞGER'DEN BARINAK VE DOĞAL YAŞAM ALANLARI UYARISI

“GAZETECİLİK MESLEĞİ LİYAKATSIZ KİŞİLERDEN TEMİZLENMELİDİR”

VAN MAÇINA HAZIRLANIYORLAR

“SANAYİ KURULUŞLARI YERALTI KAYNAK SULARINI TÜKETİYOR”

ADANA’DA  KASIM AYINDA 3 BİN 104 KONUT SATILDI

RAMAZAN ATIL ANADOLU LİSESİ KENDİ BİNASINA KAVUŞUYOR

DİŞ HEKİMLERİNE TURGAY YENİUĞUREL BİLİM ÖDÜLÜ

KIŞIN EGZERSİZ YAPARKEN 8 ÖNEMLİ KURAL!