İfral TURGUT

Tarih: 08.06.2024 00:18

ERİK DALI KATİLLERİ

Facebook Twitter Linked-in

 

Ankara Keçiören Katip Çelebi Lisesi 10. sınıf öğrencilerinden 15. Yaşındaki gencecik bir kız, sınıfın boş olduğu bir anda, arkadaşlarıyla birlikte “Erik Dalı” isimli türküyü çalarak dans etti. Eğlencelerini videoya çeken genç kız, videoyu bir sosyal medyada paylaştı.

Kendini öğretmen değil de ahlak polisi zanneden, sistemin yetiştirdiği bir yobaz Din Bilgisi öğretmeni videoyu gördü ve o andan itibaren kızın hayatını zindan etmeye başladı.

Sistematik şekilde kızı tehdit ediyor, şantaj yapıyor, bir taraftan da, çenesi durmuyor konuyu önüne gelene anlatıyordu. Afişe olmuştu zavallı çocuk.

Bu sefer de ailesiyle tehdit etmeye ve videoyu silmezse ailesini okula çağıracağını söyledi. Sildi kız videoyu ama namus bekçisi yobaz aileyi okula çağırdı.

Dünyası yıkılmıştı kızın çünkü ailesinden de korkuyordu, nedense.

Ders yine Din Bilgisiydi. Hoca girdi sınıfa. Kız kararını çoktan vermişti. “Astımım var, nefes alamıyorum. Pencereyi açar mısınız,” dedi. Açtı arkadaşları   ve kız hiç duraksamadan penceren atladı Üçüncü kattan. 

Ambülans çağırıldı. Arkadaşları kızın ambülansa   taşınmasını ve hastaneye kaldırılışını videoya çektiler.

Okul yönetimi hemen gereken önlemleri aldı. Kapıları kapattı. Bütün öğrencileri tehdit etti: “Bu olay hiç kimseye söylenmeyecek, kimse duymayacak.”  

Ama duyuldu. Kızcağız başına aldığı darbeler yüzünden hastanede öldü.

Ankara valiliği hemen bir bildiri yayınladı. Dedi ki,” Söz konusu iddia, bazı basın yayın organları ve sosyal medya platformlarında paylaşıldığı gibi gerçeği yansıtmamaktadır.” Yansıtmıyorsa, sen yansıtsana gerçeği. İşin ne?  

Her şey ortaya çıkınca “intihar” dediler. Hayır intihar değil, o kendini öldürdü, katili de sizsiniz. Hem de müteselsilen hepiniz katilsiniz.

Sayın Özgür Özel, bugün yarın bir görüşme yapacaksınız. Dosyanızda, gündeminizde neler var bilmiyorum. Ama eğer GELECEĞİN EĞİTİMİNİ görüşmeyecekseniz, görüştüğünüz halde kabul ettiremeyecekseniz hiçbir şey görüşmeyin daha iyi. 

Gelecek öngörüsü ile şekillenmemiş bir Milli Eğitim, o ülkenin yok olması demektir. Masada “müzakere”, sokakta “mücadele” ilkenizin gerçekleştiğini görmek istiyorum. Bu kaçıncı kaybımız; yeter artık.

 

 

  


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —